A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş'ten prim ve maaş açıklaması
Türkiye A Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, A Milli Takım'ın EURO 2020 macerasının ardından ilk defa açıklamalarda bulundu.
Güneş'in açıklamaları şöyle:
“Turnuvada maçları kaybettik ama ortak değerlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Onları tekrar hatırlayarak büyük hedeflere koşmak durumundayız. Ortak düşünce ve akıl ile yola devam etmek istiyoruz. Oyunumuzu tekrar Türkiye’nin beklediği seviyeye taşıyacak gücümüz var. İçimize sinmeyen bu tabloyu unutturacağız. Yeniden heyecan veren bir takım olacağız” dedi.
“Birlikte olmanın, çalışmanın, daha güzeli aramanın en iyi yol olduğunu düşünüyorum. İlk geldiğim gün bu toplantıyı yapabilirdim sıcağı sıcağına ama gündem yoğundu. Aynı zamanda daha dikkatli bir biçimde açıklama yapmak için zamana yaymanın daha iyi olduğunu düşündüm. Mümkün olan herkesle bir değerlendirme yaptıktan sonra karşınıza çıkmanın daha önemli olduğunu düşündüm. Hakaretler de yalan haberler de olmuştur bu dönemde. Kendimi de değerlendirmiş oldum. Türk halkı bu sonucu hak etmedi, bu bir hayal kırıklığıdır ama teslimiyet değildir. Uçağa bindiğimizde bütün oyunculara teşekkür ettim, kamp döneminde hiçbir olumsuzluk olmadı. Herkesle tek tek görüşme yaptım. 15-16 oyuncuyla en az 2 defa görüşme yaptım. Onların da görüş ve analizlerini almış oldum. O kadar çok sebep sayıldı ki, bunu konuşup tartışabiliriz. Ben de bu oyunu oyuncular gibi kabul etmiyor ve içime sindiremiyorum. Haklılığımız, sorumluluğumuzu bir kenara atmaz. Teslim olmak yerine nasıl bir yol çizeceğimizi konuşmak gerekiyordu. Ülke olarak cesur olmayı ve meydan okumayı severiz, ülke olarak bunu turnuvada gösteremedik. Herkes şunu bilsin ki sıradan bir takım değiliz, orada gösterdiğimiz gibi bir takım değiliz. Başkan ve yönetim kurulu bize her türlü imkanı sağladı, turnuvanın başından sonuna kadar hiçbir problem yaşamadık."
İtalya maçına çıktığımızda bir şey yoktu, oyunumuz mahkumiyete döndü. Gol sonrası 1-0 olunca ve oyun kopmaları çok fazla oldu. İtalya da iyi başlamak istiyordu. Biz o maçta ezildik. Galler maçında ilk 25-30 dakika oyunda değildik, tam oyunu oturttuk, golü yedik. Kayıp var ama yıkılmadık, yıkılmayacağız. Dünya Kupası’na katılmak önemli. Oyuncuların kendi zihninde bunu ortaya koyması gerekiyor. Mart ayındaki maçlar bittiğinde rakiplerimizin analizini oyunculara görüntülü olarak gönderdik. Analiz konusunda çok emek verdik. Büyük bir şans kaçırdık, maalesef başaramadık. Tutkulu bir takım olmak için tekrardan çok çalışmak durumundayız. Turnuvada maçları kaybettik ama ortak değerlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Onları tekrar hatırlayarak büyük hedeflere koşmak durumdayız. Ortak düşünce ve akıl ile yola devam etmek istiyoruz. Oyunumuzu tekrar Türkiye’nin beklediği seviyeye taşıyacak gücümüz var. İçimize sinmeyen bu tabloyu unutturacağız. Yeniden heyecan veren bir takım olacağız. Ben göreve geldiğimden beri 29 maçta 6 mağlubiyet aldık, bunların 3 tanesi bu turnuvada geldi. Bu 9 günü bir kabus olarak görebiliriz. Beklentiyi büyüten de 3 maçı kaybeden de biziz. Düzeleceğimize inancım tam. Ben bu oyuncu grubuna inanıyor ve güveniyorum. Eğer Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ardından Dünya Kupası’na katılabilirsek futbol tarihimizde bir ilke daha imza atacağız. Bu heyecan ve coşkumuz var. Elimizde iyi bir oyuncu grubu var onlarla bu Dünya Kupası’na katılacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.
Milli takımdaki oyuncuların Avrupa Futbol Şampiyonası’na katıldıkları için prim almadıklarını vurgulayan Güneş, şunları söyledi:
Biz Avrupa Şampiyonası’na katıldık, kimse prim almadı, onu söyleyeyim. Çünkü sonuç gelmedi. Başarının takdiri yönetimindir. Oyuncu maaş almıyor, maaş alan benim. Ne aldığımı zaten herkes yazıyor ama yalan yazılıyor. Benim federasyondan alacağım yok ama kulüplerden var. 3 milyon 200 bin alıyorum ama kimse Euro almıyor Türkiye’de, bunu anlamadınız mı? Türk olup da Euro alan birisi var mı? Ben döviz almıyorum. Federasyon başkanı bunun açıklamasını yapmış, ben sana cevap vermek zorunda mıyım? Burada Beşiktaş’tan aldığım parayı bile almıyorum. Başkan ne yazdıysa onu alıyorum. Daha fazlasını alsam ya da hiç almasam ne olacak? 55 yıldır bu işin içerisindeyim. Keşke kamp güzel geçmeseydi, kavgalı geçseydi. Keşke tartışsaydık. Bu sonuç kötü ama olmayan bir şeyi olmuş gibi yansıtmayalım. Herkes yaptığı işten sorumlu, ben de sorumluyum. Şu döviz işini bir halledin. Türkiye’de Türk insanını aşağılamak ne demek? Beni yıpratın ama oyuncuları yıpratmayın.”
