Oyuncu Hamza Yazıcı: "Sokakta 'yemekleri ölçmeye devam mı' diye soruyorlar"

Kanal D'de yayınlanan 'Camdaki Kız' dizisinde evin babası Rafet Koroğlu'na gönülden bağlı sağ kolunu oynayan ve Tako rolüyle dizinin en dikkat çeken karakterlerinden biri olan Hamza Yazıcı, Cumhuriyet'e konuştu. Yazıcı, "Mutsuzluğu aşmıyorum. Önce onu yaşıyorum. Bir süre sonra beni mutsuz eden fikre alışıyorum" dedi.

Elif Tokbay

Hamza Yazıcı, 'Camdaki Kız' dizisinde evin babası Rafet Koroğlu'na gönülden bağlı sağ kolunu oynuyor. Tako rolüyle dizinin en dikkat çeken karakterlerinden biri olan Hamza Yazıcı ile buluştuk, daha yakından tanıdık: "Mutsuzluğu aşmıyorum. Önce onu yaşıyorum. Bir süre sonra beni mutsuz eden fikre alışıyorum..

Peyniri ölçüyor, zeytinleri sayıyor... Rafet Koroğlu’nun sağ kolu. Çocukluk yıllarından itibaren güçlünün yanında durursa bu hayatta ezilmeyeceğine karar vermiş Tako, Rafet Koroğlu’na gönülden bağlı. İzleyiciler Camdaki Kız’ın ikinci sezonunda Tako’yu daha bir bağrına bastı, travmalarıyla karşılaştı. Tako Nalan’ın eve gelmesiyle kendine bir can yoldaşı da buldu. İki yaralı kalbin yolculuklarını hep birlikte izleyeceğiz, belki de Nalan ve Tako birbirlerini iyileştirecek... Tacettin, namı diğer Tako, ona hayat veren Hamza Yacızı’yla buluştuk, tanımaya çalıştık... İstanbul’da doğuyor. Çocukluğundan beri oyuncu olmak isteyen Yacızı, oyunculuk eğitimleriyle kendini geliştiriyor. Sonrası da zaten geliyor...

Gözünüzü kapattığınızda ve çocukluğunuza gittiğinizde, gözünüzde canlanan ilk anı ne oluyor, ne yapıyorsunuz?

Ekmek arası bal-peynir, Yeşilköy’e gidip denize girmek, mahalle maçları. Bunlar bir paket olarak geliyor aklıma.

Oyunculuk çocukluk hayaliniz. Çocukluk hayallerinizin gerçekleşmesi nasıl bir duygu?

Gerçekleşmiş bir hayal olarak görmüyorum. Yolun daha çok başındayım. Çocukluğumda da yaparken iyi hissettirdiği için yapıyorum. Umarım herkesin başına gelir.

Oyunculuk bizde ata sporu diyorsunuz, kimden etkilendiniz?

O biyografiyi yazarken eğlenmiştim aslında. Gerçek değil (gülüyor), etkilenmemi sağlayan çevremdir. Ustalarım, acılarım, mutluluklarım, yaşadıklarım...

Biraz aksi, biraz tehlikeli misiniz? Sizinle ilgili araştırma yaparken rastladım bu sözünüze..

Yine o biyografi (gülüyor), herkes kadar aksi herkes kadar tehlikeliyim. İnsanlar doğuştan iyi ya da kötü olmazlar. Bu seçimdir. Ben iyi olmayı seçtim. Umarım baki kalır.

Ne zaman ortaya çıkar o aksi ve tehlikeli Hamza?

Kırıldığında üzüldüğünde, acıdığında, acındığında, çaresiz kaldığında… Yine bir paket geldi (gülüyor).

Basit bir adamım, basit yaşıyorum diyorsunuz. Biraz açalım mı bunu?

Elimden geldiğince dinlenip çalışıyorum. Oyun oynuyorum. Bir şeyler izleyip bir şeyler okuyorum. Sevdiklerimle vakit geçirmeye çalışıyorum. Dert dinliyor dert anlatıyorum. Gülüp ağlıyorum herkes gibi...

Basit yaşamak insana nasıl bir güç veriyor?

Okuyup izlemenin, yaşamanın beni geliştirdiğini düşünüyorum. Gelişmek bir güçtür bence. Sevdiklerim de beni hep daha güçlü biri yapmıştır.

Camdaki Kız’da canlandırdığınız Tako karakteriyle çok seviliyorsunuz. Nasıl başladı bu macera?

İlk okuduğumda da çok heyecanlanmıştım. Altından kalkabileceğimi düşündüm. İçinde olmak istedim. İyi ki diyorum. Hâlâ severek devam ediyorum.

Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz. İzleyici Tako’yu seviyor mu, sinir mi oluyor, empati mi yapıyor? Ne diyorlar size?

Gıcık bulduklarına dair yorumlar da okudum, sempatik bulanlar da var. “Yemekleri ölçmeye devam mı” diye soranlar oluyor (gülüyor). Sokaktan çok güzel tepkiler alıyorum. Beni mutlu ediyor. Teşekkür ederim ilgilerine.

Tako gücünü Rafet Koroğlu'ndan alıyor, bütün eve kök söktürüyor. Başkasının gücünü kullanmak kolay mı geliyor insanoğluna?

Tako'nun yaşadığı durumu bir genellemenin içine sokamayız, Tako yetimhaneden sonra Rafet Koroğlu’nun yetiştirdiği birisi. Tako aslında yaptığı her şeyi ona olan bağlılığından yapıyor.

Karakterin ayrıntıları bu sezon daha bir ortaya çıktı. Tako'nun neden gücün peşinde olduğunu da daha iyi anladık. Çocukluk travmaları insanın karakterini şekillendiriyor öyle değil mi?

Kesinlikle öyle. Herkes bu hikâyeden sonra kendi çocukluklarında bir şeyler buldu diye tahmin ediyorum.

Sizin travmalarla aranız nasıl, barıştınız mı onlarla?

Barışmak ya da görmezden gelmek değil de, alışıyorsunuz sadece.

Koroğlu evinde herkesin kendine özel mutsuzlukları var. Tako da onlardan biri tabii ki. Sizin mutluluk anlayışınız ne?

İyi bir sohbet, iyi bir film, kimi zaman iyi bir mücadele beni mutlu eder.

Mutsuz olduğunuzda bunu nasıl aşarsınız peki?

Onu da aşmıyorum. Önce mutsuzluğu yaşıyorum. Bir süre sonra beni mutsuz eden fikre alışıyorum ve devam ediyorum.