Teknoloji bağımlılığına su altında dikkat çekti
Antalya'nın Kaş ilçesinde yaşamını sürdüren ve bugüne kadar sualtında çeşitli sosyal projelere imza atan sualtı eğitmeni ve fotoğrafçısı Necdet Demirtaş'ın son projesi, teknoloji bağımlılığı oldu. Necdet Demirtaş, sualtında çektiği fotoğraflarla koronavirüs döneminde iyice artan teknoloji bağımlılığına vurgu yaptı.
Daha önce kadın cinayetleri, Çanakkale Savaşları, çocuk gelinler ve Filistin direnişi gibi birçok konuda toplumsal farkındalığı artırmak, çözüm önerileri sunmak için sualtı fotoğraflarıyla farkındalık yaratmaya çalışan sualtı eğitmeni ve fotoğrafçısı Necdet Demirtaş, bu kez de teknolojik bağımlılık için sualtına indi. Antalya'nın Kaş ilçesindeki mavi derinliklere dalan Demirtaş, mart ayından bu yana küresel salgına dönüşerek 6 milyon insana bulaşan, yaklaşık 400 bin kişinin ölümüne neden olan Covid-19'un teknoloji bağımlılığını artırdığını vurguladı. Profesyonel sualtı sporcuları ve dalgıçlarla çalışan Necdet Demirtaş, yaralı kişiye yardım etmek yerine selfie yapan insanı, uyuşturucu yerine koluna cep telefonu enjekte eden genç kadını, cenazenin başında selfie yapan adamı, öldüğünün farkında olmadan ekrana bakan insanı ve kafes içinde maskesiyle cep telefonuna bakan insanı canlandırdı.
Proje hakkında uzun süredir çalıştığını söyleyen Necdet
Demirtaş, teknolojik bağımlılığın ve sosyal medya tutkusunun insan ilişkilerini
yok ettiğini belirtti. Necdet Demirtaş, "Geçen yıla kadar bu bağımlılık,
çağın en büyük bağımlılığı olarak gösteriliyordu. Covid-19 salgını nedeniyle bu
bağımlılık, küresel çapta mücadele edilmesi gereken bir bağımlılığa dönüştü.
Çünkü insanlar evde kaldıkça cep telefonu ve tabletlerin sosyal medya
bataklığına gömüldü. Eskiden ortalıkta maskeyle dolaşarak, birbiriyle iletişim
sağlamayan insanları filmlerde görürdük. Şimdi bir film setinde, bir filmin
içinde değil yaşamın içinde görüyoruz. Gerçek anlamda değişen bir dünya
düzenine tanık oluyoruz. Sanal dünyada aynı virüs gibi aynı benliğimize
işlediği için fotoğraf kareleriyle bu soruna değinmek istedim" dedi.
Karantina günlerinde insanların evlerinden katıldıkları
sanal toplantılara, konserlere, eylemlere, sunumlara, eğitimlere ve sohbetlere
çok alıştığını belirten Demirtaş, "Bu sanallık virüs gibi aklımızı işgal
etti. Aklımıza ne geliyorsa artık uzaktan ve sanal yapılıyor. Bu düzenin
değişimi toplumda herkesi sanallaştırıyor. İnsanlar gerçeklikten koptuğu için
toplumsal ilişkileri de önemsemiyor. Sağlığımız için zorunlu olan sokağa çıkma
kısıtlamaları, sanal dünyanın konforlu hayatından vazgeçmeyecek kadar alışmamızı
sağladı. Sosyal medya diye bize sunulan mecra aslında bizi insan yapan
duygularımızı gizlememizi ve yüzyılın sunduğu sanallık çarkına girmemizi
sağlıyor" diye konuştu.
Tüm sualtı projelerini Türk Sualtı Milli Takımı
sporcularıyla gerçekleştiren ve bunun yanında farklı ülkelerin sualtı
sporcularıyla çalıştığını söyleyen Necdet Demirtaş, kendisi için Türkiye'de
yaşamını sürdüren Hollandalı Wilko Wan Hapen'in de sualtında nefes tuttuğunu
anlattı. 2 yıldır üzerinde çalıştığı projenin sonuna yaklaştığını belirten
Demirtaş, "Sponsor desteğiyle sualtından mesajlar vermeye devam
edeceğim" dedi.
Projenin danışmanlığını yürüten psikiyatrist Engin Olcay da,
"Bugünlerde zorunluluk olan sanal buluşmalar (evden çalışma, uzaktan
konferanslar ve zoom toplantısı vb) aslında birkaç yıldır yaşamımızda. Artık
teknolojik bağımlılık 2-3 yaş aralığına kadar indi. Gelinen noktada, sosyal
becerileri kısıtlı, kendilerini sadece sanal dünyada ifade edebilen, karşısındakiyle
ilişki kurmak yerine sosyal ağlarda kurmaca kişiliklere bürünmek kolay bir yol
oldu. Sualtına yapılan bu sıra dışı çalışma, insanlığı tehdit eden teknolojik
bağımlılığa dikkat çekiyor" diye konuştu.
Diğer yandan Kaş'ın gizemli sualtı dünyasına inerek poz
veren sporcular arasında ABD'li Renee Blundon, İspanyol Gemma Vila ve Luis
Martinez gibi isimler de yer aldı.