Stratonikeia keşifleri Türk dönemine de ışık tutuyor

cumhuriyet.com.tr

Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan tarihi eserler, antik kentteki Türk dönemine de ışık tutuyor.

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan ve "gladyatörler şehri" olarak bilinmesinin yanı sıra dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia'da 1977'de başlayan kazı çalışmaları devam ediyor.

Helenistik, Roma, Bizans'ın yanı sıra Anadolu beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri için de önem taşıyan antik kentte, her yıl birbirinden kıymetli eserler gün yüzüne çıkarılıyor.

Sratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olan Stratonikeia'nın, Anadolu'nun yerli halkı olan Karialılar ve Leleglere ait bir yerleşim yeri olduğunu söyledi. Antik kentin birçok bölgesinde kazı çalışması yürütüldüğünü belirten Söğüt, tarihi alandaki yapıların bir bütün olarak korunduğunu ifade etti.

Söğüt, kentte yürütülen kazı çalışmalarında şehrin giriş kapısından imparatorlar tapınağına, Roma hamamından Türk evine kadar her yapıyı aşamalar halinde gün yüzüne çıkardıklarını kaydetti. Geçen yıl kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlatan Söğüt, "Stratonikeia, yaşayan bir tarih kenti. Antik kentteki kazı çalışmalarında 2021'de 528 eser gün yüzüne çıkarıldı. Bulduğumuz eserlerin tamamı müzede vitrine konulabilecek nitelikte." dedi.

Bulunan eserler içerisinde Türk dönemine ait 122 eser yer aldığına dikkati çeken Söğüt, şu bilgileri paylaştı: "Antik kentte, Menteşe Beyliği ve sonrasına ait hamam, cami, evler, yollar ve yerleşim dokusu dışında farklı buluntular da tespit ettik. Buluntular arasında, Türk dönemine ait seramik, metal, cam ve ahşap eserler yer alıyor. Bu dönemde kullanılan seramik, günlük kullanım kapları ve dokuma malzemeleri, süs eşyaları ve ok uçları bulduk. Gün yüzüne çıkarılan eserler, o dönemde yaşayan insanların belirli bir bölümünün ekonomik anlamda zengin olduğunu gösteriyor. Özellikle mühürler bunun en güzel örneği." Söğüt, buluntuların, bölgede yaşayanların çevresindeki Türk beylikleri dışında, Ege adasındaki toplumlarla da ticari ilişkiler kurduğunun göstergesi olduğunu vurguladı.