Kronik yorgunluk sendromu dinlenerek geçmez
6 aydan uzun süredir devam eden yorgunluktan mı yakınıyorsunuz? Yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olun, bu sorunlarınızın altında yatan neden son zamanlardaki yoğun iş temponuz değil, ‘Kronik Yorgunluk Sendrom’u olabilir.
cumhuriyet.com.tr
6 aydan uzun süredir devam eden yorgunluktan mı yakınıyorsunuz? Akşamları erken yatıyor ama yine de sabahları çok yorgun mu kalkıyorsunuz? Dikkatinizi bir türlü toplayamadığınız ve depresif tavırlar sergilediğiniz için iş hayatında sorunlar mı yaşıyorsunuz?
Gerekli enerjiyi bulamadığınızdan dolayı bir süredir sosyal hayatınızdan uzak mı kalıyorsunuz? Yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olun, bu sorunlarınızın altında yatan neden son zamanlardaki yoğun iş temponuz değil, ‘Kronik Yorgunluk Sendrom’u olabilir.
Genellikle yoğun çalışma temposuna sahip olanlar, üst düzey yöneticiler ve mükemmeliyetçi kişilerde görülen Kronik Yorgunluk Sendromu sadece hafif yorgunluk ve isteksizlik gibi belirtiler ile ortaya çıkabileceği gibi, iş hayatındaki verimde ciddi oranda düşüş ve sosyal hayattan kopma gibi sorunlara yol açabilecek kadar şiddetli seyredebiliyor.
Hatta kişiyi günlük aktivitelerini bile yapamayacak düzeyde bakıma muhtaç hale bile getirebiliyor. Sanılanın aksine sendrom ‘dinlenmekle’ geçmiyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi’nden Klinik Psikolog Elçin Orhan, bu sendromdan kurtulmanın en etkili yollarının ise düzenli egzersiz yapmak, stresle baş etme yöntemlerini bilmek ve ağır iş yükünü hafifletmek olduğuna dikkat çekiyor!
Genellikle kadınları hedef alıyor Günümüzün yaygın hastalığı olan Kronik Yorgunluk Sendromu, 6 aydan uzun süren, boğaz, kas ile eklem ağrısı, bulantı ve konsantrasyonda bozulma gibi eşlik eden tablolarla kendini gösteren, sürekli ve tekrarlayıcı seyretmesinin yanı sıra birçok sistemi tutan bir hastalık. Tabloya genellikle depresyon, fibromiyalji veya anksiyete de eşlik ediyor.
Oluşum nedeni bilinmeyen bu sendromun organik mi yoksa psikiyatrik bir hastalık mı olduğu hala tartışılıyor. Klinik Psikolog Elçin Orhan, bu sendromun 30-50 yaş grubunda, özellikle de kadınlarda görüldüğüne işaret ederek, “Öyle ki bu sendroma yakalanan hastaların yüzde 70 gibi büyük bir oranını kadınlar oluşturuyor.“ diyor.
Kronik Yorgunluk Sendromu, fiziksel, duygusal ve zihinsel belirtileri içeriyor. En az 6 ay süren sürekli ve tekrarlayıcı yorgunluk haline aşağıdaki belirtiler de eşlik ediyorsa dikkat edin! Konsantrasyonda bozulma ve unutkanlık Kas ağrısı Boğaz ağrısı Çoğul eklem ağrısı
Dinlendirmeyen uyku ve uyku bozuklukları Egzersiz sonrası bitkinlik Enerji kaybı Bulantı Kendine, işine ve yaşama karşı negatif tutumlar, huzursuzluk Depresif duygulanım.
Medikal, psikolojik ve sosyal yönden destek şart! Klinik Psikolog Elçin Orhan, Kronik Yorgunluk Sendromu’nun kesin tedavisinin olmadığını belirtiyor. “Tedavi ister ilaçla isterse ilaç dışı olsun, hastanın semptomlarını rahatlatmaya ve fonksiyon kaybını gidermeye yönelik oluyor.” diyen Elçin Orhan sözlerine şöyle devam ediyor:
Örneğin antidepresan tedavisi ağrıyı azaltma ve uyku sorunlarına karşı etkili olabiliyor. Kognitif Davranışçı Terapi programı da, olumsuz duyguları değiştirme, stres faktörlerini tanıma ve bununla nasıl baş edileceği konusunda fikir sahibi olma konusunda fayda sağlıyor.”
Klinik Psikolog Elçin Orhan, Kronik Yorgunluk Sendromu’na karşı en etkili yöntemlerden birinin, kademeli egzersiz tedavisi olduğunu belirtiyor. Yapılan araştırmalar, kademeli egzersiz yapmanın Kronik Yorgunluk Sendromlu hastaların günlük aktivitesini arttırdığını, yorgunluk semptomlarını azaltıp, egzersiz kapasitesini geliştirdiğini ortaya koymuş.
Bu nedenle haftanın en az 3 günü, günde en fazla 30 dakika yürüyüş yapın. Bu süreye yorgunluk ve diğer semptomlarınıza göre yürüyüş sürenizi 1-2 dakika artırarak ulaşın. Örneğin 10 dakika yürüyüşle başlayıp, süreyi her gün 1-2 dakika uzatın.
Enerjinizi yeniden kazanmanın püf noktaları Klinik Psikolog Elçin Orhan, Kronik Yorgunluk Sendromu ile baş etmek için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: İş ve özel hayatınızda yeni stratejiler belirleyin. İş yerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurun. Takım çalışması yapın, eğitim içerikli uygulamalara katılın.
Aktivite günlüğü oluşturun. Günlükler çok az veya çok çalıştığınız zamanları anlamanıza, bu sayede de dengeli ve gerçekçi hedefler belirleyip uygulamanıza yardımcı olacaktır. Hedefleri kolaydan başlayarak arttırın. Dinlenmeye ayırdığınız zamanınızı giderek azaltıp, hedeflerinizi küçük parçalar haline getirerek güne, daha sonra haftalara yayabilirsiniz.
Çalışma ortamlarınızı yeniden düzenleyin. Yani aşırı iş yükünden kaçının, çalışanlar arasında destek ve sosyal ilişkilerinizi arttırın, sorumluluk ile bürokratik işlerinizi azaltın. Uyku düzeninize dikkat edin. Gün içinde uyumayın. Gevşemeyi öğrenerek, kas gevşetici egzersizler yapın. Bol vitaminli, mineralli besinler tüketin.