Türk’ün Türk’ten başka yanıltanı yok

Mâlum, 140 karaktere felsefe sığdıran meşhurlarımız var artık. Haliyle yanlış bilgi çok daha hızlı yayılıyor. Tehlikenin farkında olan Ağaçkakan Yayınları ise “Hazır Bilgi” başlıklı bir seri hazırlamanın telaşında. Metin Solmaz imzalı ilk kitap, “Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı” çıktı bile. Bu vesile ile kitapta dikkatimizi çeken 9 büyük yanılgıyı paylaşıyoruz.

Kelebeklerin ömrü bir gündür: Yaklaşık 150 bin çeşit kelebek var. Hepsinin huyu suyu farklı tabii. Kanatsızı, gece gezeni, hızlı uçanı, zehirlisi, göç edeni, 5 km uzaktaki dişinin kokusunu alabileni var. Bu kadar çok çeşitlilik taşır. Ama ömrü bir gün olan bir çeşidi yoktur. Bir haftayla bir yıl arasında değişen bir ömürleri vardır. Bu rakama yumurta, tırtıl ve koza zamanları dâhil değildir.

Cereyanda kalma, çarpar: İki pencere arasında esen rüzgârlarla, dışarıda esen rüzgâr aynı işi yapar, eser. Hava yer değiştirir. Dışarıda bir koku varsa onu içeri alabilirsiniz. İçeride bir koku varsa onu dışarı atabilirsiniz. Temel olarak odanızın havasını dışarıdaki ile değiştirirsiniz. Bu, 1980’ler Ankarası’nda yaşamıyorsanız, yani dışarıdaki hava pis değilse, size ancak iyi gelebilir.

Erkekler her yedi saniyede bir seks düş nür: Terri Fisher ve ekibi, Ohio State University’de bir araştırma yapmışlar. 283 öğrenciye numaratörler dağıtmışlar. Ve öğrencileri üç gruba ayırıp, gruplara seks, yemek yahut uyku düşündüğünüzde basın demişler. Bu araştırma sonucunda günde ortalama 19 kere seks düşündüğünü bulmuşlar bir erkeğin. Aynı araştırmanın sonucunda kadınlarda ortalama 10 çıkmış. Ama erkekler yemek ve uyku konusunu da daha fazla düşünür çıkmışlar.

Her Türk asker doğar: 2011’de Genelkurmay’ın verdiği rakamlara göre 458.368 erkek mecburi askerlik hizmetini yapmaktadır. Fakat dikkat: Resmi rakamlara göre 520 bin “yoklama kaçağı”, 70 bin “bakaya” var. Toplam “asker kaçağı” sayısı 600 bine yakın. Ancak, bu rakamın dışında 2 milyon 140 bin kişi askerliğini ertelemiş durumda. (Kaynak: Vicdani Red Derneği) Yani 600 bini kanun kaçağı durumuna düşmüş 3 milyon kişi, bir şekilde askere gitmemek için erteletmiş.

En doğrusu, Zeki Müren Türkçesidir: Zeki Müren Türkçesi iyidir, hoştur, ama sık sık yanlıştır. Gitti, kaybetti yerine “gitdi”, “kaybetdi”, âşığım yerine “âşıkım”, sanat yerine bütün ünsüzleri incelterek “san’at” demesi, en azından bugünün Türkçesi olamaz.

Yağlı ellerle saçına dokunursan bitlenirsin: Bitlerin yağdan beslendikleri doğrudur. Ancak deriden salgılanan yağla beslenirler. Yağ bulamazlarsa minik deri parçaları ve kanla da beslenebilirler. Bitlenmenin tek bir yolu vardır, bitli başka bir insan bulmak ve onunla yakın temasa geçmek. Çocukların daha çok bitlenmesinin de tek sebebi, oynarken yetişkinlere göre birbirlerine daha çok sırnaşmalarıdır.

Eşcinsellik insanlara mahsustur: New York Times haberine göre tekeşli eşcinsel hayvanlar da mevcuttur: “Örneğin bazı erkek penguen çiftlerinin hayat boyu çiftleştiği, beraber yuva yaptığı ve yuvarlak taşları yumurta gibi kullandıkları bilinmektedir. 2004 yılında, ABD’nin Central Park Hayvanat Bahçesi’ndeki görevliler, eşcinsel bir erkek penguen çiftinin taştan yumurtasını döllenmiş gerçek bir yumurta ile değiştirmiş. Penguen çift yavruyu kendi yavruları gibi yetiştirmiştir. Bu penguenler cinsel ilişkiye girmekte, birbirlerine şarkı söylemekte ve dişi penguenleri şiddetle reddetmektedir.”

Çocuklar süt içmelidir: Bütün canlılar belli bir süre sonra sütten kesilirler. Sütten kesildikten sonra süt alan insan dışında bir canlı yoktur. Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı’ya bağlanıyoruz: “135 derecede kaynatılmış, içinde tek bir faydalı bakteri kalmamış, dayanıklı beyaz eşya gibi bir süt!” UHT sütü böyle tarif ediyor Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Ahmet Aydın... Bu süte alışan çocuk bir daha kurtulamıyor, başka bir şey içmek, hattâ yemek istemiyor. ‘Morfin gibi,’ diyor Aydın, sadece bağımlılık açısından değil, ağrı kesici etkisi sebebiyle de...

Kedi tüyü akciğere yapışır, kist yapar: Külliyen yalan. Çünkü kedi tüyü akciğerinize ulaşamaz bile. Nefes alırken, daha burun boşluğundayken, içindeki bütün yabancı cisimlerden temizlenmiştir. Çok zor ama burayı da geçerse, zaten daha sonra nemli ve tüylü soluk borusuna takılırlar. Ve balgam yahut öksürük olarak çıkar giderler