Destek günden güne büyüyor: Sesimizi kesmeye gücünüz yetmez
Destek günden güne büyüyor: Sesimizi kesmeye gücünüz yetmez
cumhuriyet.com.tr
Darbe girişimini fırsata çevirdiler ADANA CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, 15 Temmuz darbe girişimi OHAL rejiminin muhaliflere yönelik baskı ve sindirmeye döndüğünü belirterek, “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde 672 sayılı KHK, ardından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı akşamında 675 sayılı KHK yayımlanarak, tamamen keyfi ve siyasi kararlarla binlerce kamu personeli ihraç edilerek toplumla adeta dalga geçildi.Siyasi iktidarın, 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek darbe girişimi ile hiç ilgisi olmayan ama kendisine muhalif olan herkesi susturmanın ve sindirmenin derdine düştüğü, son olarak Cumhuriyet gazetesi olayıyla iyice anlaşılmaktadır. Hemen tüm gözaltı, tutuklama ve ihraç kararlarında, ‘savunma hakkı’ bile tanınmayarak açık bir şekilde, ‘yargısız infaz’ yapılmıştır. Tıpkı darbeciler gibi evrensel hukuku, anayasayı ve TBMM’yi askıya alarak hareket edenlerin darbecilerle aynı zihniyette oldukları her geçen gün daha açık bir şekilde görülmektedir” ifadelerini kullandı.
“Sesimizi kesmeye gücünüz yetmez" ÇORUM: Çorum Alevi Kültür Merkezi Derneği Başkanı Sultan Yıldırım Gök, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt, laikliğin, demokrasinin koruyucusu ve simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nin sindirilmesine kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Biz Aleviler Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu bir gazeteyi kimseye teslim etmeyiz. Kendisi FETÖ üyesi olan bir savcı tarafından uydurma suçlarla gazetemize baskılar yapılıyor. Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı suçlarla yönetici ve yazarlarının tutuklanması büyük bir adalet skandalıdır. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta intikam almaktadır. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır. Laik, sosyal hukuk devleti, insan hak ve özgürlüklerini savunan yayın çizgisiyle Cumhuriyet gazetesi Türk basının bir semboldür. Demokrasi fikir özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile anlam taşır. Basın özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmaz yapı taşıdır. Cumhuriyet Gazetesi ülkede sayıları 25 milyonu bulan Alevilerinde en büyük sesidir. Sesimizi kesmeye kimsenin gücü yetmeyecektir”
Gazetemize şarkılı, türkülü destek MERSİN: Mersin Emek ve Demokrasi Platformu ile CHP Mersin İl Örgütü’nün, gazetemizin yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasını protesto etmek için başlattığı “Cumhuriyet Okuyorum” etkinliği sürüyor. Öğle saatlerinde Cumhuriyet Alanı’nda toplanan çok sayıda kişi gazetemizi yarım saat süreyle okudu. Etkinlikte bir okurumuz da bağlamasıyla şarkılar, türküler seslendirdi. Etkinliğe Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni sendika ve derneklerin yönetecileri, CHP il ve ilçe örgütlerinden partililer katıldı. Cumhuriyet Okuyorum etkinliği Carşamba saat 12.00’de Cumhuriyet Alanı’nda yapılacak.
