Çocuk anneler öykülerini anlattı
Her yıl dünyada iki milyondan fazla genç kız, 15 yaşlarına basmadan çocuk doğuruyor. Olası sağlık sorunlarının yanı sıra, bu durumun annelerin okulu bırakmalarına ve iş bulma ihtimallerinin düşmesine de yol açıyor. Fotoğrafçı ve film yapımcısı Pieter ten Hoopen Kopenhag’daki Kadın Doğumu konferansı öncesinde genç annelerden bazılarıyla sağlık ve haklar konularını konuştu.
cumhuriyet.com.tr
Her yıl dünyada iki milyondan fazla genç kız, 15 yaşlarına basmadan çocuk doğuruyor. Olası sağlık sorunlarının yanı sıra, bu durumun annelerin okulu bırakmalarına ve iş bulma ihtimallerinin düşmesine de yol açıyor. Fotoğrafçı ve film yapımcısı Pieter ten Hoopen Kopenhag’daki Kadın Doğumu konferansı öncesinde genç annelerden bazılarıyla sağlık ve haklar konularını konuştu. 14 yaşındaki Keya, 21 yaşındaki eşi Cihangir, iki aylık oğlu Rahim ve akrabaları ile Bangladeş bir varoşta yaşıyor. Keya 13 yaşındayken Cihangir’e aşık olmuş ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen evlenmişler. “13 yaşımda evlendiğimde mutluydum” diyor Keya ve ekliyor “Okula sadece bir yıl için gidebildim çünkü ailemiz çok yoksuldu. Yıllarımı evde anneme günlük ev işlerinde yardım ederek geçirdim. Eşimi mahallemde tanıştım ve evlenmek istediğime karar verdim.”
“İki ay sonra da hamileydim. Çocuk sahibi olmak istedim. İlk hamilelik sancıları yaşadığımda kimseye söylemedim. Kaynanam hasta olup olmadığımı sordu, ben de hasta olduğumu söyledim. Bana o ebelik yapmaya çalıştı ancak başaramadı. Sonra annem gelerek beni kliniğe götürdü. 15 yaşındaki Ana, dört aylık kızı Karen, ebeveynleri ve iki kardeşiyle Kolombiya’nın büyük bir kentinin şiddet dolu bir mahallesinde yaşıyor. Erkek arkadaşı kendisini hamile terk ettiğinde sekizinci sınıfa gidiyormuş. Ana, gebeliğinin son üç aylık döneminde, preklamsi geçirmiş ve acil tıbbi bakıma alınmak zorunda kalmış. “Sekiz aylık hamileyken, hipertansiyonum vardı. Kliniğe gittiğimde beni hemen doğum servisine gönderdiler. Anne olmak istemiyordum, ama Karen bana güldüğünde, bu çok güzel bir şey diye düşünüyorum.
15 yaşındaki Aissa, 13 aylık kızı Fati, annesi ve iki kız kardeşiyle, Burkina Faso’nun kırsal bir bölgesinde yaşıyor. Öğretmeninin tecavüzüne uğramış ve hamile kalmış. Öğretmene de bir yıl uzaklaştırma verilmiş. “Hamile kaldığımda 14 yaşındaydım. İlkokul sınavlarımdan sonraydı. Sınav sonuçlarımı öğrenmek için öğretmenimi aradım. Telefon numaramı aldığı andan itibaren, sürekli aramaya ve onu görmeye gitmemi istemeye başladı. Gitmeyeceğimi söyledim, ancak bir gün, eğer kendisini görmezsem sorun yaşayacağımı söyleyerek tehdit etti. Ben de korkarak gittim ve gittiğimde bana tecavüz etti.”
(Elianne, Haiti) Elianne son beş yıldır, 2010 Haiti depreminde yerinden edilenler için kurulan kampta babası ve iki kardeşiyle birlikte yaşıyor. Hamile kalınca okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Yedi aylık hamileyken okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Yedi aylık hamileyken doğum yapmış ve bebeği çok kısa bir süre sonra ölmüş. “Yedi aylık hamileyken karnımın alt kısmında bir ağrı hissettim. Bir hafta sonra, sorunun ne olduğunu öğrenmek için hastaneye gittim. Gittiğim hastaneler, durumum çok ciddi olduğu için ve bebek ya da benim doğum sırasında ölüm riskimiz bulunduğu için beni kabul etmediler.”
(Amira,15,Ürdün)15 yaşındaki Amira bir yaşındaki bebeği Samir, 13 günlük Emel ve kocası ile birlikte Ürdün’de bir mülteci kampında yaşıyor. Ülkesi Suriye’deki savaş nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmış. Amira 13 yaşında evlenmiş ve iki çocuğu kamptaki doğum servisinde doğmuşlar. “Daha kendiniz çocukken, bir çocuğun bakımını üstlenmek oldukça zor. Mesela çocuklarımı sürekli taşımam mı gerek bilemiyorum. Ayrıca, kocamın da bakımını üstlenmem gerek ki bu da kendime hiç vakit ayıramama yol açıyor. Çocuklarım tüm ev işlerinden daha fazla zaman alıyor. Yeni doğan bebek çok ağlıyor. Bazen ne için ağladığını da bilemiyorum.”
(Poko,15,Burkina Faso) 15 yaşındaki Poko, üç yaşındaki oğlu Tiga, ailesi, nenesi ve teyzesi ile Burkina Faso’nun bir kentinde yaşıyor. Çocuğunu doğururken ölüm tehlikesi geçirmiş. Ailesi oldukça yoksulmuş ve Poko’nun okuluna devam etmesi için okul ücretlerini ödeyememiş. “12 yaşımdayken hamile kaldım. O zamanlar, böyle şeyler ile ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Bir gün, tanıdığım bir çocuk görüşmek için evine davet etti. Neden olduğunu bilmiyordum fakat, gece olduğunda birlikte uyuyabileceğimizi söyledi. Sonrasında da benimle ilişkiye girdi. İlk kez biriyle birlikte olmuştum.”
(Mulenga,14,Zambiya)14 yaşındaki Mulenga, kızı, ailesi, babasının ikinci eşi ve 10 kardeş ile Zambiya’nın ücra bir köyünde yaşıyor. Eskiden okula gidiyor ve doktor olmak istiyormuş. Ancak bir gün annesi onun hamile olduğunu fark etmiş. “Anne olmak zor. Oyun oynamak için artık vaktim yok. Evde oturup kızımın bakımını üstlenmek ve bezlerini yıkamak zorundayım. Bebeğim olmadan önce futbol oynuyor istediğim yere gidiyordum.
(Thandiwe,15,Zambiya) 15 yaşındaki Thandiwe dokuz aylık kızı Anna, kocası ve akrabaları ile Zambiya’nın ücra bir köyünde yaşıyor. Thandiwe hamile kaldığında okuldan ayrılmak ve çocuğun babasıyla evlenmek zorunda kalmış. “Hâlâ da kendimi anne olmaya hazır hissetmiyorum çünkü bir çocuk sahibi olmayı beklemiyordum. Hamile kalmadan önce altıncı sınıftaydım ve aşçı olup kentte çalışmak istiyordum. Sonra dokuzuncu sınıftan bir çocukla tanıştım. Bir ilişkimiz yoktu, beş kez görüşmüştük o kadar. Hamile olduğumu öğrendiğimde çok korktum. Ailem bunu öğrendiğinde, beni kocamın evine getirip bıraktılar. Gitmek istemiyordum ama beni evlenmeye zorladılar. Kimlikleri gizli tutmak için isimler değiştirilmiştir.(BBCTürkçe)