CHP’den ‘ticari bir şirket gibi’ faaliyet gösterecek Dışişleri Vakfı’na 40 sayfalık şerh: Denetimden kaçırılıyor

Vakfın kamu kaynaklarını kullanmasına karşın denetime tabi olmadığına işaret edilen şerhte, düzenlemenin yasaya da anayasaya da aykırı olduğu vurgulandı. Vakfa, abartılı düzeyde mali ve finansal hareket alanı sağlandığı belirtildi.

Mustafa Çakır

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, genel kurul gündeminde bulunan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Yasa Teklifi’ne muhalefet şerhi yazdı.

Teklifin tali komisyonda görüşülmediğine işaret edilen şerhte, etki analizi hazırlanıp komisyona da sunulmadığına vurgu yapıldı. Vakfın görev tanımı ile faaliyet alanının oldukça geniş olduğuna dikkat çekilen şerhte şöyle dendi:

‘ANAYASAYA AYKIRI’

“Vakıf, kamu kaynaklarını kullanacak. Yurtiçi ve yurtdışında her türlü taşınır ve taşınmaz malı alabilecek, satabilecek. Araba satın alıp kiralayıp bunları bakanlığa tahsis edebilecek. Bakanlık ihtiyaç duymadığı taşınmazları bu vakfın kullanımına bırakabilecek ve vakıf da bu taşınmazları kiralama ya da başka yöntemlerle değerlendirecektir. ‘Her türlü devlet iç borçlanma senetleri ve kira sertifikası, bono ve hisse senedi gibi değerli belgelerden elde edilecek nema ve gelirler’ vakfın gelir kaynakları arasındadır.” Şerhte, vakfa yapılacak bağış ve yardımlarla ilgili vergi istisnalarına işaret edilerek “Vakıf, devlet hazinesine girmesi gereken bir kısım vergi gelirini de kullanmış olacaktır” dendi.

Kamu kaynağı kullanacak olan vakfın harcamaları üzerinde TBMM’nin herhangi bir olağan denetiminin bulunmadığına vurgu yapılan şerhte, Sayıştay’ın da bu harcamaların takibi ve denetiminin söz konusu olmadığı kaydedildi. Bu durumun hem Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası, hem de anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekilen şerhte, “AKP hükümetinin tasarruf genelgesini yürürlüğe koyduğu bugünlerde her türlü harcama kısıtından muaf teklifin TBMM’ye sunulması ayrı bir tezat teşkil etmektedir” dendi.

‘ABARTILI YETKİ’

Şerhte, vakfa “abartılı düzeyde mali ve finansal hareket alanı” sağlandığı belirtilirken şu değerlendirmelere yer verildi: “Öngörülen maddeler, kuruluşu bir vakıftan ziyade bir ticari şirket gibi düzenlemektedir. Dışişleri Bakanlığı’mızın, dünyanın farklı ülkelerinde günlük ticari ilişkilere girmesi, kâr amaçlı faaliyetler içinde adının anılması, devlet geleneğimiz açısından da kabul edilemez.”