"Damızlık Kızın Öyküsü" konusu nedir, oyuncuları kimler?
Ünlü feminist yazar Margaret Atwood, Damızlık Kızın Öyküsü kitabının ateşe dayanıklı materyalden üretilmiş bir kopyasını yaptırarak dünya çapında sansürlemek amacıyla kitap yakılmasına karşı tepki gösterdi. Yanmaz kitabın açık artırma usulü ile satılacağı ve hali hazırda 70 bin dolarlık teklif aldığı ifade edildi. Çokokunan romanın aynı isimli televizyon dizisi ise hem büyük bir hayran kitlesine sahip hem de onlarca ödül kazandı. Damızlık Kızın Öyküsü'nün yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunda, Elisabeth Moss, Ann Dowd, Samira Wiley, Joseph Fiennes, Yvonne Strahovski ve Alexis Bledel gibi isimler bulunuyor. Damızlık Kızın Öyküsü konusu nedir? Damızlık Kızın Öyküsü roman özeti, Damızlık Kızın Öyküsü dizi konusu nedir?
İşte Damızlık Kızın Öyküsü'nün hakkında bilmeniz gereken tüm ayrıntılar...
Margaret Atwood ve yayıncısı Penguin Random House dünya çapında sansürlemek amacıyla kitap yakılmasına karşı tepki göstermek için Damızlık Kızın Öyküsü kitabının ateşe dayanıklı materyalden üretilmiş bir kopyasını yaptırarak müzayedede satışa çıkardılar. Ateşe dayanıklı malzemeler kullanılarak basılan ve ciltlenen Margaret Atwood'un Damızlık Kızın Öyküsü'nün bu baskısı, tamamen ateşe dayanıklı şekilde yapıldı ve sansüre karşı güçlü bir sembol olarak tasarlandı.
660 derece sıcaklığa dayanan alüminyum Cinefoils üzerine basılan Damızlık Kızın Öyküsü ile başlatılan bu ‘yanmaz kitap’ kampanyasına yönelik yapılan açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın her yerinde kitaplara meydan okunuyor, yasaklanıyor ve hatta yakılıyor. Bu yüzden, onlarca yıldır meydan okunan ve yasaklanan bir kitabın özel bir baskısını yarattık” denildi.
Yanmaz Kitap, 7 Haziran tarihine kadar müzayede evi Sotheby's’de açık arttırmaya sunuldu ve tüm gelirinin ifade özgürlüğünü destekleyen çalışmalarına bağışlanacağı belirtildi. Yanmaz kitabın, hali hazırda 70 bin dolarlık teklif aldığı ifade edildi. Kitap, 660 derece sıcaklığa dayanacak şekilde siyah-beyaz kaplamalı alüminyum Cinefoils üzerine basıldı ve 1400 derece sıcaklığa dayanan nikel telle elde dikildi. Kitabın baş ve kuyruk bantları, 1530°C'ye kadar dayanan ve havacılık imalatında kullanılan paslanmaz çelikten dokundu. Kitabın baskısında kullanılan mürekkebi ise 1200 derece sıcaklığa dayanıklı olduğu belirtildi.
DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ ROMAN
“Biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu.”
Kadın, “bunaltıcı düşlerden uyandığı” bir sabah, hiçliğe dönüşmüş olarak buldu kendini. Artık bir adı yoktu, düşüncesi, benliği, arzusu yoktu ama bir rahmi vardı. Yaşamını kolonilere sürülmeden, öldürülmeden, "Damızlık Kız" olarak sürdürmesini sağlayan rahmi. Artık âşık olmayacaktı, sevmeyecekti, onaylanmış bir dilin ötesine geçmeyecekti. Duvarlara asılmış sıra sıra cesetler, tek gerçeğin savaş ve üreme olduğunu hatırlatıyordu. Özgürlük hatırlanmayacak kadar uzaktaydı…
Margaret Atwood’un başyapıt niteliğindeki feminist distopyası "Damızlık Kızın Öyküsü", bütün distopyalar gibi geleceğe dair bir paranoyayı değil, içinde yaşadığımız gerçeğin ta kendisini dile getiriyor. Erkek egemen muhafazakâr bir rejimin üremeyle sınırlandırdığı, mahrem örtülerin ardına gizlediği kadın bedenleriyle bize aşina gelen bir gerçeğin.
Anlatılan bizim hikâyemizdir!
