Çatlaklar oluşan tarihi Uzunköprü için koruma talebi
Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde yer alan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde bulunan, dünyanın en uzun taş köprülerinden Uzunköprü'nün kanatlarında ve tabanında çatlaklar oluştu.
Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı Mehmet Akbal, tarihi köprünün yıkılma riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtirken, Trakya Platformu Sözcüsü Bülent Kaçar, "UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde kalabilmek için aslına ve orijinal durumuna uygun restorasyonun bir an önce yapılması gerekmektedir. Aksi halde geçici listede adaylık durumu sona erecektir" dedi.
Uzunköprü ilçesiyle aynı adı taşıyan ve dünyanın en uzun taş köprülerinden olma özelliğine sahip olan tarihi Uzunköprü, dökülen taşları, çatlayan tabanı ile tehlike oluşturmaya başladı. 577 yıllık tarihi olan köprünün, Guinness Dünya Rekorlar Kitabı'nda yer alması için yapılan incelemede, 1306,2 metre olduğu tespit edildi. 174 kemeri bulunan ve 2015'te UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınan tarihi köprünün en son 1970 yılında tadilat gördüğü belirtildi.
Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı Mehmet Akbal, tarihi köprünün yıkılma riskiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, 577 yıldır kullanılan köprünün artık hizmet veremez duruma geldiğini söyledi. Akbal, "Bir an önce köprünün trafiğe kapatılarak, Uzunköprü'ye alternatif yolların açılması, köprünün restore edilip, yeniden trafiğe açılmadan kültürel bir değer olarak saklanması talebimizdir. Köprünün yıkılmasının en azından azaltılması ve engellenmesi için normalde 3 tonun üzerinde araç geçmemesi gerekiyor ama görüyoruz ki kaçak da olsa 3 tonun üzerindeki araçlar, özellikle kamyonlar köprünün üzerinden geçmekte. Bu da köprüye büyük zarar vermekte. Köprünün artık ana gövdesi zarar görmüş hale gelmiştir. Bu köprü bir an önce restorasyonuna başlanarak trafiğe kapatılmalıdır. Uzun süreden beri restorasyonu için çalışma bakanlık tarafından yürütülüyor. Ancak ihalesi yapılıp sonlandırılamadı, şu anda hala ihale aşamasında. Uzunköprü'deki tüm sivil toplum örgütleri, idareciler bir an önce restore edilmesi konusunda gerekli yerlere başvuruyorlar ama bugüne kadar sonuç alıcı bir dönüş yok" diye konuştu.
Trakya Platformu Sözcüsü Bülent Kaçar, tarihi köprüde tahribatın her geçen gün arttığını belirterek, "Mevzuata göre tarihi köprülerin restorasyon plan-projelerinin hazırlaması ve bakım onarımlarının ve restorasyonlarının aslına uygun yapılması Karayolları Genel Müdürlüğü'ne ait. Biz bakanlıktan, koruma kurulundan, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden Uzunköprü Kent Konseyi olarak, tarihi Uzunköprü'müze ivedilikle sahip çıkılmasını ve restorasyon projelerinin acilen hayata geçirilmesini bekliyoruz" dedi.
Kaçar, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınan köprünün listeden çıkarılabileceğini kaydederek, "UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'nde kalabilmesi için aslına uygun restorasyon sürecinin yaşanmasıyla mümkün. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde kalabilmek için aslına ve orijinal durumuna uygun restorasyonun bir an önce yapılması gerekmektedir. Aksi halde geçici listede adaylık durumu sona erecektir. Ülkemiz ve tarihe, kütür varlıklarına, dünya ve insanlığın ortak mirasına saygı açısından da bu restorasyon çok acil ve anlamlıdır" diye konuştu.
UZUNKÖPRÜ'NÜN TARİHÇESİ
Uzunköprü, Edirne'nin Uzunköprü ilçesi, Ergene Nehri üzerinde, Osmanlı Devletinin 6'ncı padişahı Sultan 2'nci Murat döneminde, Mimar Muslihiddin tarafından, 1427-1443 yılları arasında inşa edilmiştir. 1270,41 metre uzunluğu ve 174 kemeri ile dünyanın günümüze ulaşan en uzun taş köprüsü olma özelliğine sahiptir. Köprünün üç kemerinin, aradan geçen süre içinde bugünkü Uzunköprü ilçe merkezine bağlanan yolun altında kaldığı düşünülmektedir. Kireçtaşı ve traverten cinsi kesme taş blokları ile inşa edilen köprünün, alüvyon zemin üzerine oturtulan temelleri enerji sönümleyici ahşap ızgara sistemi üzerine inşa edilmiştir. Köprünün kemerleri çoğunlukla çift merkezli sivri kemer formundadır, ancak dairesel ve basık dairesel formlarda kemerleri de mevcuttur. Köprü, Orta Asya'dan-Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada faklı kültürleri bünyesinde toplayan Osmanlı'nın, sanat ve estetik anlayışından motifler de taşımaktadır. Köprünün kemerlerinde, genellikle ise kilit taşı üzerinde yer alan bezeme ögelerinde, geometrik motifler, bitki ve hayvan figürleri, merkezi veya Rumi palmetler yer almaktadır. Bu anıtsal su yapısı, kullanılan malzemenin seçimi, ayakların yerleştirilmesi, kemer açıklıklarının belirlenmesi, yükseklik eğimlerinin hesaplanmasındaki mühendislik bilgisi sayesinde, uzunluğuna rağmen, zorlu doğa şartları altında 6 asıra yakın bir süre ayakta kalmıştır.