“40 maçlık bir ligden çıktı oyuncular. İtalya’da da kamp yerine baktım. Yok öyle bir kamp yeri. İdmana geliş gidiş konusu da sıkıntılıydı. Almanya’da kaldığımız yer bir kamp merkeziydi. Turu geçseydik yine Almanya’ya gidecektik. Antalya, Riva’ya göre daha iyiydi çünkü dinlenme koşulları daha iyiydi. Orada idman dışında serbest bırakmak istedim, ben orayı bir kamp olarak değil bir geçiş dönemi olarak görüyorum”
“Hakikaten olağanüstü bir şey gerçekleşti. Bu takım en çok desteklenen takımdı, doğru. Ben oyuncuyu çalıştırıyordum ama oyuncu kendisi de çalışıyordu. Bunların hepsini topladığında acaba olumsuz olabilir mi, diye kendime soruyorum. Ben ısınmada oyuncuya hiçbir şey demem. İtalyan oyuncular, maçta atacağı deparları, ısınmada toplu topsuz atmaya başladı. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Kenan çok koştu ama Spinazzola’ya hiç cevap veremedi. Benim şu anda kafamdaki oyuncular belli. 3 tane kaleci zaten belli, ama hangisi iyiyse oynar. Ben bu oyunculardan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Ben bu takımın iyi olduğunu ve iyi olacağını düşünüyorum. Bu durumu düzeltmek için onlarla konuşmalarımızı sürdürüp inanmaya devam etmemiz gerekiyor. Hiçbir oyuncumu kendi performansında bulmadım. Burada bir problem var, bu problemi de ben çözeceğim. Kadrodaki oynayan, oynamayan neredeyse bütün oyuncuyla konuştum ve anlattım. Sanırım sadece 3-4 oyuncuyla konuşmadım”
“Milli takımın teknik kadrosunda bir değişim olacak. Emre Belözoğlu ile görüştüm, görüşüyorum da. Daha da sık görüşebilirim. Emre’nin bizde başlamasını isterdim, demiştim daha önce. Sportif Direktör tercihini doğru bulmadığımı da dile getirdim. Olup olmayacağı henüz kesinleşmedi”
“Rıdvan sanırım sakatlığından dolayı düştüğü için hoca son dönemde onu oynatmadı. Ben de alternatif olarak aldım. Oynattığımda rahat değildi, bir daha oynattım, yine rahat değildi. Antrenmanda da rahat görünmüyordu. Bir tek 7’ye 7 oynanan idmanda iyiydi. Mert çok dinamikti, hatta Zeki’yi de geçti diyebilirim. İdmanda en çok gözüme batan oydu. Halil Dervişoğlu da iyiydi. Mert’i fizik olarak iyi gördüğüm için tercih ettim” açıklamasında bulundu.
Dünya Kupası Elemelerindeki üç maçlık süreci iyi bir şekilde geçmek istediklerini söyleyen Güneş, “Bu zamana kadar bu süreçleri yaşadım, başarısızlıklar oldu. O durumlara takılıp kalmadığım için buralara geldim. Sizler ve Türkiye adına da üzüldüm. Ben işime bakarım. Önemli olan sonuçta resmin nasıl çıktığıdır. Federasyon da Türk halkına da benden bir şeyler bekledi. Ben sıkıntıları, olumsuzlukları abartıp düzeltmek isterim. Eksileri yok etmek için çalışırım. Başarıyı, başarısızlığı bilen insanın her zaman avantajı vardır. Karadağ, Cebelitarık, Hollanda maçlarının olduğu süreci iyi bir şekilde kapatıp liderliğimizi sürdürürsek ibre bize dönecektir”
“İstifa etmek, etmemek tabii ki bir seçenek. Tabii ki düşündüm, konuştum, tartıştım. Sizlerle de paylaştım. Sonunda da kalmamın, devam etmemin doğru olduğuna karar verdim”
“Bu takımda ağabeylik yapacak oyuncular, Burak’tır, Hakan’dır ama kimseyi de ağabeylik yapsın diye takıma almam. Kalecilerle ilgili peşin fikrimiz yok. Altay da Uğurcan da Mert de bizim için değerli. Mert, oynadığında da Uğurcan oynamıyor, dendi. Şimdi Altay için aynısı söyleniyor. Mert, sezonu iyi geçirmedi. Kamp sürecini çok iyi geçirdi. Uğurcan da belli bir çizgi yakalamıştı. Ben Uğurcan’ı değiştirmek için bir ortam olduğunu düşünmedim. Şu anda 3 kalecinin de iyi olduğunu düşünüyorum”