13 yıldır kanserle savaşan Dr. Özyurt Neşe’si için yazdı
13 yıldır kanserle savaşan Dr. Özyurt, 8 yaşındaki kızı için ktiap yazdı. Geliri Gezi’de yaşamını yitiren gençler anısına kurulan derneklere bağışlanıyor.
SİBEL BAHÇETEPEYaklaşık 13 yıl önce böbrek kanseri tanısı konan, ardından akciğer ve böbrek üstü bezi metastazları (kanserin başka organa sıçraması) ile mücadele eden Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Ali Özyurt (55), 8 yaşındaki kızı Neşe’ye ithaf ettiği, “Söz Uçar, Yazı Kalır” adlı anı-deneme kitabı yazdı. Beşinci baskısı yapılan kitabın geliri, Gezi’de yaşamını yitiren gençler anısına kurulan dernek ve vakıflara bağışlanıyor. Kitapta Gezi Direnişi, kızının doğumu ve sonrası, hastalığı döneminde yaşadıkları ve hekimlere adanan bölümler yer alıyor.
‘En çok kızımı düşündüm’
30 yıllık hekim, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ali Özyurt, aynı zamanda pek çok toplumsal olayda da görmeye alışkın olduğumuz aktivist biri. 1987 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (CTF) mezunu Özyurt, 2004’te böbrek kanseri ile tanıştı. Tedavisi nedeniyle Siyami Ersek Hastanesi’ndeki görevine de ara vermek zorunda kaldı. 2007’de beklemediği bir anda kanserin akciğerine sıçradığını öğrendi. Hastalıkla mücadele ederken meslektaşı eşi Hazan’ın hamile olduğunu öğrendi. Özyurt çifti, kızları Neşe’yi 2009’da kucaklarına aldı. Hastalık, akciğerin ardından 2016’da ise böbreküstü bezine sıçradı. Bir taraftan akciğerindeki nodüllerle, diğer taraftan ise böbrek üstü bezi tümörüyle mücadele eden Özyurt, bu sırada en çok kızını düşündüğünü söyledi.
‘Kedere kapıldığımda...’
,Özyurt, bu süreci şöyle özetledi: “2008 yılından beri önemli gördüğüm anlarla ilgili notlar alıyordum. Kimisi geçmişimle ilgili, ailemle ilgili, çocukluğumla ilgili, bazen duygulandığımda ya da kedere kapıldığımda... Bizim CTF 87 mezunlarının oluşturduğu bir haberleşme grubu vardı, yaklaşık 250 kişinin takip ettiği. Notlarımı yazdıkça arkadaşlarımın olduğu gruba atıyordum. Yaklaşık 8 yılda 200’ü aşkın yazı birikmişti. Bazı arkadaşlarım bu yazıları biriktirdiklerini söylediler. Bu geri bildirimleri alınca, bir yıl kadar önce, yazdıklarımdan da yola çıkarak bir kitap yazma düşüncesi kafamda oluştu. Asıl neden ise şuydu. ‘Bir kızım var. Ben ölürsem kızımın benimle anısı olmayacak ve babasını hatırlamayacak’ düşüncesine kapılmam... 2016 Mart gibi bütün yazılarımı topladım ve kitapta bir araya getirdim. Kitabı kızıma adadım.”
‘Kayıplar, yazmamı artırdı’
Anne, baba ve ablasının peş peşe yaşamını yitirmesinin de kitabı yazmada etkili olduğunu söyleyen Özyurt “Annem, mide kanseriydi. 1993’te mezun olduğum CTF’de yaşamını yitirdi. Bir daha CTF’nin yoğun bakımına gidemedim. Babamı da kendi çalıştığım Siyami Ersek Hastanesi’nde 2010’da kaybettim. Sonrasında oranın da yoğun bakımına da giremez oldum. Ablam da meme kanserinden yaşamını yitirdi. Bu kayıplar, yazma isteğimi daha da artırdı” diye konuştu.
Gezi notları da kitapta yer aldı
Kitap da Gezi Parkı Direnişi’nden de kesitlerin olduğunu kaydeden Özyurt, “Gezi Parkı eylemleri sırasında parkta hekim olarak yaralılara yardım ediyordum ve akşam eve gittiğimde notlar alıyordum. Bu notları da kitaba ekledim” dedi. “Kitabın gelirini Gezi Parkı Direnişi’nde yaşamını yitirenlere bağışladım” diyen Özyurt, “İlk baskı, Ahmet Atakan Kütüphanesi’ne bağışlandı. Sonra Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na para yardımı yapıldı. 3. bağışı yeni bir Mehmet Ayvalıtaş Vakfı kuruluyor, oraya yaptık” dedi.