28 yıldır işe koşarak gidip geliyor: Her gün 32 km
Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda infaz koruma memuru olarak görev yapan İlhan Koç (57), işe 28 yıldır koşarak gidip geliyor. Koç, her gün Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan evinden 16 kilometre uzaklıktaki Kılavuz Mahallesi'ndeki iş yerine koşarak gidiyor. Koç, mesai bitiminde de evine koşarak dönerek günlük 32 kilometreyi tamamlıyor.
cumhuriyet.com.tr
Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda infaz koruma memuru olarak görev yapan İlhan Koç (57), işe 28 yıldır koşarak gidip geliyor. Koç, her gün Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan evinden 16 kilometre uzaklıktaki Kılavuz Mahallesi'ndeki iş yerine koşarak gidiyor. Koç, mesai bitiminde de evine koşarak dönerek günlük 32 kilometreyi tamamlıyor.
Sivas'ta yaşayan evli ve 8 çocuk babası İlhan Koç, infaz koruma memuru olarak görev yaptığı Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndaki işine koşarak gidip geliyor. Karşıyaka Mahallesi'ndeki evinden spor kıyafetleriyle çıkan Koç, 1 saat 15 dakikada 16 kilometre koşarak cezaevine ulaşıyor.
Spor kıyafetlerini çıkararak infaz koruma memuru kıyafetlerini giyen İlhan Koç, mesaisine başlıyor. Koç, mesai bitiminde de yine spor kıyafetlerini giyip aynı yolu koşarak evine dönüyor.
Yaklaşık 45 yıldır atletizmle uğraştığını ve antrenörlük de yaptığını anlatan Koç, yolda kendisini koşarken görenlerin genelde takdir ettiğini söyledi. İlhan Koç, "45 yıldır çocukluğumdan beri atletizmle uğraşıyorum. İş yerine gelip giderken sürekli koşarak gelip, koşarak gidiyorum. Antrenmanlarımı bu şekilde yapıyorum. Mesaimiz sabah 8.00'de başlıyor. Ben 6.30'da evden çıkıyorum. 1 saat 15 dakikada buraya geliyorum. Daha sonra üzerimi değiştiriyorum. Mesaime 08.00'den önce hazır oluyorum. Akşam da mesaim 20.00'de bitiyor 20.20'de buradan çıkıyorum, koşarak tekrar eve gidiyorum. Vardiyalı çalıştığım için 12 saat çalışıyorum. Akşam vardiyası olursa 17.30'da evden çıkıyorum, koşarak tekrar 20.00'den önce hazır oluyorum."
7 yıl önce ölen oğlu için koşu da düzenlediğini belirten Koç, çocuklarının hepsinin sporla uğraştığını söyledi. İlhan Koç, şöyle konuştu: "2011 yılında trafik kazası geçirerek vefat eden oğlum Yunus Emre adına da koşu organize ediyorum. Bu sene 7'ncisini düzenleyeceğim. 8 çocuğumun 8'i de sporla uğraşıyor, hepsi mesafe koşuyor. Hem zamandan tasarruf ediyorum hem de topluma güzel bir örnek oluyorum. Bugün 57 yaşındaki bir insan 16 kilometrelik yolu her gün gidip gelerek günlük 32 kilometre koşuyorsa bir çocuk neden ben koşmayayım diye örnek alıyor beni.
Koşum 1 saat 15 dakika sürüyor. 16 kilometre geliyorum, 16 kilometre gidiyorum. Günlük 32 kilometre koşuyorum. Yolda beni görenlerin tepkisi de oluyor, takdir eden de oluyor. Tepkisi olanlara aldırmıyorum. Takdir edenlere teşekkür ediyorum ama tepkisi olanlar da bir gün mutlaka anlayacaktır. Çünkü spor 40 yaşından sonra gerekli. Ben atletizm antrenörüyüm. Çocuk zaten koşuyor, oynuyor, yerine göre sporunu yapıyor ama 40 yaşından sonra insan için spor şart. En güzel spor da tempolu yürüyüştür. Bunu ben de herkese bizzat göstererek yapıyorum. İş yerimdeki arkadaşlarımın hepsi memnun ve bazıları yapamadığı için keşke senin yerinde olsak diyerek özlem içerisinde bana söylüyorlar."
ÇOK SAYIDA DERECEM VAR' Yarın 40'ıncısı düzenlenecek İstanbul Maratonu'na katılacağını da belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Koşmamın işte herhangi bir sıkıntısı olmuyor. Hatta daha atik oluyorum. Şu an mesela kapıda nöbet tutuyorum. Antrenmanımın bir devamı gibi yerimde durmuyorum. Bu şekilde işimi de seviyorum, amirlerimi de seviyorum, buradan da teşekkür ediyorum. Asıl hazırlığım 11 Kasım'da 40'ıncısı yapılacak olan İstanbul Maratonu. 14'üncü kez koşacağım inşallah. 42 kilometre. Amacım burada sağlıklı bir şekilde koşuyu bitirmek. Kupam, madalyam çok oldu. Yaş gruplarımda derecelere giriyorum. Gençliğimden de 8 tane madalyam var. Yaş gruplarımda, 59-60 grubunda yarışıyorum, genelde iyiyim. Ultramaraton 50-100 kilometre koşuyorum" diye konuştu.
TOKAT'TAN SİVAS'A KOŞUYORDUM' Daha önce çalıştığı Tokat Cezaevi'nden ayda bir kere Sivas'a koşarak gidip geldiğini ifade eden Koç, "Gittiğim yerlere koşarak gidip gelmeyi tercih ediyorum. Bazen hava yağışlı oluyor ama zorlukları seven insan katlanıyor. Kışın da koşuyorum. Aslında serinlikte koşmak daha güzel oluyor.
. Ortaokulda başladım, bugüne kadar hep koştum. 28 yıldır çalışıyorum, başladığımdan beri bütün cezaevlerinde de koştum. Daha önce Edirne, Bursa, Tokat cezaevlerinde çalıştım, hepsine de koşarak gidip geldim. Hatta Tokat'tan Sivas'a kadar ayda bir koşarak gidip geldim. Şimdi kısmet olursa cezaevimiz Hafik'e taşınacak, oraya da koşarak gidip geleceğim 33 kilometre" ifadelerini kullandı.