Gramı 4,75 milyar TL! 'Dünyanın en pahalı maddesi' ne işe yarar?

Herhangi bir maddenin sadece 1 gramına '106 milyon sterlin (yaklaşık 4,75 milyar TL)' ödemenin yersiz ve anlamsız olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. İşte, dünyanın en pahalı maddesinin mucizevi işlevleri.

Dış Haberler Servisi

Bu değerli toz, üretildiği 'nadir' merkezlerden biri olan, İngiltere'deki Oxford Üniversitesi tarafından, 'dünyanın en pahalı maddesi' olarak tanımlanıyor.

Bilim insanlarına göre bu madde, ona sahip olanlara, 'teknolojinin çehresini tamamen değiştirmeyi' vaat ediyor.

Bunu biraz açalım...

Bu maddenin adı, 'Nitrojen Atom Tabanlı Endohedral Fulleren.' Oxford'daki uzmanlar, bu madde sayesinde yaratılan 'mini atomik saatlerin' GPS sistemlerinin 'ayrılmaz' bir parçası olduğunu söylüyor.

Öyle ki her birimiz, bu mobil atomik saatleri içeren cihazlara sahip olabilseydik, dünyadaki herhangi bir şeyin yerini büyük bir hız ve kolaylıkla, son derece isabetli bir şekilde tespit edebilirdik.

Uzmanlara göre bu teknoloji bir gün akıllı telefonlara, oradan da sıradan vatandaşların kullanımına açılacak.

İşte, tüm hikaye tam da bu noktada başlayacak!

2001'den beri bu madde üzerinde çalışan Dr. Kyriakos Porfyrakis, “Akıllı telefonunuzda taşıyabileceğiniz, minyatür bir atom saati hayal edin. Bu mobil cihazlar için bir sonraki devrim" diyor.

Fakat işin asıl ilginç yanı bu değil; bilim insanlarını heyecanlandıran bu malzemenin dünya için neler yapabileceği...

Küçük atomikler saat sayesinde, sürücüsüz araçlar çok daha güvenilir hale gelebilir ve gelecekte yollarda bunlardan çok daha fazlasını görebiliriz. 

Dahası da var...

KUANTUM HESAPLAMA

Nitrojen atom tabanlı endohedral fullerenler, kuantum bilgisayarlarında kullanılabilir ve klasik bilgisayarlardan çok daha hızlı ve karmaşık hesaplamalar yapabilen kuantum bilgisayarlarının temelini oluşturabilir.

HASARLI ORGANLARIN ONARIMI

Fullerenlerin, hücre yenilenmesini destekleyen özellikleri sayesinde, rejeneratif tıpta doku mühendisliği ve hasarlı organların onarımı gibi uygulamalarda kullanılabilir. Bu da erken teşhislerde, 'organ nakli' uygulamasına ciddi bir alternatif teşkil edebilir.

ULTRA GÜÇLÜ VE HAFİF MALZEMELER

Bu tür fullerenler, mevcut malzemelerden daha dayanıklı ve hafif yeni nesil kompozit malzemelerin geliştirilmesinde kullanılabilir. Havacılık ve uzay sanayisi gibi yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde yeni malzeme devrimlerine yol açabilir.

'JET İNTERNET' DEVRİMİ

Fullerenler ayrıca, daha hızlı ve enerji verimliliği yüksek elektronik cihazların üretimine olanak sağlar. Ayrıca, 5G ve ötesinde yüksek hızlı veri iletişimini destekleyebilecek yeni iletişim teknolojileri geliştirilmesine yardımcı olabilir.

Bu da teknoloji gelişimini hızlandırmanın yanı sıra, biz sıradan insanların yaşamlarına da dokunabilir.

BU TEKNOLOJİYE KİMLER SAHİP?

ABD - AVRUPA

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) ve MIT gibi üniversiteler, nanoteknoloji ve kuantum malzemeler üzerinde çalışan öncü araştırma merkezlerindendir. Ayrıca, IBM ve Intel gibi büyük teknoloji şirketleri de bu alanda yatırımlar yapmaktadır.

İngiltere'de Oxford ve Cambridge üniversiteleri; Almanya'da Max Planck Enstitüsü; İsviçre'de ETH Zürih gibi ileri teknoloji üniversiteleri, bu tür nanoyapıların üretimi ve karakterizasyonu konusunda aktiftir.

Fakat bu teknolojiye yalnız onlar sahip değil...

ASYA

Japonya'daki Tokyo ve Kyoto üniversiteleri ile Çin'deki Pekin ve Tsinghua üniversiteleri, bu alanda yoğun araştırmalar yapmaktadır. Çin’deki büyük Ar-Ge merkezleri, bu tür malzemelerin elektronik ve biyomedikal uygulamaları için çalışmalar yürütmektedir.

Rusya Bilimler Akademisi ve Moskova Devlet Üniversitesi, özellikle fullerenler ve karbon türevleri üzerinde kapsamlı araştırmalar yürütmektedir. Güney Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (KAIST) ve Seul Ulusal Üniversitesi'nin de bu alanda aktif çalışmalar yaptığı bilinmektedir.