Batur: Lozan Antlaşması’nı yapanlara her Türk insanı minnet duymalı

İzmir’de Konak Belediyesi’nin Lozan’ın 100. yıl kutlamaları kapsamında İzmir Agorası’nda düzenlendiği klasik müzik konserine katılan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Lozan Antlaşması’nı yapanlara her Türk insanı minnet ve saygı duymalıdır” derken, CHP 26. Dönem Milletvekili ve İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan da “Burada İnönü’nün torunu olarak konuşurken, karşımdaki sizlerin de en az benim kadar Atatürk’ün, İnönü’nün torunu olduğunu biliyorum” dedi.

İZMİR / Cumhuriyet

24 Temmuz 1923’te imzalanan ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu” olarak anılan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yaşını hafta boyu düzenlediği programlarla kutlayan Konak Belediyesi’nin etkinlikleri İzmir Agora’sındaki Güzel İşler Ensemble konseriyle devam etti. 

Konsere, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP 26. Dönem Milletvekili ve İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili İsmet Orhan, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, Almanya İzmir Başkonsolos Yardımcısı Ulrich Münch, İYİ Parti Konak İlçe Başkanı Coşkun Tatar, Saadet Partisi Konak İlçe Başkanı Rıfat Yıldırım ile CHP İzmir İl ve Konak İlçe yöneticileri, gençlik ve kadın kolları temsilcileri, siyasi partilerin temsilcileri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, muhtarlar ve müzikseverler katıldı.

BATUR: HEMŞEHRİSİ OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM

Etkinlikte konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Lozan Barış Antlaşması’nın mimarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Konak’ta doğduğunu hatırlattı. İnönü’nün doğduğu evin Konak Belediyesi tarafından anı evi ve müze haline getirildiğini belirten Batur, “Lozan kahramanı İsmet İnönü’nün hemşehrisi olmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum” dedi. Lozan Barış Antlaşması’nın İnönü’nün en önemli başarılarından biri olduğunu vurgulayan Batur, “Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından üç ay sonra ilan edilen cumhuriyetle tüm çaba ve fedakarlıklar mutlak bir zaferle taçlandırıldı. Tam bağımsız ve özgür bir Türkiye’yi tüm dünya kabullendi. Emperyalistlerin ‘hasta adam’ dedikleri Osmanlı’yı parçalama ve Anadolu’yu yok etme planları Lozan’la yerle bir oldu. Onun içindir ki, Lozan Antlaşması’nı yapanlara, Lozan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık tapusunu almayı başaranlara her Türk insanı minnet ve saygı duymalıdır” diye konuştu.

“ATATÜRK’ÜN NEFERLERİ OLARAK İZİN VERMEYECEĞİZ”

Lozan Barış Antlaşması’nı tartışmaya açanların asıl amacının Atatürk’ün kurduğu laik, çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak olduğunu kaydeden Batur, sözlerine şöyle devam etti:

“Padişah, hilafet yanlılarının, karşı oldukları çağdaş, laik Türkiye’nin tapu senedi Lozan Antlaşması’nı önemsizleştirmeye çalışmaları normaldir; çünkü Lozan bu tür düşüncelere sahip olanların hayallerini yıktı. Şunun bilinmesini isterim ki, onlar bizler olduğumuz sürece, Atatürk sevdalıları var olduğu sürece bu hayallerini gerçekleştiremeyecek. İstedikleri kadar Lozan’ı, Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’ü, İnönü’yü kötülesinler, istedikleri kadar itibarsızlaştırmaya çalışsınlar, başaramayacaklar; çünkü Atatürk’ün, cumhuriyetin, devrimlerin neferleri olarak izin vermeyeceğiz.”   

BİLGEHAN: İZMİR’İN ÇOK ÖNEMLİ BİR YERİ VAR

İsmet İnönü’nün torunu olan, CHP 26. Dönem Milletvekili ve İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan da İsmet İnönü’nün “Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladığım gün hayatımın en mutlu günlerinden biriydi” sözlerini hatırlatarak konuşmasına başladı. Dedesinin hayatının mücadelelerle geçtiğini belirten Bilgehan, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü için İzmir’in çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bugün burada, 100 yıl önce Lozan’da mücadele sürerken İzmir’de onları bekleyen Kuvayımilliyecilerin eşlerini, çocuklarını, torunlarını görür gibi oluyorum. Burada İnönü’nün torunu olarak konuşurken, karşımdaki sizlerin de en az benim kadar Atatürk’ün, İnönü’nün torunu olduğunu biliyorum. Özellikle de bugün böyle” dedi. Lozan Barış Antlaşması’nın önemini bugün de koruduğunu ifade eden Bilgehan, “Lozan’ı biliyoruz ama bu 100. yıl hakikaten bir fırsat oldu. Abdül Başkan gibi bu işe önem veren, tarihe önem veren başkanların sayesinde Lozan’ı daha fazla anlama imkânı buluyoruz” diye konuştu. 

“SONSUZA KADAR SÜRECEK BİR ANTLAŞMA”

Lozan’ın bitiş süresi olmadığının da altını çizen Bilgehan, “Sonsuza kadar devam edecek bir barış antlaşması. Gizli maddeler de yok. Gönül isterdi ki, Lozan’ı 100. yılında hem içte hem dışta, uluslararası alanlarda daha da hak ettiği gibi analım, daha iyi anlatalım. Bunun için bugünkü toplantıyı bir başlangıç olarak görüyorum. Daha işimiz var. Ama önderlerimiz belli; Atatürk, İnönü, arkadaşları… Onların izinden yürümeye devam edeceğiz ve umarım onların istedikleri, bekledikleri Türkiye’yi de hep birlikte hem koruyacağız hem ileriye götüreceğiz” dedi. Konuşmasında cumhuriyeti kuranların hem asker hem sanata düşkün olduğunu da söyleyen Bilgehan, “Dede paşa” diyerek seslendiği İsmet Paşa’nın hayatının son günlerine kadar Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserlerine gittiğini, ileri yaşında viyolonsel çalmaya başladığını da dile getirdi. Bilgehan, başta Başkan Abdül Batur olmak üzere Lozan kutlamalarında emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini noktaladı.