"En üzüntülü günüm"

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Kasım 1937'de Adana Kız Enstitüsü'nü ziyareti sırasında, aynı fotoğraf karesinde yer alan 91 yaşındaki Remziye Tatlı, "en üzüntülü günüm" dediği bir 10 Kasım'ı daha hüzünle karşıladı.

AA

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Kasım 1937'de Adana Kız Enstitüsü'nü ziyareti sırasında, aynı fotoğraf karesinde yer alan 91 yaşındaki Remziye Tatlı, "en üzüntülü günüm" dediği bir 10 Kasım'ı daha hüzünle karşıladı.

Atatürk'ün, okullarını ziyaretinde aynı fotoğraf karesine girme şansı bulan Remziye Tatlı, 77 yıl önce Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile yaşadığı anıları unutamıyor. Evini, Atatürk fotoğraflarıyla donatan Tatlı, Büyük Önder'i anlatan kitapları okumayı sürdürüyor.

Tatlı, 19 Kasım 1937'de Adana'ya gelen Atatürk'ün, okullarını ziyaret edeceği haberini aldıklarını ve heyecanla Büyük Önder'i beklemeye başladıklarını anlattı.

O yıl Adana Kız Enstitüsü'nde 2. sınıf öğrencisi olduğunu belirten Tatlı, o gün çok heyecanlandığını ve arkadaşlarıyla ne yapacaklarını şaşırdıklarını söyledi. Atatürk'ün kalabalık bir grupla okula geldiğini dile getiren Tatlı, şunları kaydetti:

"Atatürk, sınıfın kapısından içeri girerken ayağa kalktık. Atatürk bize, 'oturun, geleceğin kültürlü anneleri' dedi. Bu cümleyi hiç unutamam. Oturduk, arkadaşlarımın bir kısmı ağlıyordu, beni de titreme tuttu.

Sınıfa girdi en ön sırada oturuyordum, geldi, yanımda durdu. O anı hiç unutamam. Neredeyse kalbim duracaktı. Baktıkça tüylerim ürperdi. Yüz bembeyaz, saçlar sarı, kaşlar kalın, yakışıklıydı. Bazı arkadaşlara sorular sordu ve daha sonra okuldan ayrıldı."

"Herkesin elinde mendil, gözyaşı döküyordu" Atatürk'ün hayatını kaybettiği 10 Kasım 1938'i "en üzüntülü günüm" olarak nitelendiren Tatlı, o gün çok ağladığını ifade etti.Tatlı, Büyük Önder'in ölüm haberini dersteyken aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Ders yarıda kesildi, okul müdür, 'çocuklar bahçeye çıkın' dedi. Bahçeye çıktık. Müdür hanım bize, 'çocuklar 5 dakika önce aldığım habere göre Atatürk'ü kaybettik' dedi. O anı şu an tekrar yaşıyorum. Ne annemi, ne babamı, ne eşimi kaybettiğimde o kadar ağladım. Arkadaşlarım bir taraftan ağlıyor, bazıları bayılıyordu. O kadar sevilen bir insan olamaz.

Daha sonra sıraya girerek, Atatürk Parkı'na gittik. Ondan sonra Adana'daki tüm okullar oraya geldi, konuşmalar yapıldı. 10 Kasım'da bir hafta boyunca Adana gözyaşı döktü. Başkası anlatsa inanmazdım ama ben buna şahit oldum, gözümle gördüm. Okuldan eve, evden okula giderden yolda herkesin elinde mendil, gözyaşı döküyordu. Atatürk'e, tüm dünya ağladı.

Annem, babam, kardeşlerim, özelikle eşim en yakınımdı, hepsini kaybettim ama inanın bunu doğru söylüyorum, onlardan çok Atatürk'e üzüldüm. Günlerce onu düşünüp, hiç unutamadım, hala da unutamıyorum. 10 Kasım geldiğinde hep o günleri hatırlar, hüzünlenirim."