(Kitabın arka kapak yazısından)
DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ KİTAP KONUSU
Damızlık Kızın Öyküsü, kadınların erkeklerin buyruğu altında olduğu ve bir kast sistemine göre sınıflandırıldıkları, doğurmanın her şeyden çok teşvik edildiği ve değerli görüldüğü dehşet verici bir hiyerarşiyi, totaliter ve teokratik bir devleti anlatıyor. ABD`nin günbegün itibar kaybetmesine bir son vermek amacıyla askerler ABD başkanını öldürür (ama bunu bir terörist saldırı gibi gösterir ve suçu Müslüman teröristlerin üzerine atarlar), bu da ilk hedefleri "düzeni yeniden sağlamak" olan, "Jacob`ın oğulları" isimli hareketi başlatmış olur. Yaptıkları ilk iş, ülkedeki tüm kadınların banka hesaplarını dondurarak tüm haklarını ellerinden almaktır. Yeni askeri diktatörlük, toplumu teokratik, ırkçı ve şovenist biçimde yönetmeye başlar.
Kadınların maruz bırakıldığı kast sisteminin en tepesinde doğuramayan evli kadınlar, en altında da otellerde saklanan ve erkeklerin keyfini bekleyen fahişeler vardır. Aradaki sınıflar da kız evlatlar (eşlerin evlat edinilmiş kızları), Martha`lar (ev işleriyle ilgili yetenekleri sayesinde kolonilere gönderilmekten sıyıran bekar, kısır, orta yaşlı kadınlar) ve Teyzeler`den (Damızlık`ları eğitip gözlemlemek için kullanılan, özerkliği olan tek grup) oluşur. Bir de fahişelerle teyzelerin bir üstünde, hayattaki tüm amaçları daha üst sınıflar için çocuk doğurabilmek olan Damızlık`lar vardır, romanın anlatıcısı da "Offred" isimli bir "Damızlık kız"dır zaten.
Offred bu yeni toplumu sürekli eski normal hayatıyla karşılaştırır, bu da okuyucuya toplumun nasıl işlediği bilgisini doğal bir şekilde verme yöntemi olarak başarılı olur. Anlatım son derece sade, temiz, üstelik sürekli karşılaştığımız sözcük oyunları da beğeniyle karşılandı. Damızlık Kızın Öyküsü, güvende olmak adına özgürlüğümüzün ne kadarından vazgeçmeye gönüllü olduğumuzu sorgulayan, feminist distopyanın en iyi önekleri arasında sayılan bir roman.
DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ DİZİSİ
The Handmaid's Tale dizisi, Bruce Miller tarafından Kanadalı yazar Margaret Atwood'un aynı adlı romanından uyarlanan Amerikan televizyon dizisidir. Son yılların en ses getiren dizi, 15 Emmy ve 2 Altın Küre ödüllü; Margaret Atwood’un ödüllü ve çok satan “Damızlık Kızın Öyküsü” isimli romanından uyarlandı. Dizi, Amerika Birleşik Devletleri’nin parçası olan Gilead distopyasındaki totaliter toplum hayatını konu alıyor. Çevresel felaketler ve düşen doğum oranları karşısında, Gilead kadınlara devlet mülkü gibi davranan tutucu bir rejimle yönetilmektedir. Offred son kalan doğurgan kadınlardandır ve bir Komutan'ın evinde hizmetçi olarak çalışmaktadır.
DAMIZLIK KIZIN ÖYKÜSÜ ÖZET
Geçmişte özgürlüklerle dolu olan Amerika’da devlete yönelik birtakım terör saldırıları olmuş ve tüm toplum bu durumdan etkilenmiştir. Gilead Cumhuriyeti kurulmuş ve ülke askeri diktatörlükle yönetilmeye başlanmış. Diktatörlüğün yanında koyu Hristiyanlık ve teokrasi de ülkeye hâkimdir. Yaşanan olayların en büyük etkisi de toplumdaki kadınlara olmuştur. Yönetim kadınların elinden neredeyse tüm özgürlüklerini almış ve bağlı yaşadıkları kuralları koyu dinsel temellere göre oluşturmuştur. Birtakım kimyasallar ve hastalıklar yüzünden doğurganlık azalmıştır. Doğurganlığa sahip çok az kadın kalmıştır. İşte bu durum ortaya “damızlık” kavramını çıkarmıştır. Hikâyemizin başkahramanı ve anlatıcısı da bu damızlık kızlardan biridir.
Asıl adı Offred’dir. Türkçe’ye Fred’inki olarak çevrilmiştir. Fred’inki isminin sebebi de tayin edildikleri komutanın bir nevi onun sahibi olmasından kaynaklanmaktadır. Offred, bir sabah işe giderken her zaman sigara almak için uğradığı dükkândan kendi kartıyla sigara alamamış ve işyerine ulaştığında işinden kadın olduğu için mecburu bir kovulma yaşamıştır. Kadınlar artık yasalar gereği; servet edinememekte, çalışamamakta ve paralarını eşleri olmadan kullanamamaktadır. Tüm bu yaşananlardan sonra gidişatı fark eden Offred, kocası Luke ve kızlarıyla ülkeden kaçmayı denemiştir fakat başarılı olamamakla birlikte Offred, hem kızını hem de kocasını kaybetmiştir.
