105 yaşındaki emekli istasyon şefi İsmet İnönü ve Atatürk'ü anlattı
105 yaşındaki Rasim Bozkurt Atalay, demir yollarında geçirdiği bir asırlık ömründe Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü unutamadığını söyledi. İstasyon şefliği boyunca sayısız kavuşmalara ve vedalara tanık olduğunu anlatan Atalay en çok da restorasyon çalışmaları süren Haydarpaşa’nın tekrar hizmete açılarak eski günlerine kavuşmasını istediğini söyledi. Atalay: “Koskoca Haydarpaşa, biz ondan vazgeçmeyiz ki
İHA
105 yaşındaki Rasim Bozkurt Atalay, demir yollarında geçirdiği bir asırlık ömründe Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü unutamadığını söyledi. İstasyon şefliği boyunca sayısız kavuşmalara ve vedalara tanık olduğunu anlatan Atalay en çok da restorasyon çalışmaları süren Haydarpaşa’nın tekrar hizmete açılarak eski günlerine kavuşmasını istediğini söyledi. Atalay: “Koskoca Haydarpaşa, biz ondan vazgeçmeyiz ki ”dedi.
Kimi zaman kavuşmalara, kimi zamanda ayrılıklara sahne olan tren istasyonlarını en yakından tanıyan Rasim Bozkurt Atalay 1974 yılında emekliye ayrıldı. Atalay şimdilerde uzun yıllar çalıştığı Haydarpaşa Garı yakınlarındaki evinde kızı ile birlikte yaşamakta. 60 yıl Anadolu’nun çeşitli istasyonlarında, hareket memurluğu ve istasyon şefliği yapan Atalay, yılların yorgunluğunu şu sözlerle aktardı: “Trene bakmayı bile istediğim yok. Çünkü trenin tadını hepsini gördük bu yaşa kadar.”
Meslek hayatında disipline önem verdiğini belirten Atalay, üst kademedeki memurlar tarafından da övgüyle anıldığını söyledi. Senelerce işini severek devam ettiren Atalay, çalışma arkadaşlarının kendisine olan düşkünlüğünü şu sözlerle anlattı: “ Benim işim çok iyiydi. Herkes bayılırdı. Ayrılsa da gitse de onun yerine çalışsak derlerdi. Gıpta edilecek yerdi. Yukarıdaki müdürler elimi tutarlardı aman Rasim buradan kaçmasın ne olur ne olmaz. Yani sanki Rasim’de ne var ki. İşte bazı insanlar böyle sevilir.”
Atatürk’ü 5 yaşında gördüğünü 1940 yılında ise Erzincan’da hareket memurluğu yaptığı sırada İsmet İnönü ile bizzat tanıştığını söyleyen Atalay o günlere ait anılarını şu sözlerle anlattı: “Ben Atatürk’ ü 5 yaşında gördüm. İsmet İnönü’yü zaten gördüm.1940 senesinde İsmet İnönü Erzurum’a giderken Atatürk’ün o beyaz trenini kullandı. O gün onunla Erzurum’a seyahate gidiyordu. Ben o zaman Erzincan’da hareket memurluğu yapıyordum. Birde gar şefi vardı. Gar şefi “Rasim İsmet İnönü’yü sen karşıla” dedi. Gar şefi de hanım evladı gibi. Girişken bir adam değil. Başkaları olsa bana fırsat geçti diye hemen saldırır. Ben hareket memuru olduğum için beyaz tren önüme gelir, önümde durur. Trenden indi. Elimi sıktı tokalaştık. İsmet İnönü Reisi Cumhur, koskocaman Türkiye’nin başkanı”
Haydarpaşa Garı’nın restorasyon çalışmasına girmesi ile diğer tarihi istasyonlardan da tren sesleri kesildi. Rasim Atalay’ın 8 senesini geçirdiği Kızıltoprak istasyonu da Haydarpaşa-Gebze banliyö hattının sessizliğe gömülen istasyonlarından. Çalıştığı dönemde memurlar arasında Kızıltoprak’ın ayrıcalıklı olduğunu anlatan Atalay, “Beni Kızıltoprağa verdiler. Herkesin gözü orada. Çünkü oranın işi az. Hanım evlatları, memurlar gelip bilet alıyor. Bunlarla uğraşırken bu yaşa kadar geldik. Kızıltoprakta 8 sene çalıştım. Oradan da Haydarpaşa kursa geldim. Demir yollarının kursuna ”dedi.
Rasim Bozkurt Atalay istasyon yolcularını misafir gibi ağırladığını söyledi. İstanbul’da nüfusun az olduğu dönemde, istasyonlarda huzurun hakim olduğunu belirten Atalay: “Yolcularımız onların hepsi sayın misafirlerimiz. Gelirler biletlerini alır binerler. Kimsenin kimseye bir zararı olmaz. Ufak çocuklar kaçamak binerler. Eskiden kolaydı. Nüfus kalabalıklaştı” ifadelerini kullandı.