'Cinayet başkenti' gangsterlerden kurtuldu ama bedeli ağır oldu

cumhuriyet.com.tr

Orta Amerika'nın en küçük ülkesi olan El Salvador, bir zamanlar "cinayet başkenti" olarak biliniyordu. Savaş bölgesinde olmadığı halde dünyadaki en yüksek cinayet oranlarından birine sahipti.

MS-13 çetesi, El Salvador'daki kalelerinden biri olan Las Margaritas mahallesini yönetirken hayatta kalmak için uyulması gereken kuralları vardı.

New York Times'da yer alan habere göre, MS-13 çetesininin rakibi olan çete ile ilişkilendirildiği için arkasında sekiz numarası bulunan futbol forması ya da gangsterlerin giydiği marka spor ayakkabıları giyemezdiniz. Ayrıca hiçbir koşulda polisi arayamazdınız.

Ancak hükümet, çete şiddetini bastırmak için orduyu sokaklara sürdü. Olağanüstü hal ilan edildi ve aradan bir yıl geçtikten sonra El Salvador, büyük ölçüde değişti.

Artık çocuklar daha önce kapalı olan stadyumlarda gece geç saatlere kadar futbol oynuyor. Hatta eskiden çetelerin cinayet işlediği terk edilmiş binalara bile girebiliyor.

Las Margaritas sakinlerinden Sandra Elizabeth Ingles, yaşanan bu değişimin ardından "İnsanlar çete yüzünden polise şikâyette bulunamıyordu. Otorite onlardı. Artık özgürce dolaşabiliyorsunuz. Çok şey değişti" dedi. 

Yaşanan bu değişimin ardından El Salvador halkı, başarının bir bedeli olduğunu söyledi. Bu bedel; masum insanların bile toplu olarak tutuklanması, sivil özgürlüklerin erozyona uğraması ve otoriter bir polis gücünün oluşması oldu.

41 yaşındaki El Salvador Devlet Başkanı Naguib Boukele, popüler bir lider haline geldi.

Ancak bu popülerliğe rağmen bazı aktivistler, kendilerine göre otoriter olan yeni rejim altında özgürlüklerinden mahrum bırakıldıklarında ısrarcı oldu. Yine de bölge sakinlerinin çoğu, çeteler kendi bölgelerinde yeniden ortaya çıkmadığı sürece yeni koşullar ile yaşamaktan memnun.

İnsan hakları grupları, kitlesel keyfi tutuklamaların yanı sıra hapishanelerin aşırı kalabalık olduğunu ve gardiyanlar tarafından işkence yapıldığını belgeledi.

Salvador hükümeti son bir yıl içinde, aralarında 12 yaşındaki çocukların da bulunduğu 65 binden fazla kişiyi tutuklayarak toplam mahkûm sayısını iki katından fazla artırdı. 

Hükümetin kendi tahminlerine göre çetelerle hiçbir ilgisi olmayan 5 binden fazla kişi demir parmaklıklar ardına girdi ancak sonunda serbest bırakıldı, en az 90 kişi ise gözaltında öldü.