"Çalıştay raporu, Şubat ayında sunulabilir"
Tartışmalı Alevi Çalıştaylarının 7.'si Kızılcahamam'da başladı. Alevi Bektaşi Federayonu'nun çalıştaya katılmamasına Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan'dan yanıt geldi. Doğan, ''Siyaseten düşünüyorlar, siyaset yapmak, parti kurmak istiyorlar. O da onların hakkı ama ciddiye almıyorum'' dedi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kızılcahamam Asya Termal Otel'de düzenlenen 7. Alevi Çalıştayı'nın açılış konuşmasına, bundan önceki çalıştaylarda ilgi ve katkı sunan ve sürecin olgunlaşmasını sağlayan katılımcılara, konunun kamuoyunda yankı bulmasını sağlayan medya mensuplarına ve süreci duyarlılıkla takip eden tüm kesimlere teşekkür ederek başladı.
Gerçekleştirilen çalıştayları milli birlik ve beraberlik sürecinin başarıyla tamamlanabilmesi için vazgeçilmez bir hazırlık süreci olarak gördüklerini belirten Çelik, amaçlarının kökleri yüzyıllara dayanan sorunu açık yüreklilikle ela alarak, konuyu derinlemesine inceleyerek kavramak, boyutlarını tarihin yüklerinden kurtararak anlatmak ve toplumsal huzur ve güveni sağlamak için kalıcı adımlar atmayı amaçladıklarını söyledi.
Hükümet olarak şimdiye kadar devlet katında yeterli ilgiye mazhar olamamış tüm yurttaşlarla konuşmak, onların talep, beklenti, sıkıntı ve şikayetlerine kulak vermek ve bunlara bir hal çaresi bulmak için samimi bir gayret içinde olduklarını dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sorunların zaman içinde kronikleşmesi, giderek karmaşık boyutlar kazanmış olması, uygulama düzeyinde kimi yol ve yöntemlerin başarısız olması ve bütün bunların ürettiği maliyet sonuçta sosyal kesimler arasında ciddi güven kaybına yol açmıştır. Sorunların ulaştığı boyutlar bizi ürkütmemelidir, ürkütmemektedir. Kayda değer bir çabanın şimdiye kadar ortaya konmaması bizim cesaretimizi kıran bir gerekçe olmamalıdır, olmayacaktır.
Mevcut sorunlarla yaşamayı bir alışkanlık hatta bir yaşam tarzı haline getirenler, bu sorunların varlığından nemalananlar ve ihtiraslarını kurumsallaştıranlarını, çözüm konusundaki ayak direyici duruşlarıyla toplumun sağduyusuna havale ediyoruz. Ayrıca mevcut sorunların asla çözülemeyeceği noktasında, üzerine titrenerek oluşturulan havayı, her vesileyle karartmaya çalışan bir tür öğrenilmiş çaresizlikle toplumda umut yerine kaygı ve tepki üretenlerin durumlarını da bir hayli sorunlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.''
Toplumsal sorunların tümünde olduğu gibi Alevi ve Bektaşi yurttaşların insan hakları ve yurttaşlık temelinde maruz kaldıkları sıkıntıların ortadan kaldırılmasının sadece siyasi iradenin kararlılığıyla çözülemeyeceğini vurgulayan Çelik, her yurttaşın taşın altına elini koyması gerektiğini söyledi.
"Demokratikleşme arzusunun gereği"
Çalıştaylarla demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı kalarak vatandaşların sorunlarını çözmeyi ve toplumsal barış için tehdit üreten engelleri aşmayı istediklerine dikkati çeken Bakan Çelik, Aleviliği bir tür inanç, bilgi ya da yaşam biçimi olarak algılayan vatandaşların her fırsatta dile getirdikleri problemleri çözmek için doğrudan inisiyatif almayı her alanda gerçekleştirmeye çalıştıkları demokratikleşme arzusunun gereği olduğunu kaydetti.
