Vücudun içinde "sürülebilen" yeni bir hap kamera geliştirildi
Manyetik olarak kontrol edilen yeni bir hap kamera, vücudunuzun içinde doktorlar tarafından "sürülebiliyor."
cumhuriyet.com.trGeorge Washington Üniversitesi araştırmacıları, vücudun içinde “sürülebilen” türünün ilk örneği bir manyetik hap kamera geliştirdiler.
Geçmişte kullanılan ve kontrollü gözlemlere izin veren benzer tasarımlar bulunsa da, yeni cihaz, kontrol edilebilen ve gerçek zamanlı iç görünürlük sunan ilk cihaz olarak öne çıkıyor. Daha önceki benzer kameralar, kamerayı hareket ettirmek için sindirim sürecini kullanıyordu.
HAP KAMERA İLE SÜREÇ DAHA BASİT HALE GELEBİLİR
Chip'de yer alan habere göre endoskopi süreçlerinde, genellikle, anestezi altındayken hastanın boğazına esnek bir tüp sokulur. Bu operasyon pahalı ve invaziv olmasının yanı sıra, düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için pek çok cerrahi imkan ve personele ihtiyaç duyar. Ancak bir hap kamera ile süreç çok daha basit hale gelebilir. Bu cihazlar sayesinde hastaların sadece hapı yutmaları gerekir ve işlemin tamamlanması için anestezi almalarına gerek kalmaz.
Genellikle, bu tür “kapsül endoskopileri”, doktorların hapı hareket ettirmek için vücudun doğal sindirim sürecini beklemesini gerektirir. Ancak bu yeni manyetik hap kamerası ile doktorlar, araştırmacıların manyetik kontrollü kapsül endoskopi (MCCE) olarak adlandırdığı operasyonu gerçekleştirebilecek ve mıknatıslar sayesinde kamerayı sindirim yolu boyunca hareket ettirebilecek.
Bu küçük kamera, medikal teknoloji şirketi AnX Robotica ortaklığı ile üretildi. Cihaz, sadece 640x480P çekim yapabilen küçük bir kamera barındırıyor. Araştırmacıların NaviCam olarak adlandırcığı hap yutulduktan sonra hasta özel bir muayene yatağına yatırılıyor ve burada mıknatıslar devreye giriyor.
İşlem tamamlandıktan sonra, manyetik hap kamera diğer herhangi bir hapın geçebileceği gibi sindirim sisteminin geri kalan kısmından normal şekilde geçebiliyor ve vücudun dışına atılabiliyor.
Hap kameranın ne zaman yaygın olarak kullanıma geçeceği henüz belli değil. Ancak araştırmacılar, bu sürecin fazla uzun sürmeyeceği fikrinde.