Cumhuriyet’e sahip çıkacağız RİZE: Pazar Emek ve Demokrasi Meclisi, Cumhuriyet için destek açıklaması yaptı. “Özgür basın susturulamaz, Cumhuriyet Gazetesi baskın ve tutuklamaları kabul edilemez” başlığıyla yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Gazetesine yönelik operasyon, muhalifler açısından ne ilktir nede son olacaktır. Daha dün Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük seçimlerinde yüzde 86 oy alan Profesör’e görev verilmezken, hiç seçimlere bile katılmayan yandaş Rektör olarak atanmıştır. Hani millet iradesi? Bu saldırılar ve operasyonlar, AKP iktidarına muhalif olan her kim varsa yok etme, susturma ve ortadan kaldırma girişimleridir. Cumhuriyet Gazetesine daha dün, Gülen Cemaatiyle Ergenekon operasyonu yapanlar, bugün cemaatçilik suçlamasıyla operasyonlar yapıyorlar. Bu tam bir garabettir” denildi Dayanışma çağrısı yapılan açıklamada, “Bu çürüme karşısında toplumun ve ülkenin yeniden kuruluşu ancak sol, demokrat ve devrimci değerlerle yani yeniden paylaşmaya, dayanışmaya, sorunlarımızı birlikte çözmeye dayanan bir kültürün hakim kılınmasıyla mümkündür. Cumhuriyet’e, demokrat ve devrimci bağımsız yayın kurumlarına sonuna kadar sahip çıkacağız, onları gözümüz gibi koruyacağız, onlarla yan yana ve omuz omuza olacağız ki, yaşamalarını ve devamlılıklarını sağlayacağız.Gün hep beraber ses çıkarmanın, omuz omuza vermenin, yan yana durmanın günüdür.Başkanlık rejimine-sivil diktatörlüğe hayır! Özgür basın susturulamaz! Cumhuriyet bizimdir, sahip çıkıyoruz."
“Cumhuriyet Gazetesine yapılan kin ve nefret operasyonudur” CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Malatya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde gazetemiz Cumhuriyet’e yönelik operasyona, 10 yazar ve yöneticimizin tutuklanmasına tepki gösterdi. Sertel, “Hiçbir suçu olmayan Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon tamam en kin ve nefret operasyonudur. Savcının FETÖ’den sanık olması da trajikomik bir durumdur. Hikmet Çetinkaya’nın FETÖ’nün terör örgütü gibi çalıştığına, orduyu, polisi ele geçirip darbe yapacağına ilişkin onlarca yazısı ve kitabı vardır. O dönemde bazı arkadaşlar gidip kendisinin önünde diz çöküp, beraber okul, banka, dershane açıp, beraber Türkçe Olimpiyatları yapıyorlardı. Eğer arıyorlarsa kendi içlerinde bulurlar. ‘Tavuk mu yumurtadan çıkar, Yumurta mı tavuktan çıkar’ meselesi. Bank Asya’ya para yatıran memur, işçi görevden alınıyor , Bank Asya’dan 4.3 milyon dolar kredi alıp villa alan karı-koca gazeteci el üstünde tutulup, televizyonlara çıkartılıp AKP adına konuşma yapıyorlar” dedi. Cumhuriyet’e bu suçlar yapıştırılamaz Hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Sertel, “PKK konusunda bugün suçlanan Cumhuriyet Gazetesi’ne açılım sürecinde ‘ Siz ulusalcısınız’ diye söyleniyordu. Terör örgütleriyle Oslo’da oturan kim? Terör örgütleriyle Habur’da mahkemeyi teröristlerin ayağına getiren kimdir onu sormak gerekir. Ayrıca devletin valisine ‘görme kardeşim, elinde silahı olanları görme’ demek de bu iktidarın işidir. Hendekleri kim kazdı, ne zaman kazdı, niye bu hendekler var demeye de bu hükümetin hakkı yoktur, kazılırken de vardın, o hendekler patlatılırken de siz vardınız. Onun için Cumhuriyet Gazetesine bu suçlar yapıştırılamaz, yakıştırılamaz” diye konuştu.
Serbest kalacaklar Gazetemiz yöneticilerinin serbest bırakılacağını ifade eden Sertel, “Bu arkadaşlarımız serbest kalacakla , ama aradan geçen zaman çok önemlidir. Bir arkadaşımız var. İHakan Kara kalp hastasıdır. Cezaevinde nelerin yaşadığını Ergenekon davalarında gördük. Ergenekon davasında Tuncay Özkan’ı görüyoruz, halen Almanya’da tedavi görüyor” dedi. Darbenin başı asıl o Darbenin asıl faillerini soran Sertel, “Mesele Mehmet Dişli, niye Genelkurmay’da 10 yıl görev yapmış? Asıl darbenin başı o. Niçin Şaban Dişli , AKP ’nin Genel Başkan yardımcısı hala soruyoru.” diye konuştu. (SELAHATTİN GÖKATALAY)