Bu uyarıya dikkat: Cep telefonları bakteri saçıyor

cumhuriyet.com.tr

Dünyada yapılan çalışmalarda cep telefonlarının riskli bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, bu kapsamda cep telefonlarının tuvaletlerden on kat daha fazla bakteri barındırdığının ortaya koyulduğuna değindi.

15 Ekim Dünya El Yıkama Günü sebebiyle açıklamada bulunan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, Covid-19 salgınıyla mücadele döneminde el yıkama ve hijyen konusunun öneminin daha iyi anlaşıldığına vurgu yaptı.

Covid-19 salgını, vatandaşların tüm alışkanlıklarını olduğu gibi el yıkama alışkanlıklarını da değiştirdi. Salgın öncesi sürekli ellerini yıkayan kişiler takıntılı gibi görülürken, salgınla mücadele döneminde toplumun her kesiminin el yıkamayı alışkanlık haline getirdiği görüldü.

Her gün defalarca telefona dokunup başka yerlere dokunulduğunu, dolayısıyla çok sayıda mikrobun telefonlara bulaştırıldığını söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, "Sonra o telefonu kulağımıza götürüyoruz. Yüzümüze bulaştırmış oluyoruz. En sık kullandığımız araçlardan birisi olan cep telefonuyla vücudumuza mikrop almış oluyoruz" dedi.

"YÜZDE 80'İ ELLERLE TAŞINIYOR"

Çevre ile ilişki sağlamada en önemli organ olan ellerle gün içinde pek çok yere, eşyalara, insanlara, paraya, elektrik anahtarlarına, besinlere dokunulduğuna değinen Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, bu sebeple hastalıkları meydana getiren mikropların ve diğer kirliliklerin en kolay bulaşacağı organların da yine eller olduğunu söyledi. Elle dokunulan tüm maddelerin sayısız mikrop ya da başka kirlilikler bulundurabildiğini söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz, bulaşıcı hastalıkların yüzde 80'inin eller yoluyla taşındığını vurguladı.

"YÜZDE 99'U DOĞRU YIKAMA İLE UZAKLAŞTIRILABİLİR"

Hastalık ve mikroplardan korumanın en kolay ve etkili yolunun, ellerin doğru biçimde yıkanması olduğunu belirten Prof. Dr. Yorulmaz, doğru bir biçimde yıkama ile eldeki mikropların yüzde 99,9'unun uzaklaştırılabileceğini söyledi.

Toplu yaşanılan yerlerde, özellikle de okullarda doğru teknikle el yıkama işleminin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yorulmaz, "El hijyeni için en uygun yol, akar su ve sabunla yapılan en az 30 saniye süreli el yıkama ile sağlanabilir. Doğru el yıkama alışkanlığımızın olması, aynı zamanda çocuklarımızın da bu alışkanlığı kazanmasında çok önemlidir. Çünkü çocuklar kendilerine söylenenlerden çok yaptıklarımızdan etkilenmektedir" dedi.

El yıkamada kullanılacak sabun ve havluların kuru olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Yorulmaz, "Kalıp şeklindeki katı sabunlar, özellikle toplu yaşanılan yerlerde pek çok kişi tarafından defalarca kullanıldıkları için üzerlerinde birçok mikrop barındırırlar. Bu nedenle toplu yaşanan yerlerde ve kalabalık ailelerde katı sabun kullanımı uygun olmamaktadır. Eğer katı sabun kullanılıyorsa her kullanımdan sonra sudan geçirilerek, üzeri mekanik olarak temizlenmelidir. Bu tür ailelerde ve toplu yaşanılan yerlerde sıvı sabun daha uygundur, sadece ele alınan miktarı kullanılır, geriye kalanı ile temas olmaz. Ancak, sıvı sabun miktarı azaldığında, kaba ilave yapılmamalı, kaptaki sıvı sabun boşaltılıp, yıkanıp kurulandıktan sonra kaba yeniden yeni sıvı sabun doldurulmalıdır. Özellikle kalabalık grupların kullanımı için (okullar, alışveriş merkezleri gibi) sıvı sabun ile birlikte elleri kurulamak için kağıt havlu kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.