Leyla Aydemir davasında şoke eden ses kaydı: Duyulursa beni öldürürler

AA

Ağrı şehir merkezinde yaşayan Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6’ncısı olan Leyla Aydemir, 2018 yılında Ramazan Bayramı dolayısıyla geldikleri dedesinin yaşadığı Ağrı’nın Bezirhane köyünde 15 Haziran günü kaybolmuştu. Tüm Türkiye’nin bulunması için seferber olduğu Leyla’nın 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkiinde cansız bedeni bulunmuştu. Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 Ekim 2020 günü görülen karar davasında, tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, tutuksuz 6 sanık hakkında beraat kararı verilmişti. Karar davasının ardından tutuklu amca Yusuf Aydemir de tahliye edildi. Minik Leyla’nın davası Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin daha önce verdiği kararı bozması sonrası ilk kez görülmeye başlandı. Duruşmaya sanıklar eksizsiz katılırken, minik Leyla’nın annesi Şükran Aydemir ile babası Nihat Aydemir katılmadı.

“CİNSEL İSTİSMAR YOK”

Duruşmada Leyla Aydemir’in cinsel istismara uğradığı yönünde yapılan açıklamalara karşılık olarak mahkeme başkanı, Leyla Aydemir’in cinsel istismara uğradığı yönünde delil ve bulgunun olmadığını, bu durumun asılsız olduğunu söyledi.

Cinsel istismar konusu ile ilgili açıklama yapan sanıkların avukatlarından Fatih Kaya, "İstinaf mahkemesi bir bozma kararı vermiştir ve bu karar doğrultusunda bütün sanıkların beraati yönünde bir karar kurulmuştur. Bu yargılamanın devam etmesinin nedeni usulü eksiklikler bulunmaktadır. Bunlar tamamlandığın da aynı kararın çıkacağı bizim için kesindir. Cinsel istismara maruz kalmamıştır. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi tarafından verilen rapor yeni değildir, yargılanmanın başından beri olan bir rapordur. Raporda ilgili cümle ’Mevcut verilerle çocuğun anüs ve vajenden penis veya sayılı cisim sokulmak suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığının tıbbi delillerinin bulunamadığı’ ibaresi yer alıyor. Mahkeme başkanı da bu konuya işaret etti. Mahkeme başkanı ’sosyal medyada bu tür durumların, söylemlerin oluşması üzerine bu yargılamayı ben mi yürütüyorum’ diyerek bir daha bakma ihtiyacı duymuştur. Dosyaya tekrar tekrar baktık ve Leyla Aydemir’in cinsel istismara uğramadığı kanıtlanmıştır. Bu raporu çürütecek hiçbir şey yoktur. Bu rapor 2018 yılının Ekim ayının 17’sinde verilmiştir. Yeni bir rapor değildir" şeklinde konuştu.

Sanık Yusuf Aydemir ise duruşmada yaptığı savunmada “Leyla benim canım ciğerim. Bir an önce katillerinin bulunmasını istiyorum. Ben 15 ay boşuna mı yattım” dedi.


“SES KAYDI ORTAYA ÇIKTI”

Duruşmada Leyla Aydemir’in anne ve babasının avukatı Erdoğan Tunç eline geçen ses kaydında, Leyla Aydemir’in kaybolduğu süre zarfında iddiaya göre arama çalışması yapan AFAD ekiplerinin kilerde Leyla’nın sesini duyduğunu ancak amca Yusuf Aydemir’in AFAD çalışanına ‘ses etme duyulursa beni öldürürler’ dediğini söyledi. Ses kaydının Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleneceği belirtildi.

7 sanığın tutuksuz yargılanmasına, duruşmanın ise 8 Ekim 2021 tarihine ertelenmesine karar verildi.

NE OLMUŞTU?

Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.

Bu kapsamda ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.

Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.

Olayın ardından minik Leyla'nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.Aydemir, M.A.Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.

Yerel mahkeme gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir'in husumetli olduğu ağabeyini tehdit maksadıyla kızını oyun oynama bahanesiyle kaçırıp sakladığı, ölümü üzerine de serin bir alanda beklettiği, aramaların gevşetilmesi ve köyde normal hayata dönülmesini fırsat bilerek de cesedini dereye attığı kanaatine varıldığını vurgulamıştı.

Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü şüpheden uzak delil olması gerektiğine ve çeşitli usul eksikliklerine işaret edip "Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi güç mağduriyete sebebiyet verebileceğine ve tutuklamanın bir ceza değil tedbir niteliğinde olduğuna işaret edilerek yerel mahkemenin kararını tüm sanıklar yönünden bozmuştu. Yerel mahkemenin kararını hem esas hem usulden bozan yüksek mahkeme, Yusuf Aydemir'in tahliyesine de karar vermişti.

Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021'de yaptığı itiraz da Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.