Çelik, ''Alevi Çalıştayları''nın son oturumunda, sorunun belli bir çerçeveye oturtulması konusunda verimli ve kalıcı bir müzakere gerçekleştirmeyi umduklarını söyledi.
Süreci başlatırken ilk olarak Alevi yurttaşlarla bir araya geldiklerini hatırlatan Çelik, ilgi, bilgi, misyon ve söylem çeşitliliği dikkate alınarak davet edilen katılımcılarla Alevi söyleminin sınırlarını, kimi hassas noktaları ve çözüme en yakın unsurlarını ele aldıklarını anlattı. Çelik, devlet olarak bu çeşitlilik içinde Alevilerle ilk kez bir araya gelindiğine işaret etti.
Problem alanının diğer paydaşlarıyla da bir araya gelmeyi önemsediklerini ve bu kapsamda, bilim adamları, ilahiyat dünyasının, medyanın, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle siyasetçilerin katıldığı çalıştaylar düzenlediklerini anımsatan Çelik, sadece çalıştaylarda değil, sürecin her aşamasında Alevi ve Bektaşi yurttaşları dinlediklerini söyledi.
Geçtiğimiz haftalarda Alevi ve Bektaşi inanç önderleriyle çalışma yemeğinde bir araya geldiklerini anlatan Çelik, inanç önderlerinin ''doğru yolda olduklarını'' söyleyerek, kendilerine moral destek sağladığını ifade etti. Toplumdaki diğer inanç kesimleriyle de bir araya geldiklerini belirten Çelik, konunun toplumun sadece belli bir kesimiyle değil, tamamıyla ilişkili olduğunu bildiklerini, ''birini ihya ederken diğerini mahrum etmenin değil, 72 milyon insanın tamamını kucaklayıcı bir çözümün peşinde olduklarını'' kaydetti.
"Konu şu yada bu grubun tekelinde değildir"
''Gelinen noktada problemlerin çözümüne ilişkin olarak toplumumuzun tüm kesimlerinde belli düzeyde bir makuliyet ortamı sağlanmıştır'' diyen Çelik, bu ortamı değerlendirmek ve yurttaşların sorunlarını istismar, aldatma ve oyalama içinde olmaksızın gidermekle yükümlü olduklarını dile getirdi.
Çalıştay sürecinin başarıyla yol alabilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Çelik, ''Bu konu şu yada bu grubun, zümrenin tekelinde değildir. Bütün bir ülkeyi ilgilendiren toplumsal meseleleri ele alırken yeni bir dil yeni bir bakış açısı ve her şeyden önce güven tazeleyici düzeyde iyi niyet beyanına duyulan ihtiyaç had safhadadır. Çözüm yolunda önce dinlemeye, kavramaya sonra da tatminkar adımlar atmaya mecburuz. Kırmadan, dökmeden, sabırla diyalog zeminini geliştirerek bu konuda mesafe almak istiyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
"Rapor, Şubat ayında tamamlanabilir"
Çalıştaya verilen arada gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan Çelik, ''Alevilerin somut talepleriyle ilgili Hükümetin somut adımları olacak mı?'' sorusu üzerine; çalıştayları birilerini hoşnut etmek için yapmadıklarını, burada ortaya atılan tüm bilgi ve verileri önemsediklerini söyledi. Bakan Çelik, bu çerçevede sorunu çözmek için çalıştıklarını kaydetti.
''Çalıştaylarla ilgili rapor ne zaman hazırlanacak?'' sorusunu da Çelik, ''Ön raporu Pazartesi günü Sayın Başbakan'a sunabilirim, ama asıl raporu Şubat ayında tamamlamaya çalışacağız'' diye yanıtladı.
Sanatçı Arif Sağ da çalışmanın sonucunda nasıl bir tablo çıkacağını söylemek için henüz erken olduğunu belirterek, ''Ancak gelinen nokta anlamında şunu söyleyebiliriz ki hiçbir şey olmasa bile, yüzlerce yıllık Alevi tarihinde bu bile bir şey. Burada konuların açık ve net şekilde tartışılması bir kazanım'' diye konuştu.
