“Neden maçlar aynı gün aynı saatte değil?”

Süper Lig'de Başakşehir'e 2-1 mağlup olarak şampiyonluk şansını mucizelere bırakan Fenerbahçe'de spor yazarları teknik direktör Vitor Pereira'yı eleştirirken gazetemizin yazarlarından Hilmi Türkay, “Neden maçlar aynı gün aynı saatte değil?” diye sordu. Bitti biter gitti gider (İlker Yasin / Hürriyet) Şampiyonluk, deplasmanda 16 maçta 16 puan kaybettiren dış saha fobisinden, Van Persie-Fernandao seçimindeki tercihlerden, Josef de Souza’ya gösterilen tahammülden, Volkan Şen ve Ozan’ı unutmaktan, özür dileyen Caner’i yok saymaktan kaybedildi. Bir insan zevk aldığında, göz bebekleri yüzde 45 oranında büyürmüş. Dünkü maçın sonrasında tüm Beşiktaşlıların, hatta belki Galatasaraylıların da göz bebekleri büyümüş olmalı. Beşiktaş’ın Galatasaray galibiyetinden sonra sandım ki Vitor Pereira bütün riskleri alacak. Çift santforla ve önde basan oyuncularla Başakşehir ceza sahasına yıkılacak. Tabii dün gece de yanıldım.

Geçmiş olsun - (Hilmi Türkay / Cumhuriyet) İnsanlar şu günlerde hep aynı soruyu soruyor: “Neden maçlar aynı gün aynı saatte değil?” F.Bahçe’nin Torku Konya maçında bu konuya değinmiştim. Baktım tepkiler çığ gibi. Bu haftalar en önemli haftalar. Bütün liglerin üstü de altı da cadı kazanı. Eskiden böyle bir şey yoktu. Maçlar aynı gün aynı saatte oynanırdı. Hatta hepsinin aynı anda başlaması için saha içindeki görevli temsilciler statlar arasında birbirleriyle irtibata geçerlerdi. Şimdi neden böyle? TFF topu yayıncı kuruluşu atıyor. Suçlu yayıncı kuruluş mu?

As Melhoras! - (Tayfun Bayındır / Milliyet) Bir kez daha Aziz Yıldırım’a ezeli rakiplerinden birinin şampiyonluğunu izlemek, ligi yine ikinci bitirmek nasip oldu. Tarihinin en pahalı takımını kuran Aziz Yıldırım yine sükutu hayale uğramaktan kurtulamadı. Bunca yıldır yaşananlardan sonra çok net bir durum tespiti var, Fenerbahçe ne kadar iyi oyuncular transfer etse, ne kadar yüksek paralar harcasa da teknik direktörünü doğru seçmeyince hayal kırıklığı yaşıyor. Ve bu hayal kırıklığı da alışkanlık haline geliyo

Kuyt ve Sow kulübede olsa (Uğur Meleke / Hürriyet) Aslında Pereira’nın da hamleleri kısıtlı: Volkan-Nani-Alper’in bireysel ortalamalarının altında olduğu bir günde alanı çok iyi parselleyen Başakşehir’i bozacak formülü bulamadı. Caner’in de kadro dışı kalışıyla birlikte kulübede oyunu değiştirebilecek tek kozu Fernandao kaldı zaten. Onu da değiştirmek için ezberden 60’ı beklediğini biliyoruz. O zaman insan düşünmeden edemiyor: Acaba özür dilemiş Caner’in kulübede oturması takım bütünlüğünü mü bozardı ki, nedir kadro dışı olmasının nedeni?

Pereira çok geç kaldı (Güntekin Onay / Vatan) İLGİNÇ olan teknik direktör Perreria bu durumdan memnundu ki hiçbir değişiklik yapmadan 2. yarıya başladı. Düşünün ki beraberlik bile ihtimal dahilinde değilken tek pozisyonunuz yok, istediklerinizi yapamıyorsunuz ancak hiç bir değişikliğe gerek görmüyorsunuz. 2-0’dan sonra artık kaybedecek bir şeyi kalmayan F.Bahçe tüm hatlarıyla yüklendi. 75’te kazanılan penaltıyı Van Persie ile kaçıran F.Bahçe, kalan süre için umutlarını iyice azalttı. Sarı-lacivertliler kalan bölümde tüm riskleri alıp kendi yarı sahasında geniş alanlar bırakmasına rağmen, Başakşehir ise 2 farklı üstünlüğüne rağmen yediği baskı karşısında oldukça telaşlı bir görüntü ortaya koydu. Nitekim bu baskı M.Topal’ın golüyle maçı 2-1’e getirdi.

Şampiyonluğa veda... (Ersin Düzen / Vatan) TARİH tekerrürden ibarettir. Geçen yıl mayıs ayında, bir pazartesi akşamı, Başakşehir yenilgisiyle şampiyonluğa veda etmişti F.Bahçe. Geçen sezonun faturası İsmail Kartal ve birçok futbolcuya kesilmişti. YENİ sezonla her şey değişti, her yıl olduğu gibi favori yine F.Bahçe’ydi. Milyon Euro’lar harcayan başkan Aziz Yıldırım, göz kamaştırıcı bir kadro kurdu. Ama yine hocası sayesinde hayâl kırıklığına uğradı. DAHA dün PSV örneği yaşanmışken, F.Bahçe 2 kez son hafta şampiyonluğu kaçırmışken, taraftar “Son maça kadar mücadele devam eder” diye düşünüyordu. İnananlar sadece tribündekilermiş! Pereira ve futbolcular düdük çalmadan pes etmiş.

Son maçını yönetti (Ahmet Çakar / Sabah) Fenerbahçe'nin sadece kötü futbolunu eleştirmiyoruz. Aynı zamanda vurdum duymaz mücadelesi, sorumluluk mücadelesi zayıflamış bazı oyuncular ve pek tabii ki bir çok hayati konuda yanlış kararlar vermiş yönetim Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna kan doğradı. Ama asıl problem bundan sonra Fenerbahçe'de... Taşlar yerinden oynar mı? Buna camia karar verecek. Dün Fenerbahçe şampiyonluğu kaybetti ve bence Fırat Aydınus da hakemlik kariyerini noktaladı... Hem ayıp hem günah hem de bir hakeme hiç yakışmıyor. Skora göre kart ver, konjektüre göre fauller çal sonra da ben hakemim diye ortalarda dolaş!