Damızlık kızlar, Teyze isimli kadınlardan aldıkları sıkı eğitim sonunda üremeyi sağlamak amacıyla komutanlara tayin edilmektedir. Görevde kaldıkları süre boyunca birtakım kurallar vardır. Okumak, konuşmak, yazmak, özel eşyalar edinmek yok. Çiftleşme süresince öpüşmek, dokunmak, tamamen soyunmak, duygu belirtisi göstermek yok. Hatta bu çiftleşme törenlerine komutanların eşleri de dâhil olmaktadır. Yatakta yatmak ve damızlık kızı kasıklarında yatırmakla görevlidir. Offred’in tayin edildiği evde komutan Fred, karısı Serena Joy, evin gündelik işlerinde görevli Martha olarak adlandırılan Cora ve Rita adında iki Martha ve Nick adında bir şoför yaşamaktadır. Offred, bu evde kendine yer edilmekten çok bir iş gibi görülmektedir. Güzel yemeklerle sürekli beslenmekte ve komutanla çiftleşme görevini yerine getirmektedir. Hayatındaki tek hareketlilik eşlendiği başka bir damızlık kız ile alışverişe gitmektir.
Eşlendiği damızlık kızın adı Gilead rejimine göre Glen’inkidir. Ev için gerekli alışverişi karnelere göre yapıp eve dönmektedirler. Oyalanmaları ya da uygun olmayan konuşmalar yapmaları mümkün gözükmemektedir; çünkü devlete bağlı çalışan yüzlerce göz bulunmaktadır. Gözlerin görevi rejim aleyhine durumları tespit etmektir. Tespit edilen bu kişiler idam edilmektedir. Bir gün komutan Offred’i odasına çağırmıştır.
Offred, odaya giderken sapıkça cinsel istekler beklese de durum oldukça farklıdır. Komutan onunla Scrabble oynamak istemektedir. Kibar ve sıcak geçen bu geceler sıklaşmıştır. Komutan oldukça kibardır hatta Offred’in birtakım isteklerini yerine getirmektedir. Aralarındaki mesafe azalmıştır hatta Offred ondan etkilenmeye başladığını bile düşünmüştür.
Bir gün Serena Joy onu yanına çağırmıştır. Bir bebeği çok isteyen Serena Joy, Offred’e bir teklifle gelmiştir. Zamanının bu evde dolmak üzere olduğunu ve komutanın belki de bu işi beceremediğini ve şansını Nick ile denemesi gerektiğini, bunun çok güvenli olduğunu söylemiştir. Offred, bu teklifi kaybettiğini sandığı kızının fotoğrafını görmek karşılığında kabul etmiştir. Komutan, Nick aracılığıyla gönderdiği haberle onu yine odasına çağırmıştır. Bu sefer onun için bir kostüm ve makyaj malzemeleri ayarlamıştır. Onu, gizlice dışarı çıkaracağını söylemiştir. Offred, aylar sonra gece dışarı çıkacağı için ve damızlık kız elbiseleri dışında bir elbise giyeceği için çok heyecanlanmış fakat kendini kötü de hissetmiştir.
Birtakım kontrolleri atlattıktan sonra “Jezebel’in Yeri” adında bir yere gelmişlerdir. Bu garip yer Offred’i çok şaşırtmıştır. Bir sürü süslü, garip giysili, makyajlı kadının ve toplumun üst kademelerinden oldukları anlaşılan bu adamların böyle bir yerde olmasına oldukça şaşırmıştır. Onu şaşırtan başka bir olayda teyzelerin elinden kaçmayı başaran eski dostu Moira’yı görmüş olmasıdır. Tuvalette buluşup sohbet etme fırsatı edinirler. Moira ona bu garip yere geliş hikâyesini anlatır. Daha sonra komutan Offred’i bir odaya götürür ve onunla sevişmek ister. Bu isteği Offred geri çeviremez.
Serena Joy’un isteği ile başka bir gece Nick ile yaşadıkları cinsel deneyim, gizli ve yakın bir ilişkiye dönüşür. Sık sık Nick’in odasında buluşup sevişen ikili adını koymadıkları bir ilişki yaşarlar. Bir gün Serena Joy, Offred’i yanına çağırır ve ona komutan tarafından dolabından çalınıp, giydirilen elbisenin yakasındaki ruju gösterir. Cezasını çekeceğini söyler.
Offred, ihbar edileceğini düşünür ve odasında kendini öldürmenin yollarını ararken infaz otobüsüne benzer bir otobüsün geldiğini görür. Odasına görevlileri beklerken, Nick girer ve onların yeraltı direniş örgütlerinden Mayday’den geldiklerini, her şeyin düzmece olduğunu ve ses çıkarmadan onlarla gitmesini söyler. Nick’e güvenmekten başka şansı olmayan Offred, kendini gelen kişilere teslim eder.