Z kuşağının çalışma biçimi: Gig ekonomisi

Proje bazlı çalışıyorlar, kurumlarla mesafeliler, hiyerarşilerden uzak durmak istiyorlar ve yaşamda olduğu kadar finansal olarak da anı yaşıyorlar. Z kuşağının çalışma alışkanlıklarından doğan yeni bir ekonomi modeli tüm dünyada yükseliyor.

Deniz Ülkütekin

Gençler için düzenin kendilerine dayattığı çalışma ve buna bağlı gelişen yaşam modelleri her zaman bir yakınma konusu olmuştur. “9-6 işe mi gideceğim ben ya!” serzenişleri çoğunluk için zamanla sönümlenir ve yaş ilerledikçe o çok yakınılan sistemin bir parçası oluverilir.

Ancak şimdi bu çalışma düzenini gerçekten değiştirmeye aday bir kuşakla karşı karşıyayız. Z kuşağı hem kendi çalışma düzenini hem de bu çalışma düzenine bağlı ekonomiyi yaratıyor. İsmi de “gig ekonomisi”.

Bu ekonomi modeli kendi çalışma zamanı ve koşulları hakkında daha fazla söz sahibi olmak isteyen serbest çalışanlar için alan yaratırken teknolojinin sağladığı olanaklarla yer ve zamanla ilgili koşullar da esnetilebiliyor.

Gig ekonomisini şöyle açıklayabiliriz: Belirli bir kurumun tam zamanlı çalışanı olmayan, uzaktan ve esnek saat aralıklarında çalışan bireylerin oluşturduğu bir iş modelinin ortaya çıkardığı ekonomi. “Gig” müzik sektöründe tek gecelik konserler için kullanılan bir terim ve “kısa süreli iş” anlamına geliyor.

GEÇİCİ DEĞİL KALICI İŞLER

Aslında birçoğunuz yaşamınızın belli bir döneminde “geçici” olarak tanımlanan işlerde çalışmışsınızdır. Anketörlük, bebek veya evcil hayvan bakıcılığı gibi işler yapmışsınızdır.

Burada belirleyici olan söz konusu işlerin belli bir zaman aralığında zorunlu olarak veya asıl yapılacak işe karar verme sürecinde yapılan işler olması yani üzerlerine bir kariyer inşa edilmesinin düşünülmemesi.

Ancak gig ekonomisi ve Z kuşağının yaklaşımı bu durumu tersine çevirecek gibi görünüyor. Burada belirleyici olan bir başka etken de gençlerin kendilerini meslekleriyle tanımlamaya karşı geçmiş kuşaklara oranla mesafeli olması.

Bu modelin içinde giren ve yaygın olarak icra edilen meslekler ise az önce söz ettiklerime göre epey çeşitlilik gösteriyor.

Birkaç örnek vermek gerekirse dijital pazarlama, özel ders veya belli bir alanda eğitim vermek, el yapımı veya nostaljik ürün satışı...

OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

Bir gig çalışanı olmanın en önemli avantajı elbette günlük iş rutini dışında kalan bireysel ilgi alanlarına zaman ayırmaya olanak tanıyor olması. Bu uzaktan çalışma ile sürekli seyahat halinde olmak da dahil. Pek çok gezgin günümüzde uzaktan çalışarak gezilerini finanse ediyor.

Öte yandan olumsuz anlamda gig çalışanları için en öne çıkan durum tabii ki bir kurumun çatısı altında olmamaları nedeniyle ekonomik değişimlerden çabuk etkilenebilmeleri.

Ancak belirttiğim gibi Z kuşağının kendini işiyle tanımlama gibi bir önceliği olmaması geleceğe yönelik maddi endişelerinin daha az olmasını ve günümüzün yaygın deyimi olan “anda olma” eylemini iş dünyasına da taşıdıklarını gösteriyor olabilir.

Bu durum beraberinde kurumsal aidiyetsizlik ve aile, toplum gibi sosyal kurumlara bakışta radikal değişiklikleri de beraberinde getirebilir.

Ancak günümüzde işyerleri bünyelerindeki çalışanlar için hibrit çalışma düzenleri getirmeye başlarken tamamen kurum dışı çalışanları yükselişi, “işyeri”ni de yeniden tanımlamayı gerektiriyor.

