Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun
Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun
cumhuriyet.com.tr
Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ile birlikte idam edilen Deniz Gezmiş'in bugün doğum günü. Hayatı mücadelelerle geçen Gezmiş direnişin sembolü oldu. İdamından yıllar sonda bile Türkiye'de doğan çocuklara ismi veriliyor.
Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Babası ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'tir. Kardeşleri Bora Gezmiş Hamdi Gezmiş'dir.
Gezmiş, ilk ve ortaöğrenimini Sivas'ta, liseyi İstanbul 'da Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu. Gezmiş, 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.
İlk olarak, Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum temizlik işçilerinin eylemlerini destekledi ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteri içinde yer aldı.
Sonrasında ise gözaltına alındı. Serbest kalan Gezmiş bir süre sonra 30 Ocak 1968'de Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla 'Devrimci Hukukçular Örgütü'nü kurdu.
Sonrasında 6. Filo'yu protesto ederken tekrar gözaltına alındı, yargılandı ve beraat etti. Bir süre sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşan Gezmiş, Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu (THKO) kurdu. 11 Ocak 1971'de THKO adına arkadaşlarıyla birlikte Ankara İş Bankası Emek Şubesi soygununu gerçekleştirdi. parayı halk için kullanacaklardı.
6 Mustafa Kemal Yürüyüşü 1 Kasım 1968'de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı) , AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi.
Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.
7 İdamı ve Deniz Gezmiş'in sözleri 12 Mart Darbesinin ilk günlerinden sonra Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler.
Aslan o esnada Elmalı'da iken, Gezmiş ise 16 Mart 1971 salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı.
Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası'nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.
Mahkeme kararı;
“Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kanunun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi.”
İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte ret oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.
Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: " soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri " yorumunu yapar. Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylar.
Deniz'in idamına tanık olan avukatı Halit Çelenk'in aktardığı son sözleri "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm'in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.
Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. Gezmiş idam edildiğinde 25 yaşındaydı.
Vasiyeti yerine getirilmedi Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969'da öldürülen Taylan Özgür'ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi.
15 Gezmiş'in idamından sonra babasına ulaştırılan mektubunda şu satırları kaleme almıştı:
Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum.
İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir.
Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın.
Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu.
Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, (…) anlayacağını inanıyorum. Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim.
Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma.
Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir.
Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım… Oğlun Deniz Gezmiş Merkez Cezaevi
Deniz Gezmiş'in idamının ardından usta şair Can Yücel şu satırları kaleme almıştı
Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun Acıyorsam sana anam avradım olsun Elbette Türkiye'de de en uzun koşuysa devrim O, onun en güzel yüz metresini koştu İlk o fırladı lüverden en sekmez mermisiynen En hızlısıydı hepimizin, ilk o göğüsledi ipi... Acıyorsam sana anam avradım olsun, Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun.. CAN YÜCEL