1 şirket 10 işçi etmiyor
Türkiye'nin vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan 'az kazanandan az, çok kazanandan çok' ilkesini hayata geçirememesinin faturası yine ücretliye kesildi. Toplam servet, gelir ve sermaye kârlarından elde edilen verginin yüzde 43'ü ücretlilerin cebinden çıktı.
cumhuriyet.com.trİstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın hazırladığı “Türkiye Vergi Profili” raporu Türkiye’deki vergi adaletsizliğini yeniden gözler önüne serdi. Rapora göre sayıları 5 milyona yaklaşan asgari ücretliler, Türkiye’nin en büyük 90 dev firması kadar vergi öderken 6 milyon 750 bin civarındaki tüm ücretlilerin ödediği vergi ise Türkiye’deki 652 bin şirketin ödediği vergiyi geçti.
Asgari ücretli aralarında Ford, Mercedes-Benz Türk, Oyak Renault, Arçelik, Yapı Kredi, Vakıflar Bankası, HSBC, Aygaz, Petrol Ofisi gibi dev şirketlerin bulunduğu, Türkiye’de 2010’da en fazla kurumlar vergisi veren 100 firmanın 90’ının toplamı kadar vergi ödedi.
Raporda, toplam servet, gelir ve sermaye kârlarından elde edilen verginin yüzde 43’ünün ücretlilerden alındığı, OECD ülkelerinde 9 ülkenin asgari ücrete vergi uygulamazken 6 ülkede vergi oranının yüzde 10’un altında olduğu, Türkiye’deki vergi oranının ise yüzde 15 olduğu kaydedildi.
Türkiye ekonomisi bir yandan vergi toplamakta sıkıntı çekerken, öte yandan gelirler politikasının temelini oluşturması gereken “gelir, servet ve sermaye kârları” üzerinden alınan vergiler, kişilerden gelirine bakılmaksızın, aynı oranda alınan ve “adaletsiz vergi” olarak nitelendirilen dolaylı vergilere göre devede kulak kaldı. Özel Tüketim Vergisi ise adeta devletin kazanç kapısı haline geldi.
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, vergi toplanamaması ve vergideki adaletsiz dağılımın Türkiye’nin kronik sorunu olduğunu, bu tablonun değişmesi gerektiğini belirtti.
Toplam servet, gelir ve sermaye kârlarından elde edilen verginin yüzde 43’ünün ücretlilerin cebinden çıktığını anımsatan Arıkan, “Türkiye, daha adil ve gelir adaletini sağlayacak bir vergi sistemini tartışmak durumundadır. Vergi tabanının genişletilmesi, düşük gelir gruplarına vergi muafiyeti sağlanması, dolaylı vergilerin bütçe payının geriletilmesi vergi politikasının temel karakterini oluşturmalıdır. Mevcut yapı, ne yazık ki eşitsizlikleri derinleştirici bir rol oynamaya devam etmektedir” yorumunu yaptı.