Tekirdağ Müzesi'ndeki eserler depreme karşı, 'müze mumu' ile sabitleniyor
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'ndeki tarihi eserler, deprem ve afetlerde zarar görmemeleri için 'müze mumu' adı verilen özel bir malzeme ile yerlerinde sabitleniyor.
Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, "Müzemizde sikkeler hariç yaklaşık 2 bin 500 civarında arkeolojik ve etnografik eser var. Biz onlarcasını büyükşehir belediyemizin desteği ile sabitleyerek gelecek kuşaklara aktarma imkanına sahip olduk" dedi.
Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, "Müzemizde sikkeler hariç yaklaşık 2 bin 500 civarında arkeolojik ve etnografik eser var. Biz onlarcasını büyükşehir belediyemizin desteği ile sabitleyerek gelecek kuşaklara aktarma imkanına sahip olduk" dedi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Sevim Avcı Yener, eserlerin korunması için Müze Müdürlüğü ile mutabakat yaptıklarını belirterek, "Tekirdağ Etnografya Müzesi'ndeki arkeolojik ve kültürel mirasların olası bir deprem, sel gibi afetlerde sabit kalması ve zarar görmemesi adına güzel ve hassas bir çalışma gerçekleştirdik. Kısmen sergi alanında tamamladıklarımız var ve devamında yapacağımız çalışmalarımız var" dedi.
"MÜZE MUMU, ESTETİĞİ BOZMUYOR, SÖKÜLMESİ DE KOLAY"
Sevim Avcı Yener, tarihi eserleri sabitlemede özel malzeme kullandıklarını belirterek, "Müze mumu diye bahsettiğimiz yüzde 100 doğal bir malzeme ve yurt dışından geliyor. Genelde bu tarz sabitlemelerde ve hareketli malzemelerin ve müzeler gibi alanlarda sabitleme amacıyla kullanılıyor. Bu malzeme hiçbir şekilde sabitlediğimiz eşyalara herhangi bir eksi etkisi olmuyor. Estetik olarak da hiçbir şekilde mevcut olan tarihi eserimize hiçbir etkisi olmuyor. Aynen orijinal haliyle sabitliyor ve çıkarmak istediğimizde de orijinal haline en ufak bir müdahale söz konusu olmuyor. Hiçbir şekilde tarihi eser yapılarımıza zarar vermeden altına yerleştirip, saat yönünde hareket ettirdiğinizde bu malzememiz sabitliyor. Mevcut yerinden çıkarmak istediğimizde de saat yönünün tersine hareket ettiriyoruz ve bulunduğu ortamdan çıkartabiliyoruz. Bu bağlamda burada bulunan birçok malzememizi sabitledik, hatta ufak tefek bazı depremler sonrası tespitlerimiz de oldu. Herhangi bir aksilik ile de karşılaşmadık. Tabii müze müdürlüğümüzün talimatları ve uygun görüşleri çerçevesinde bu projemizi daha da geliştirip ilerletmek istiyoruz."
"ESERLERİ SABİTLEYEREK, GELECEK KUŞAKLARA AKTARIYORUZ"
Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özellikle 1999 depreminden sonra müzelerin bağlı olduğu Kültür ve Turizm Müdürlüklerine ara ara depremsellik konusunda müzelerin tedbir alınması konusunda yazılar yazdığını söyledi. Hacıoğlu, "Biz de bu kapsamda değişik zamanlarda müzelerimizi elden geçiririz. Yakın zamanda Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi depreme güvenilirliği arttırabilmek için özellikle tarihi değeri paha biçilemez derecede olan bazı arkeolojik ve etnografik eserlerin güvenlik altına alınması ile ilgili teklifte bulundu. Bizim çok beğendiğimiz bir teklif oldu. Çünkü, özellikle cam malzemelerden oluşan arkeolojik eserlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için zeminle arasındaki bağlantıyı kurdu bu malzemeyle. Oldukça pahalı bir malzeme. Bu manada Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyoruz. Bu müzemizde yaklaşık 2 bin 500 civarında arkeolojik ve etnografik eser var. Sikkeler hariç. Biz onlarcasını Büyükşehir Belediyemizin desteği ile sabitleyerek gelecek kuşaklara aktarma imkanına sahip olduk" diye konuştu.