İki önemli koleksiyoncu...

31 Ocak 2020 Cuma

Dürüst, önemli iki koleksiyoncuya göz atacağız. Birincisini tanımıyorum, geçen hafta “Hürriyet Daily News (HDN)” gazetesinde okudum. Bu gazete, Anadolu’nun tarihsel mirası ile ilgili haberlere sayfa sayfa yer ayırırken, her nedense ana gazete Hürriyet’te bunları göremezsiniz!

HDN’nin haberi özetle şöyle:

Diş hekimi Özkan Arıkantürk (69), hayran olduğu “Roma dönemi bir cam şişesini” aldıktan sonra 4 bin eser topladı. Balıkesir, Burhaniye ilçesinde yaşayan Arıkantürk, koleksiyonu hakkında şöyle diyor:

Bu cam Roma şişesi, koleksiyonumu oluşturmaya başlamama neden oldu. 2 bin yılı aşkın bir süredir hasar görmeden, bugüne kadar hayatta kalan çok ince bir şişeydi. Bu şişeye sahip olmak harika bir duyguydu. Bugün onu korumak ve hatta sergilemek harika bir duygu...

Arıkantürk, 25 yıl boyunca cam, pişmiş toprak eşya, tunç eserler, takılar gibi yaklaşık 600 antik eser topladı. Koleksiyonunda, ayrıca 3 bin 500 kadar da sikke bulunuyor.

Arıkantürk, “Yıllar boyunca okuduğum ve öğrendiğim bilgilerle, kendi koleksiyonumu oluşturmaya karar verdim. 25 yıl önce Kültür Bakanlığı’ndan aldığım koleksiyoncu belgesi ile eski eserler toplamaya başladım” diyor ve ekliyor:

Koleksiyonumdaki madeni paralar etrafımızdaki antik kentler tarafından basılan sikkelerden oluşuyor. Bunlar İÖ 6. yy’dan başlayan, Bizans ve Roma dönemlerine kadar uzanan, farklı dönemlere ait...

Arıkantürk koleksiyonu, Kültür Bakanlığı’nın özel izniyle, 3 yıldır Edremit “Sarıkız Kazdağı Etnografya Galerisi’nde” sergileniyor.

***

Bir önemli koleksiyoncuyu da Ankara’dan tanıyalım. Ankaralı okurlarım Yüksel Erimtan’ı ve koleksiyonundan yarattığı müzeyi çok iyi bilirler...

Erimtan, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden 1951 yılında inşaat yüksek mühendisi olarak mezun oldu. 1970’te kurulan “GAMA Endüstri Tesisleri İmalat AŞ”; santrallar, rafineriler, petrokimya tesisleri, çimento fabrikaları, boru hatları ve barajlar gibi yurtiçi ve dışı projelerin anahtar teslimi yapılması konusunda uzmanlaştı.

Eşi Nurdan Erimtan ile 1923’lü yıllardan başlayıp günümüze uzanan dönemi kapsayan 39 sanatçının 95 resim ve heykel yapıtlarından da edindiler.

Erimtan, antika koleksiyonculuğunun başlayışından müzesinin oluşumuna giden yolculuğunu şöyle anlatıyor:

Koleksiyon merakım; 1960’lı yıllarda, Mersin’den ayrılmayıp kentte kalan Fattal kardeşlerden Josef adındaki kuyumcunun ufacık bir dükkânında başladı... Yanımda çalışanlardan çocukları evlenen, sünneti olanlara, hediye almak için zaman zaman dükkânına uğrardım.

Josef ile bir gün kahve içiyorduk! İki köylü geldi; ellerinde ufak taşlar vardı. Josef’e ne olduklarını sorduğumda ