Amazonlar’ın yalnız koruyucusu
Dünya Çevre Günü’nde, talanı ve çevre yıkımı artık geri döndürülemez boyutlara ulaşan Amazon Ormanları’na ömrünü adayan bir kadını anımsadım; botanik sanatçısı ve çevre eylemcisi Margaret Mee...
Ayça CeylanYaşamda bazen anımsatıcılara gereksinim duyuyoruz. Çünkü önemli günlerin anlatmaya çalıştıklarını günlük akışımıza tam anlamıyla eşleyemediğimiz zamanlar olabiliyor. Ben de bugünün 5 Haziran olduğunu söyleyerek sizlere Dünya Çevre Günü’nü anımsatmak istedim.
Çevre dediğimizde yaşamı kastetmemize karşın insanız ya bazen kusurlu şeyler de yapabiliyoruz. Çevre bilincini es geçebiliyoruz veya bu konuda hızlıca, üzerine yeterli inceleme yapılmadan, çıkar uğruna alınan bazı kararları yakalayamıyoruz. Gerçi Türkiye’de çevre konusunda - ki bunun için hayvan hakları ile ilgili yasaları da koyarak söylüyorum - olumlu yasalar çıkıyor çıkmasına da yasaların uygulanmasında, denetleme yetersizliği mi desek veya nedenleri siz çoğaltabilirsiniz, sıkıntılar çok.
ORMANLARIN ÇEKTİKLERİ
Bildiğiniz üzere en güncel ve süregelecek sorunlardan biri iklim krizi. Gıdadan barınmaya, sağlıktan ekonomiye, her yerde etkilerini deneyimliyoruz. Artan ederlerle beraber fıstıklı baklavaya ulaşamıyor olmak ne yazık ki daha başlangıç.
Dünyanın en verimli bölgelerinden olan ülkemizde nedir bu toprağın ranttan çektiği. Maden uğruna tarım arazilerinin veya ormanların başına gelenler utanç verici. Bu utancın parçası olan ve “kutsal” kelimesini sıkça kullananlara üzülüyorum.
Doğa ile ilgili yaşanan herhangi bir şeyi gizlemek artık pek mümkün değil. Kritik eşikler aşıldı. 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda, “Şunu yapıyoruz, bunu yapacağız” diyerek, sözlerini tutmayanlar var.
Dünyanın en büyük orman alanı Amazon’a, maden uğruna yapılanlar hâlâ son bulmadı. Amazon Ormanı büyük bir karbon emici. Bu demek oluyor ki; atmosferde artan ve ısınmaya neden olan karbonu alıp, oksijene çeviren ağaç dostlarımızın diyarı Amazonlar. 2015-2016’dan beri Ulusal Uzay Araştırma Ajansı Inpe tarafından orman alanlarının bilgileri aylık olarak kamuyla paylaşılıyor. Son sayılar pek iç açıcı değil!
Nisan ayında bir rekor daha kırıldı. Buna göre Brezilya’ya dahil olan Amazon’daki ormansızlaşma oranı geçen seneye göre yüzde 69 arttı. Genel olarak, yılın ilk dört ayında bin 954 kilometrekare ormansızlaştı. Büyük ABD kentlerinden New York’un neredeyse iki buçuk katı bir alandan söz ediyorum. Ormasızlaşma dediğimde de sadece ağaç dostlarımızın yok olmasını kastetmiyorum elbette. “Oradaki tüm bitki ve hayvan çeşitliliğini yerle bir ederek uzun dönemde dünyadaki biyoçeşitliliği de yerle bir etmeye bir taş da biz koyalım” demek bu!
Sorunlara müdahale edip, mücadele verenler de çok! Bu nedenle karamsarlığın sarmalına dolanmadan, yapılacakları yapmaya devam etmek lazım. Güçlendirici anlatılara gereksinimimiz var. Bunlardan birini paylaşmak istiyorum.
Kadın botanikçilere ilgim ve hayranlığım çocukluk yıllarımda filizlenen ve büyümeye devam eden bir alışkanlığım. Bitkiler dünyasıyla ve toprakla içli dışlı olanların yeri ayrıdır bende. Çok sevdiğim birçok kadın botanikçiden biri olan Margaret Mee’yi bugün anımsamak iyi geldi. Botanik sanatçısı ve çevreci Mee, Brezilya Amazon havzası alanındaki bitkilerde uzmanlaşmış.
1909 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Mee, 1956 yılında Amazon Havzasına gittiğinde, önceden araştırdığı bazı şeylerin saha gezisinde nasıl da büyülü hale geldiğini deneyimlemiş. Havzaya adanan 15 günlük, 40 eskiz defteri ve 400 civarı bitki illüstrasyonu bulunuyor. Üretimleri yaşarken de öldükten sonra da sergilerde de yer alarak insanlığa doğanın güzelliklerini anlatmaya devam diyor.
Margaret Mee, sanatı kullanarak doğa hakkında farkındalık yaratan bir çevre eylemcisidir. Dünya mirasında da yer alan Kraliyet Botanik Bahçeleri’nde 1988 yılında açtığı sergisiyle Amazonların ormansızlaştırılmasını uluslararası alanda daha da görünür hale getirdi. Ancak sergi sonrası Brezilya’ya dönmeye hazırkanırken, bir araba kazasında öldü. Burada uzun uzadıya yazacak yerim yok ancak şunu söylemekte yarar var; Margaret Mee botanik sanatçısı olmadan önce siyasetle ilginen bir kadındı.
Son olarak bu güçlü kadının ayçiçeği ile olan ilişkisi, size onun nasıl biri olduğu hakkında daha derin bir bilgi verebilir. Ayçiçeği bir çeşit kaktüs ve yılda sadece bir kereliğine, gece çiçeğini açıyor. Bu çiçeği resmetmek adına yıllara yayılan bir bağ ve sonunda resmedilen ayçiçeği (moonflower) doğanın dilini öğrenmek için adanmanın, paylaşmanın ve beraber yaşamanın dengesini anımsatıyor. Evet bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve şayet bulabilirseniz 2012 yılında çekilen Margaret Mee and Moonflower belgesini izlemenizi öneririm.