Eğitime politika damga vurdu: 10 yaşında türban

2014 yılında eğitime bilim değil politika damga vurdu.

cumhuriyet.com.tr

Eğitimin daha kaliteli hale getirilmesi, daha adil olması, öğrencilerin okullardan daha donanımlı mezun olması gibi konular 2014 yılında da gündeme gelmedi. Eğitimle ilgili yol haritasını, bu yıl da bilimsel temelli kararlar değil politika belirledi.

Öğrencilerin liselere yerleşmelerini sağlayan TEOG sınavları, büyük bir karmaşaya neden oldu. Kayıt dönemi aylarca sürdü, öğrenci ve veliler çileden çıktı. İstemedikleri halde imam hatip liselerine, evlerinden kilometrelerce uzaktaki okullara yerleşenler, seslerini duyurmakta çok güçlük çekti.

Açılan davalar üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersine ilişkin aldığı karar çok tartışıldı ama değişen bir şey olmadı. İsteyen de istemeyen de din derslerine girmeye devam etti. Üstelik liselere giriş sınavında din dersi sorularının da yer alması, bu derse eskisinden çok daha büyük önem verilmesine neden oldu. Aileler, çocuklarına özel din dersi aldırmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kılık kıyafet yönetmeliğindeki “başı açık” ifadesinin kaldırılmasıyla ortaokullarda başörtüsü serbest hale getirildi. Eğitimcilerin, psikolog ve pedagogların itirazlarına rağmen 10 yaşındaki çocuklar da türbanla okula gitmeye başladı.

Dershane tartışmaları Hükümetin dershanelerin kapatılması ile ilgili aldığı karar ve yasal düzenleme 2014’te çok tartışıldı. Anayasa Mahkemesi’ne bu düzenlemenin iptali ile başvuru yapıldı ama Anayasa Mahkemesi henüz başvuruyu değerlendirmedi. Karar iptal edilmezse dershaneler 1 Eylül 2015 tarihinde kapatılacak.

Eğitim şûrası ortalığı karıştırdı 19. Milli Eğitim Şûrası’nda, din eğitiminin ilkokul 1. 2. ve 3. sınıflarda zorunlu olması, daha çok din temelli değerler eğitiminin okulöncesinden itibaren eğitimin bütün kademelerinde verilmesi, Anadolu otelcilik ve turizm meslek liselerinin öğretim programları ve ders çizelgelerinden “alkollü içki ve kokteyl hazırlama” dersinin kaldırılması, Osmanlı Türkçesi dersinin Anadolu imam hatip liselerinde zorunlu ders olması yönündeki karar önerileri kabul edildi. Şûra kararlarına göre, liselerde zorunlu din dersi de haftada bir saatten iki saate çıkarılacak.

Şûrada alınan kararlar bağlayıcı değil ancak AKP’nin iktidara geldiğinden bu yana eğitim sistemi hızla dinselleştiği için bu kararların önümüzdeki yıl uygulanmaya başlanması şaşırtıcı olmayacak. Bu arada Eğitim Bir-Sen’in ısrarla dile getirdiği “karma eğitim zorunluluğunun kaldırılması” önerisi şûra genel kurulunda gündeme getirilmedi ama sendika genel başkanı Ahmet Gündoğdu, uygulamanın takipçisi olacaklarını söyledi.