"1-2 yıl azaltılabilir"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni yargı paketiyle adi suçlar için en fazla 5 yıl, örgütlü suçlarda ise 10 yıl olan tutukluluk sürelerinin 1 ya da 2 yıl azaltılabileceğini açıkladı. Arınç, gazetemizi ziyaretinde tutuklu milletvekilleri ve gazeteciler konusunda açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Arınç’ın sözlerinden satır başları şöyle:

Tutuklu gazeteciler için TMY’de düzenleme şart: Sadece içeride olan milletvekilleri konusu değil, ama bugün cezaevinde gazeteciler var diyorsak, haklarında dava açılanlar var diyorsak, bunların yüzde 90’ı Terörle Mücadele Yasası’na (TMY) aykırılıktan. Bu kanunun 6, 7 ve müteakip maddelerinde değişiklikler yapılmadıkça gazeteciler lehine, bu iş böyle devam eder. Çünkü bazı gazetecikler var ki, onlar belli bir amaç için çıkıyorlar ve onlar bu kanunu çiğnemekten haz alıyorlar. Bir kısmının ismi Kürtçe, bir kısmının ismi de Türkçe. Orada kendini gazeteci olarak göstererek terör örgütünün propagandasını yapabiliyor. Ama biz basında görev yapan bir gazetecinin bu kanunun maddelerinden zarar görebileceğini düşünüyoruz.

Propaganda ve örgüt üyeliğini gözden geçirmeliyiz:
Bir defa örgüt mensubu olmak, eylemlerine doğrudan veya dolaylı olarak katılmak, terör örgütünün eylemlerinin propagandasını yapmak; bir arada mütalaa edildiği zaman fevkalade yüksek cezalar çıkıyor. Yani bir bildiri okumaktan 8-10 sene cezaevine girilir mi? Diyoruz ama bildiri okumakla örgüt üyesi olmak veya desteklemek ve diğer maddelerle bağlantı kurulduğu zaman belki 8’den de fazla ceza alabiliyor. Hele basın yayın yoluyla da işleniyorsa daha da artırıcı bir sonuç. Dolayısıyla basının fikir özgürlüğü içerisinde örgüt üyeliğini ve propagandasını hem bizim hem de AİHM’nin kararları çerçevesinde tekrar gözden geçirmemiz lazım. Yani bütün bu cezaları birleştiren ve toplamın üzerinden ceza veren bir sistem değil, belki her fiil için en ağırını uygulayabilecek bir sistem kurabilmemiz lazım.

Benim çalışmam var; CHP, MHP ve BDP de getirsin:
Bu konuda benim sitemim, birincisi gazetecilerin şu kadarı cezaevinde, gazeteciler cezaevi tehdidi altında... diyerek yazılan, çizilen şeylerde samimiyetsizlik gördüğüm için şunu söyledim; “Arkadaşlar isimler bu. Evet içerideler veya tutuklular, ama karşılığında yazan şey TMY’nin şu maddesine aykırılık. Siz benden, TMY’nin değiştirilmesini samimi olarak arzu ediyor musunuz?” dediğim zaman, yaklaşık 20 kişi vardı, içlerinden 2 tanesi “evet” dedi, 5-6 tanesi “hayır” dedi, 8-10 tanesi sustu. O zaman dedim ki ben, gündeme getirecekseniz, siz gazeteciler cemiyetleri, dernekler açıkça söyleyin, bize yardımcı olun. Şu anda sadece sanıyorum Oktay Ekşi’nin şahsı adına verdiği 2 maddelik bir değişiklik teklifi var. Bu CHP’nin bunu desteklediği anlamına gelmez. CHP’yi temsil eden birkaç kişinin imzasıyla bunun gelmesi lazım. MHP’den böyle bir şey beklemekte haklıyım, ama boş olacağını biliyorum. BDP’nin şikâyetleri var, onların da bize bu konuda önerilerini getirmeleri lazım. Benim bu konuda bir çalışmam var, ama CHP, MHP ve BDP, TMY’nin hangi maddelerinin ne şekilde değiştirilmesi gerektiği konusunda bize görüş versinler. Basınla kendisini ilgili gören tüm kurum ve kuruluşlardan da açık bir destek bekliyoruz. Terörle mücadelenin en güçlü döneminde bu yasa değiştirilir mi diye bir karşı kampanya da var, farkındayız ama psikolojik bir desteğe de ihtiyacımız var.

Tutuklu - hükümlü ayrımı yapılacak:
  Tutukluluk sürelerinde 5 seneyi ya da 10 seneyi aşağıya çektiğiniz zaman, sadece milletvekilleri değil birçok kişi bundan yararlanıyor. Milletvekili seçilen çıksın demek ayrı ama milletvekili olmadığı halde içeride olanlar var ki, onların da çıkması isteniyor. Mehmet Haberal’ın, milletvekillerine yönelik bir düzenleme olması durumunda bundan istifade etmesi mümkün ama, şu kadar insan da Balyoz’dan, Kafes’ten, şundan bundan yargılanıyor. Tüm bunları içerisine alacak düzenlemeden başkaları da yararlanıyor. Şimdi geçen verdikleri yasa teklifi bu mahsurlu olan, kendilerinin de aslında kabul ettikleri bir düşünce. Ama vermiş olmak için verdiler. Zannediyorum, karar verilmiş olan, karar verildiği halde Yargıtay’dan henüz dönmeyen ayrımını yaparak son paketin içerisinde bir hüküm olacak. Ondan kim ne kadar istifade edecek sayısal olarak bilmiyorum.

Tutukluluk süresi 3-6, 4-8 gibi olabilir:
5 sene, 10 sene ayrımında ayrı bir hüküm, adi suçlarla ilgili ayrı bir hüküm var. Oradaki süreleri 1’er yıl aşağıya çekebilecek bir düzenleme belki yapılabilir. 2 yıl, 3 yıl çektiğiniz zaman, o zaman kamuoyunun nefretle karşılayacağı, “bu kadar da olmaz” diyeceği bir durumla karşı karşıya geliriz. 4-8 gibi, 3-6 gibi olabilir.

Gazetecilerin yıpranma hakkı için öneri getirin:
Başbakanımız gazetecilerden bir çalışma istemiş. Sizlerden bir hazırlık gelsin, değerlendirmeye alınsın.

‘Cumhuriyet okunan bir evde CHP’ye ne mersiyeler yazdım’

Ankara’da öğrencilik yıllarına, parti tüzüğü gereği üçüncü kez vekil olamayacağına ve zaman zaman AKP içerisinde de tepki çeken çıkışlarına da değinen Arınç, “Parti tüzüğünde değişiklik olmazsa ne yapacaksınız” sorusuna, “Her tarafa gideceğim” yanıtını verdi. Arınç, “Parti içerisinde çok fazla kişiyi etkileyen bir durum, tüzük değişir mi” sorusu üzerine de “5’i gider 15’i gelir. Ne cevherler var bizde. Bizim gruptan 10 tane hükümet çıkar” dedi. Arınç, öğrencilik yılları anımsatılarak “Şiir yazdınız mı hiç mesela” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Yazmam mı... CHP için ne mersiyeler yazdım. Genelde her gün Cumhuriyet okunan bir evde bu işlere meraklı bir delikanlı ne yazar? CHP’ye mersiye yazar. Şimdi onları çıkarsam piyasaya ne adammış be derler.”