Yağmur herkese başka yağıyor

İstanbul ’da önce kara bulutlar göründü, gök gürültüsü seslerinin ardından da sağanak başladı.Yağmura yakalananlar zor anlar yaşarken Şişli’de yanından ailesiyle birlikte bir kız çocuğunun geçtiği, bir binanın duvarına sığınıp simidini yemeye çalışan bu küçük çocuk ise Attilâ İlhan’ın “Yağmur Kaçağı” şiirindeki “Elimden tut yoksa düşeceğim, yoksa bir bir yıldızlar düşecek” mısralarının dile gelmiş haliydi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul ’da önce kara bulutlar göründü, gök gürültüsü seslerinin ardından da sağanak başladı.Yağmura yakalananlar zor anlar yaşarken Şişli’de yanından ailesiyle birlikte bir kız çocuğunun geçtiği, bir binanın duvarına sığınıp simidini yemeye çalışan bu küçük çocuk ise Attilâ İlhan’ın “Yağmur Kaçağı” şiirindeki “Elimden tut yoksa düşeceğim, yoksa bir bir yıldızlar düşecek” mısralarının dile gelmiş haliydi.

Marmara çevresinde son 24 saat içinde 43 bin 388 yıldırım ve şimşek tespit edildi. Uzmanlar hava olayını bir çeşit “elektrik fırtınası” olarak adlandırıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “‘Fırtına’ deyince sadece ‘rüzgâr’ ile ilgili sanılıyor.

Oysa ki rüzgârın yanında başka etkenler de var. Örneğin rüzgârsa önemli olan, ‘rüzgâr fırtınası’ diyoruz. Gök gürültüsüyse, yıldırımsa önemli olan, ‘elektrik fırtınası’ diyebiliriz” dedi. Prof. Dr. Kadıoğlu, elektrik fırtınasının zararlı olup olmadığına ilişkin, dikkatli olmak gerekir. Ancak bu tür doğa şölenleri bizde çok nadir oluyor. Bakıp seyretmek, tadını çıkarmak lazım” dedi.

İstanbul’da sabaha karşı şimşek ve yıldırımlarla birlikte bastıran sağanak korkuttu. Aşırı yağış nedeniyle Maltepe’de yol çöktü, elektirik yüklü bulutlar nedeniyle uçaklar piste pas geçti. TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Ahmet Köse yaptığı açıklamada, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu sel, taşkın, fırtına, kuraklık gibi olayların yanı sıra yıldırım, şimşek, hortum gibi olaylarda da artışlar görülmektedir. Bu durum ne ilk ne de son olacak” dedi.

MMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır da aşırı şehirleşmenin ve yapılaşmanın yaşam alanlarını ‘Isı Adası’ haline getirdiğini söyledi. Çukurçayır, “Gökdelenler, yerleşim alanlarının rüzgâr yapısını bozuyor. Rüzgâr yapısı bozulan yerleşim alanlarında öncelikle hava kalitesi ve yaşam konforu azalıyor. Gökdelenlerin yapısal maddeleri gelen güneş ışınlarını standartların dışındaki değerlerle yansıtıyor. Bu nedenle gökdelenler, yerleşim alanlarında daha sıcak noktaların oluşmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

Kesilen her ağaç... Şehir plancısı Ayşe Yıkıcı da kent içindeki gökdelenlerin, yapı yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde yapılarak beton oranını arttırdığını ve yeryüzünün ısıyı absorbe etme kapasitesini zorladığına dikkat çekerek, “Yeryüzünde sadece beton olduğu için zemin ısınma ve ısıyı emme gücünü kaybediyor. Dolayısıyla sıcak hava dalgası belirli bölgelerde yoğunlaşıyor” dedi.

TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Ahmet Köse: “Yıldırımdan korunmak için 30/30 kuralına uyulmalı. Yani, şimşek çaktıktan veya yıldırım düştükten sonra 30 saniyeden daha az bir süre içinde gök gürültüsü duyulursa, ışık görüldüğü andan itibaren, en son gök gürültüsünden 30 dakika geçene kadar yıldırım tehlikesi var demektir.

Su üzerinde ise derhal karaya çıkmaya çalışılmalıdır. Şemsiye gibi sivri metal içeren eşyalar kullanılmamalı, elektrikli eşyalar fişlerinden çekilmeli ve mümkün olduğunca kullanılmamalı, özellikle evde telefonla konuşulmamalıdır. Lastik tabanlı ayakkabılar ve lastik tekerlekler yıldırımdan korunmayı sağlar.

Yıldırım riski olan havalarda ağaç, bayrak ve telefon direkleri gibi yüksek objelerden, metalik eşyalardan uzak durulmalıdır. Açık arazide yere çömelerek oturulmalı, kesinlikle yere yatılmamalı, ayakların bitişik olmasına dikkat edilmeli ve gruplar halinde durulmamalıdır.”

Fotoğraflar: Vedat Arık