Cübbeli Ahmet'i kızdıracak haber

Siirt'te, 2 çocuk annesi Siirt Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi 35 yaşındaki Kevser Sarsılmaz, kısa sürede geliştirdiği satranç oyunuyla turnuvalarda büyük başarılar elde etti. Satranç antrenörlüğü ve hakemliği de yaparak geçimini sağlamaya başlayan Sarsılmaz, aile bireylerine de satrancı öğrettiğini, akşam saatlerinde evde televizyon ve internet yerine satranç oynayarak zaman geçirdiklerini söyledi.

Satranç, yaklaşık 9 yıl önce eşinden ayrıldıktan sonra Merkez Bahçelievler Mahallesi'nde babasıyla birlikte yaşayan 2 çocuk annesi Kevser Sarsılmaz'ın hayatını değiştirdi. Geçen yıl öğrendiği satrancı geliştirerek, katıldığı turnuvalarda kısa sürede büyük başarı eden Sarsılmaz, girdiği hakemlik sınavında da profesyonel hakemlik yapma hakkı kazandı. Daha sonra kent merkezinde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan kurslarda eğitmenlik yapmaya başlayan Sarsılmaz, satrancı evde annesi, babası, kız kardeşleri ve çocuklarına da öğretti. O andan itibaren evde televizyon, bilgisayar, laptop, tablet gibi elektronik teknolojik aletlerin eve girmesi yasaklanırken, aile bireyleri, sıkıldıklarında satranç oynamaya başladı.

Siirtli kadınların bu tür etkinliklere katılmasının hoş karşılanmadığını belirten Sarsılmaz, "Ben bu işe gönüllü başladım. Siirt Üniversitesi Çocuk Gelişimi öğrencisiyim. Ben bu işe gönüllü olarak başladım ve sonra hocalarımız, 'biz bu işi biraz daha ilerletelim' dedi. Gönüllülük dışından antrenörlüğe başvurdum ve aldım, daha sonra ise satranç hakemliğimi aldım, 7-24 satranç ile ilgileniyorum desem yeridir. Kuşaktan kuşağa ulaşmasını istiyorum. Çocuklarımız artık televizyondan, tablet, laptoptan biraz uzak dursunlar istiyorum. Osmanlı tarihinden bu güne gelen 101 oyun varmış, bunlardan bir tanesi de satranç. Biz de bu geleneği sürdürelim dedik ve ben oğlum ile kızımla oynuyorum. Bu işi üstleniyorum, bayanların da bu işi yapmasını istiyorum" dedi.

Kevser Sarsılmaz'ın 57 yaşındaki babası Yaşar Sarsılmaz ise, kızının kendisine ve diğer çocuklarına satranç öğrettiğini ve ailece bu oyunu oynamaya başladıklarını söyledi. Akşam saatlerinde çocukları ve torunları ile birlikte satranç oynadıklarını belirten baba Yaşar Sarsırılmaz, "Siirt'te memurluk yapmaktayım, satrançı bize kızım tanıttı ve onun yardımı ile öğrendik. Pek fazla satranç ile içli dışlı değildik. Ancak kızım Kevser, bu işe girdikten sonra çocuklarımı ve torunlarım ile birlikte akşam saatlerinde sürekli oynuyoruz. Bu sayede ben kahveye gitmiyorum, çocuklarım ise akşamları evde televizyon, bilgisayar gibi elektronik eşyalar ile vakit geçirmiyorlar bu da beni mutlu ediyor. Çocuklarım ve torunlarım için zeka gelişiminde büyük bir faydası olduğunu düşünüyorum. Bu konuda kızımı destekliyorum ve kutluyorum" diye konuştu.

Kevser Sarsılmaz'ın kız kardeşi Hatice Bayat da, ailesi gibi kendisinin de ablası sayesinde satranç öğrendiğini ve iş yerinde boş zamanlarında arkadaşları ile birlikte satranç oynadığını anlattı. İki çocuk annesi 28 yaşındaki Hatice Bayat, "Ben kendim Siirt'te işletmeciyim. Kendime ait bir mekanım var ve orada çalışıyorum. Satranç serüvenimizin başlangıcı ablam oldu. Ben satranç hiç bilmiyordum ablam bana bir katip verdi ve bu kitabı okumamı istedi. Satrancı kitap okuyarak öğreneceğime inanmıyordum ama gerçekten de kitaptaki hamleleri okudum ve şu an ablam ile rahatlıkla oyun oynuyoruz. İlk oyunlarımda yeğenlerime ve çocuklarıma yeniliyordum ancak zamanla ben de onları yenmeye başladım ve ablamı da yenmeye başladım. Satranç oyunu artık bir ihtiyaç olarak görmeye başladık ve kendimize satranç takımları aldık" diye konuştu.

Satranç oynamanın zevkli olduğunu ancak toplum tarafından zor bir oyun olarak görüldüğünü ifade eden Türkiye Satranç Federasyonu Siirt İl Temsilcisi Serdar Özyeşil ise, "Geçen yıl bir proje gerçekleştirdik gönüllülük esası ile Siirt Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğrencileri ile birlikte öğrencilere Federasyon olarak bizler satranç dersi verdik. Verilen dersten sonra öğrenciler ana okulda bulunan öğrencilere satranç dersi verdi ve bu projede böylelikle başladı. Kevser Sarsılmaz öğrencimiz; satranç bilmiyordu ve bizim verdiğimiz ders ile satranç öğrendi. Satranç öğrendikten sonra Kevser arkadaşımız tüm ana okullarında satranç dersi verdi ve kendisini geliştirdi. Bu sene Kevser arkadaşımız hakemlik kursu aldı ve satranç hakemi oldu ve şu anda satranç hakemliği yapmaktadır. Kevser arkadaşımız şu anda öğrencilik hayatını devam ettirirken, aynı zamanda satranç dersi vererek ekonomik olarak hayatını devam ettiriyor. Bunun yanı sıra evde babası kardeşlerine yeğenlerine ve çocukların satranç öğretti" dedi.

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca adıyla anılan cemaat lideri Ahmet Mahmut Ünlü satranç oynayanların lanetlendiğini savunarak, “Satranç tavladan da kumardan da beter. Satranç oynamaktansa ateşi tutmak daha hayırlı. Satranç oynayan kişi insanların en yalancısı. Oynayanlara ölürken kelimei şehadet nasip olmayabilir. Satranç oynayan lanetlenmiştir. Oynayana bakan da domuz eti yiyen gibidir. Bu oyunları oynayacağınıza elinize tesbih alın, sübhanallah çekin” demişti.