15 Temmuz iddianamesi: Diyarbakır Adliyesi ağır silahlı korumalar tarafından kuşatıldı

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Diyarbakır'da Adliyenin kuşatılmasıyla ilgili olarak yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, Korgeneral Yılmaz'ın darbeci general Semih Terzi'nin Diyarbakır'da kalan 60 kişilik özel kuvvet ekibini de gizlemeye çalıştığı anlatıldı.

DHA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yurtta Sulh Konseyi tarafından Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan 7'nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ve Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak atanan 16'ncı Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey hakkında yürüttüğü soruşturma tamamlandı. İddianamede, Yılmaz ve Beyribey'in 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

ÜZERİNDE B VE L SERİSİ 1 DOLARLAR ELE GEÇİRİLDİ
Halen tutuklu olan Korgeneral İbrahim Yılmaz'ın, Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan 'Harekat Yıldırım' direktifinde Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiğini belirten savcı, şüphelinin gözaltına alındığı sırada yapılan üst aramasında 2 adet B ve L serisi 1 dolar ele geçirildiğini kaydetti. Binbaşı Selçuk Akbey'in Korgeneral Yılmaz hakkında verdiği ifadesinde, "Benim düşüncem, Kolordu Komutanının bizim darbecileri tespit edip edemeyeceğimizi test etmek istedi. Kişisel fikrim Kolordu Komutanı da darbecilerin içindedir. İbrahim Yılmaz kurnaz bir şekilde bizi kullandığından kendisinin darbeci olduğunu düşünüyorum" dediğini belirten savcı, şüpheli Tuğgeneral Savaş Beyribey'in ise "Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz'ın kanunsuz emir vereceğini düşünmem sebebiyle kendisini aramadım" dediğini kaydetti.

ÖZEL KUVVETLERİN DİYARBAKIR ADLİYESİ KUŞATMASI

Savcılığın yürüttüğü soruşturmada, 15 Temmuz gecesi askeri hareketliliğin yaşanmadığı Diyarbakır'da adliye binasının özel kuvvetler, jandarma ve Kolordu Komutanı'nın ağır silahlı korumaları tarafından kuşatıldığı ilk kez ortaya çıktı.
Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre; 15 Temmuz günü sabah saatlerinde Diyarbakır'da göreve başlayan Başsavcı Kamil Erkut Güre, darbe teşebbüsünün başladığı saatlerde makamına giderek, tüm başsavcı vekilleri ile güvendiği savcı ve hakimleri göreve çağırdı. Ekibi ile kısa bir toplantı yapan Başsavcı, aynı saatlerde soruşturma başlatıp, darbe teşebbüsüne katılan askerlerle ilgili gözaltı kararı verdi. Savcılıkta çalışmaların devam ettiği ve darbe teşebbüsünün henüz bastırılmadığı saat 03.30'da, Yurtta Sulh Konseyi tarafından Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan 7'nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, yanında çok sayıda zırhlı araç, özel kuvvetler ve jandarma birliği ile adliye binasına geldi. Korgeneral Yılmaz ile birlikte gelen Kirpi zırhlı araçlarından inen Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı 20 asker, 30 tam teçhizatlı jandarma görevlisi ve korumalar çevreye dağılıp, adlliye dışını kontrol altına aldı. Korgeneral Yılmaz, daha sonra yanında ağır silah taşıyan 8 koruması ile birlikte adliye binasına girip, başsavcılık makam katına çıkarak, Başsavcı ve heyeti ile bir süre görüştü.
Başsavcı Kamil Erkut Güre'nin kararlılığı üzerine Korgeneral İbrahim Yılmaz, yanında gelen askerlerle birlikte adliye binasından ayrılıp, 7'nci Kolordu Komutanlığı'na gitti. Hazırlanan iddianamede, dışarıdan bakıldığında askerin adliye binasını işgale gelmiş şeklinde bir izlenim oluşturduğunu belirten savcı, darbe girişiminin henüz tam bastırılmadığı saatlerde tam teçhizatlı askerlerin adliyenin etrafını sarmasının halkta infiale sebep olabileceğini kaydetti. Savcı, askerin adliyeyi ele geçirdiği izlenimini doğuran bu eylemin, şüpheli tarafından düşünülmemiş olmasının makul ve hayatın olağan akışına uygun olmadığına dikkat çekti.

SEMİH TERZİ İLE GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLAYAMADI

Korgeneral Yılmaz'ın Ankara'ya gitmek için 8'inci Ana Jet Üssü'nde bekleyen darbeci general Semih Terzi'ye bağlı 60 özel kuvvetler personelinin 7'nci Kolorduya gelmesine izin vermediğini belirten savcı, şüphelinin ise askeri araçlar ve çok sayıda özel kuvvet personeliyle adliyeye gelmesinin kendi savunmasıyla çeliştiğini kaydetti. Yılmaz'ın adliyeye yönelik bir askeri hareketliliğin şehirde çok fazla tedirginliğe yol açacağını bilmesine rağmen bu eylemde bulunduğunu kaydeden savcı, 3 subayın ifadelerinde İbrahim Yılmaz'ın darbeci olduğundan şüphelendiklerini söylediğini belirtti. İbrahim Yılmaz'ın darbenin seyrine göre tavır takındığını ve beklemede kalarak darbecilere destek olduğunu ifade eden savcı, şüphelinin darbe teşebbüsü ve işgal girişiminin olduğu gece, saat 23.00 sıralarında izinsiz kalkan Casa uçağıyla Ankara'ya giden darbeci Semih Terzi ile görüştüğünü ve görüşme içeriğine ilişkin savunmasında net bir açıklama yapamadığını belirtti.

SEMİH TERZİ'NİN 60 KİŞİLİK ÖZEL KUVVET EKİBİNİ GİZLEDİ

16 Temmuz sabahı darbe girişimi ile ilgili olarak 8'inci Ana Jet Üssü'nde gözaltı işlemlerinin başlatıldığını belirten savcı, Korgeneral İbrahim Yılmaz'ın darbeci general Semih Terzi'nin Ankara'ya giderken Diyarbakır'da bıraktığı 60 kişilik özel kuvvetler birliğini Başsavcı ve ekibinden gizlemeye çalıştığını kaydetti. Yılmaz'ın tam teçhizatlı 60 özel kuvvet birliğini Başsavcı'nın bilgisi olmadan 8'inci Ana Jet Üssü'nden otobüslerle tahliye ettiğini vurgulayan savcı, bu askerlerin daha sonra tespit edildiğini kaydeti. İbrahim Yılmaz'ın FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olarak darbeye teşebbüs eden diğer şüphelilerle birlikte hareket ettiğini belirten savcı, şüphelinin aktif olarak darbe teşebbüsü içinde yer aldığını kaydetti.