''Çalıştayların sonunda hiçbir şey olmayacağını mı düşünüyorsunuz'' sorusuna Sağ, ''Hiçbir şey olmaz diye bir şey yok. Belki yasal meseleler zorlayacak, belki Anayasa'nın bazı maddeleri bahane edilecek. Ama iyi niyetli ve akıllıca davranılırsa o sorunlar da aşılır'' yanıtını verdi.
Üskül, çalıştayı önemli buldu
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ise çalıştayı olumlu bulduğunu vurgulayarak, devletin ilk kez Alevilerin sorunlarını dinlediğini söyledi. Üskül, çalışmaların sonunda somut sonuçlar çıkacağını ve önemli adımlar atılacağını kaydetti.
"Neden kadın temsilci yok?"
Öte yandan, çalıştay sırasında gazeteci Oral Çalışlar'ın, ''Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor ancak değerlendirme oturumunda hiç kadın temsilci yok. bunun nedeni nedir?'' diye sorması üzerine Bakan Çelik, ''Olsaydı iyi olurdu. Ancak herhangi bir art niyet yok'' yanıtını verdi.
Doğan: Ciddiye almıyorum
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Kızılcahamam Asya Termal Otel'de düzenlenen 7. Alevi Çalıştayı'na verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çalıştaya Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız'ın katılmadığının hatırlatılması üzerine Doğan, Balkız'ın tüm Alevileri değil, sadece başkanlığını yaptığı sivil toplum örgütünün üyelerini temsil edebileceğini söyledi.
Balkız ve arkadaşlarının siyasi parti kurma hazırlığında olduğunu ifade eden Doğan, ''Siyaseten düşünüyorlar, siyaset yapmak, parti kurmak istiyorlar. O da onların hakkı ama ciddiye almıyorum'' görüşünü dile getirdi.
''Diyanet İşleri Başkanlığı cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi yönünde açıklama yaptı. Sizin değerlendirmeniz nedir?'' sorusunu da Doğan, ''Başkan kendi fikrini söylemiş. Ama talihsiz bir beyan. Başkan kendisini hala şeyhülislam sanıyor. Osmanlı'nın yıkıldığının farkında değil. Diyanetin, kimsenin ibadetini tayin etme yetkisi yok'' diye yanıtladı.
Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar da Alevi Çalıştaylarını ''bir başlangıç ve konuşma aşaması'' olarak değerlendirerek, ''Çalışmaları, bugüne kadar yok sayılan Aleviliğin devlet tarafından kabulüne bir başlangıç olarak görüyorum'' diye konuştu.
Çalıştaya katılmayan Alevilerle ilgili bir soru üzerine de Çalışlar, ''Boykot edenleri de saygıyla karşılamak lazım. Herkes katılmak zorunda değil'' değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteci-Yazar Ali Bulaç ise Hükümetin, Alevileri sisteme katmaya çalıştığını belirterek, sistem içinde nasıl yer alacaklarına ise çalıştay sonucunda karar verileceğini kaydetti.
''Cemevlerinin Diyanete mi Kültür Bakanlığına mı bağlanacağına henüz karar verilmedi'' diyen Bulaç, cemevlerinin statüsünün ne olacağı konusunda da problem çıktığını söyledi.
Bazı katılımcıların cemevlerini inanç ve kültür merkezi olarak görmekten yana olduğunu, bazılarının ise ibadethane olarak tanınmasını istediğini anlatan Bulaç, ''Bir dinin içinde birden fazla mabet olmaz. İslam dininin mabedi mescittir. Mescit, sadece Sünnilerin ibadethane olarak kabul ettiği mekanlar değil, Şiilerin de Zeydilerin de ibadethane olarak kabul ettiği bir yerdir'' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması