"Uygun fiyatta elektrik verme gayretindeyiz"

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin toplam borç stoğunun GSYH'a oranının, birçok gelişmiş ülkenin çok altında kaldığını, enerjide hassas dengeyi koruyarak sanayici ve vatandaşa olabildiğince uygun fiyatlı elektrik verebilme gayretinde olduklarını belirterek, "Sübvansiyon yapmakta, bir kısım ülkeler gibi cömert davranamayacağımızı söylüyorum. Ülke şartlarını dikkate almak zorundayız" dedi. Yıldız, TÜSİAD tarafından düzenlenen "World Energy Outlook 2010 Türkiye Tanıtımı" başlıklı konferansın açılışında konuştu.

Türkiye'nin son 8 yılda aldığı temel kararlara uyması sayesinde, uluslararası sermaye almaya devam edeceğini, bundan sonra liberalleşen ve özel sektör ağırlıklı yatırımların, her geçen gün arttığı bir enerji sektörü bulunacağını belirten Yıldız, "Bunu çok rahat bir şekilde söyleyebilirim" dedi.

Anadolu'da bin 200 noktada petrol ve doğalgaz aranıyor

Türkiye'nin enerji yapılanmasının ağırlıklı olarak petrol ve doğalgaz kaynaklı olduğunu vurgulayan Yıldız, cari açığa ve ithalatın en büyük girdilerinden birini oluşturan enerji kalemlerinin azaltılmasında en önemi tedavi unsurlarından birinin, bunların yerli kaynaklar olması için yapılan çalışmalar olduğunu söyledi. Bu kapsamda Karadeniz'de ve Anadolu'nun yaklaşık bin 200 noktasında açılan kuyularda petrol doğalgaz aranmasının sürdüğünün altını çizen Yıldız, burada 50'ye yakın aktör olduğunu söyledi.

Yıldız, "En temel stratejilerimizin arasında, ithal ettiğimiz bu enerji kaynaklarının olabildiğince yerli kaynaklar haline gelmesi için yaptığımız çalışmalardır. Ne kadar başarıya ulaşırız dersek, bunu yaptığımız çalışmalar gösterecek. Biz, son 8 yılda arama faaliyetlerimizi 12 katına çıkardık" dedi.

Sanayici indirim, üretici artış istiyor, doğru olan makul noktayı bulmak

Serbestleşen enerji piyasasında iki kimlik olduğunu, birincisinin sanayici kimliği ile enerjiyi kullanan ve enerji üretim merkezi kimliğinde olanların olduğunu söyledi. Yıldız, "Birinci grup, her zaman fiyatı yüksek bularak düşürülmesini isteyecektir. Bu tabidir ve doğrudur. İkinci grup, her zaman bu fiyatın yeterli olmadığını söyleyecek ve yükseltilmesini isteyecektir. Bu da kendileri açısından tabidir ve doğrudur. Bunun arasını bulacak olan bizler, makul bir oranda birleşme ve buluşmayı taahhüt ettik bu işin başında.

Bu buluşma, makul oranda olmaz ise elektrik fiyatlarının çok yüksek verilmesi halinde üreticiyi rahatlatmak için bir sermaye transferine dönüşecektir. Çok az verilmesi halinde, elektrik üreticilerini yapamaz hale getirecektir. O yüzden, Türkiye elinde bulunan bütün kaynakları, hangi modelle olursa olsun yap - işlet-devret, yap - işlet, imtiyaz hakkı. Hangi model olursa olsun, makul bir noktada paylaştırmayı öngörmektedir. Bu da doğru olanıdır" dedi.

İlgili haber için tıklayınız:

"Tam rekabetçi ve işleyen bir piyasa oluşturulmalı"