SAYILARI HIZLA ARTIYOR

Dünya Bankası’nın geçen yıl yayımladığı “Sınırlar Olmadan Çalışmak: Çevrimiçi Çalışmanın Vaatleri ve Tehlikeleri” isimli rapora göre gig çalışanlarının sayısı 2023 yılında 435 milyona yükseldi. Esnek çalışma koşulları içeren işlere olan talep de 2016 ile 2023 arasında yüzde 41’lik bir artış gösterdi.

ESNEK VE HİYERARŞİSİZ ÇALIŞMA ORTAMI

İşverenlerle çalışanları bir araya getiren çevrimiçi bir platform olan Upwork’un yaptığı araştırmaya göre ABD’de geçen yıl Z kuşağından (1996 ve sonrasında doğanlar) iş profesyonellerinin yarısından fazlası (yüzde 52) serbest çalışmayı seçti.

Bu oran milenyallerde (1980-1996 arası doğanlar) yüzde 44, X kuşağında (1965-1980 arası doğanlar yüzde 30 oranında ölçüldü.

Yine aynı araştırmada Z kuşağının serbest çalışmayı seçmesindeki öncelikli motivasyon kaynakları şöyle:

Araştırmaya katılanların yüzde 70’i esnek çalışma zamanlarının önemli olduğunu söylerken ikinci neden ise yüzde 64’le yaş hiyararşisi ile sıkışmamış bir yerde çalışma isteği.

Görünen o ki gig çalışanlar yaşıtlarına göre yeni teknolojilere uyumlanma konusunda da daha istekli.

Z kuşağı çalışanlarının yüzde 51’i yaratıcı yapay zekâ teknolojilerine hakimken gig çalışanları için bu oran yüzde 61 düzeyinde. İçlerinde yüzde 39’luk bir kesim ise sertifikalı bir yapay zekâ eğitimine katılmış.

BEŞ FARKLI ÇALIŞMA MODELİ

Gig ekonomisi birbirinden farklı yaşam ve gelecek hedeflerine odaklanan beş farklı çalışma modeli içeriyor.

Portfolyo kariyeri: Tek bir iş sahibi olmak yerine birden fazla iş deneyimine ilişkin portfolyoya sahip olarak yaşamsal ve finansal amaçları gerçekleştirmek.

Bağımsız danışman: Bir kuruma bağlı olmadan farklı sektörlerden işletmelere fikir ve hizmet vermek.

Ayışığı çalışanı: Bu kavram ikinci bir işte çalışan kişiler için kullanılıyor.

Geçici gig çalışanı: Anlaşılacağı gibi gig çalışanı olmayı geçici bir süre için tercih edenlere verilen isim.

Şirket kuranlar: Maaşlı bir işte çalışmak yerine kendi girişimini kurarak sektöre giren kişiler de gig ekonomisinin bir parçası.

GİG EKONOMİYE KATKI VEREN UYGULAMALAR

Pek çok çevrimiçi uygulama bireyler için kurumlar olmadan gelir kazanabileceği bir yaşam biçimi sunuyor. İşin ilginci bu uygulamaların bir kısmının Türkiye’de yasaklı veya tartışılıyor olması. Gelin bu uygulamalara bir bakalım:

Kiralık ev: Ek gelir elde etmek için evini veya evini bir odasını kiraya vermek isteyenler ile başta turistler olmak üzere kiralık ev arayanları bir araya getiren bir platform.

Ulaştırma: Türkiye’de de yerel örnekleri çıkan ve geleneksel taşımacılık sektörü ile büyük bir tartışmanın odağında olan uygulamalar, taksi ve toplu taşıma araçlarına alternatif olarak ortaya çıktı ve aracı olup gelir sağlamak isteyen kişilere bir seçenek oluyor.

Evcil hayvan bakımı: Hayvan sahiplerinin seyahatleri sırasında evde hayvanlarına bakacak birisini bulmasını kolaylaştıran uygulamalar evcil hayvan sahipleriyle gelir elde etmek isteyen hayvanseverleri bir araya getiriyor.

TÜRKİYE’DE GİG EKONOMİSİ

Ülkemizde de pek çok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi gig ekonomi çalışanlığı gelişmiş ülkelere göre çok daha yaygın. Bunun başlıca nedeni sizin de tahmin edebileceğiniz gibi ekonomik istikrarsızlık ve istihdam yetersizlik.

Türkiye’den öne çıkan başlıca gig ekonomi sektörleri ise şu şekilde:

- Mobil yazılım geliştiriciliği

- Grafik ve multimedya tasarımı

- Ulaştırma ve lojistik