Bülent Kayabaş için ilk tören Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlendi
Bülent Kayabaş için ilk tören Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlendi
cumhuriyet.com.tr
Tedavi gördüğü hastanede önceki gün 72 yaşında hayatını kaybeden tiyatro ve sinema oyuncusu Bülent Kayabaş için ilk tören Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlendi.
Bülent Kayabaş'ın Türk bayrağına sarılı tabutu saat 09.50 sıralarında Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ne getirildi. Törene ünlü sanatçının eşi Selma Kepekli Kayabaş, oğlu Ümit Kayabaş ile eski eşi oyuncu Nur Sürer başta olmak üzere sevenleri ve sanatçı dostları katıldı.
Rutkay Aziz, Ali Poyrazoğlu, Süha Uygur, Gazeteci Nedim Şener, Doğa Rutkay, Orhan Aydın gibi isimler de törende yer aldı. Saygı duruşuyla başlayan törende Bülent Kayabaş'ın sanat yaşamı anlatıldı.
OĞLUNUN AĞLATAN KONUŞMASI: "ONA VEDA EDEMİYORUM" Oğlu ve eşi törende gözyaşlarına hakim olamadı. Ümit Kayabaş aile adına duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmakta zorlanan Kayabaş, "Bülent Kayabaş'ın herkes için farklı bir anlam taşıdığını biliyorum. Onun oğlu olmaktan gurur duydum. 30 yılda babam, bir evlada verilebilecek herşeyi verdi. O gür ve istediği zaman korkutucu olan sesini bana hiç yükseltmedi. Ona veda edemiyorum çünkü beni daha çok gülümseteceğini biliyorum" ifadelerini kullandı.
"BÜLENT İLE 40 YIL BİRBİRİMİZİ SEVDİK" Törende eski eşi ve oyuncu Nur Sürer de bir konuşma yaptı. Sürer, "Bülent çok iyi bir adamdı. Çok iyi bir aktördü. Harika bir babaydı. Biz Bülent ile 40 yıl birbirimizi sevdik. Ben onu sevmeye devam edeceğim" dedi.
SÜHA UYGUR: "SALONUN DOLU OLMASINI ÇOK İSTERDİM" Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, Bülent Kayabaş için söylenecek çok şey olduğunu ve herkesin hayatında derin izler bırakarak gittiğini söyledi. Salonun önemli kısmının boş olmasına sitem eden Uygur, "Aslında bugün bu salonun dolu olmasını çok isterdim. Ama ne yazık ki sizler geldiniz. Sağolun, var olun" diye konuştu.
SANATÇI DOSTLARININ VEDA KONUŞMALARI Kayabaş'ın sanatçı dostları Ali Poyrazoğlu ve Rutkay Aziz de birer konuşma yaptı. Rutkay Aziz, "Bülent hep 'canımın içi' diye seslenirdi. Tiyatronun ve sinemanın bir ustasıydı. Biz bir gruptuk ve tek tek birbirimizi kaybediyoruz. Biz de ölüm sırasına girdik. Bu aralar, kaybettiğim arkadaşlarımın arkasından konuşuyorum ancak benim arkamdan kim konuşacak diye merak ediyorum. 'Yaşamın en büyük keşfi ölümdür' diye bir laf vardır. Nedense bu keşif bizim arkadaşlarımızı, bizim değerlerimizi, can ciğer dostlarımızı buluyor da asıl bulması gerekenleri teğet geçiyor. Bu da beni ayrıca üzüyor. Tarık'ı Bakırköy'e alkışlarla uğurladık. Canımın içi Bülent'i de alkışlarla Feriköy'e uğurlayacağız" dedi.
"HASTALIĞINA KAHRAMANCA MEYDAN OKUDU" Ali Poyrazoğlu ise "Bundan beş, altı yıl önce beni yanına çağırdı. Kanser olduğunu söyledi. Kahramanca hastalığına meydan okudu. O kadar büyük meydan okudu ki sabah kemoterapi olurdu akşama da gelip sahneye çıkardı" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Tabutun önünden 'saygı geçişi' yapıldı. Daha sonra ünlü sanatçının cenazesi alkışlar arasında Teşvikiye Camii'ne uğurlandı.