"12 Eylül 2010 darbesinin simgesi Silivri Cezaevi'dir"

CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, yargının ciddi bir baskı altına alındığını iddia ederek, halkın 1,5 milyon oy vererek seçtiği iradesinin cezaevinde olduğunu söyledi. Tarhan, "12 Eylül 1980 darbesinin simgesi Mamak ve Diyarbakır Cezaevleriydi. 12 Eylül 2010 darbesinin simgesi ise Silivri Cezaevi'dir. Tarih bunu yazacaktır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, TBMM Genel Kurulu'nda Gündem Dışı söz alarak bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmada 25 yıl daha çalışabileceği halde bir hakimin istifa ettiğini hatırlatan Tarhan, istifa dilekçesinde "Türk yargısının adalet ülküsü ve adalet dağıtma görevinden uzaklaştığını" belirttiğini ifade etti. Bir diğerinin 18 yıl daha çalışabilecek iken dün istifa ettiğini söyleyen Tarhan, "Bu hakimde 'bugüne kadar ulusun yargıcı olan ben, birilerinin yargıcı olamamak için istifa ediyorum' dedi dilekçesinde. Tutuklamalara muhalefet şerhi koyan hakimlerin sürgün yada emekliliğe zorlanıyor" diyerek şöyle devam etti:
"Bir tedbir olan tutuklama, şüpheliyle bir hesaplaşmaya döndü yargıda. Yargılanan herkese terörist muamelesi yapan, 'sen şunu yapabilirsin, yat içerde' diyen, demokratik itiraz hakkını kullanan zihniyete tepkiydi bunlar. İstanbul Üniversitesi kampüsü sanki yasadışı bir örgütü yuvasıymış gibi 1 yıldır arama kararlarına tabii tutuluyor. 503 öğrencinin tutuklu olmasına tepkiydi bunlar.
Silivri'ye giden var mı aranızda sayın vekiller. Yoktur çünkü ilgi alanınıza girmiyor. Biz biliyoruz ki 12 Eylül 1980 darbesinin simgesi Mamak ve Diyarbakır Cezaevleri'dir. 12 Eylül 2010 darbesinin ise Silivri Cezaevi'dir. Tarih bunu yazacak arkadaşlar. Post modern darbe dönemlerinin işkence metodları uygulanmaktadır orada. Bir yargıç olarak deneyimim bu yargılamayı açıklamaya yetmiyor. Halkın iradesine rağmen çapraz sorgular yapılıyor orada. Duruşma salonu adı verilen bir yere, biriyle ilgili olmayan pek çok kişi tutulmuş, aynı örgütü hizmet etmekle suçlanıyorlar. Bununla da yetinilmemiş, yeni gözdağı verircesine yeni cezaevleri inşa ettiğinizde anlaşılıyor."


"Halkın kürsüsünden sesleniyorum, halkın seçtiği 1,5 milyon kişinin oy verdiği 8 milletvekili bugün tutuklu"

Halkın iradesinin tutsak tutulduğunu belirten Tarhan, "Halkın kürsüsünden sesleniyorum, halkın seçtiği 1,5 milyon kişinin oy verdiği 8 milletvekili bugün tutuklu. Bugün tutsak. Hiçbirşey yapamaz hale getirilmişler" diyerek şöyle devam etti:
"Tek bir suç işlediklerini kimse söyleyemez. Yargılanmalarına kimsenin bir şey dediği yok ama bugün demokraside 1,5 milyon kişinin iradesi hapistedir. Buna ilk karşı çıkması gerekenler, halkın temsilcileridir. Topyekün bu meclistir, sayın milletvekilleri. Milletvekillerini görev yapamaz hale getiren bu sahte davaları kimin, kimlerin yönetip yönlendirdiği artık bir sır değil. Hepimiz biliyoruz. Adalet ve demokrasi kılıfına da girse, diktatörlük diktatörlüktür sayın milletvekilleri. Liste skandalı ile ortaya çıkan kimin yargısıdır. İktidara dokunan deniz feneri soruşturmasında görevini yapan savcıları yıldıran, saldıran kimin yargısıdır. O dosyada suç vasfını değiştirmeye çalışıyorlar ve yüzyılın utancını üstünü örtmeye çalışan kimin yargısıdır? Düşünenler için tutukluluk süresini bir dünya rekoruna 10 yıla çıkaran, canice cinayet işleyenleri sokaklara salan kimin yargısıdır."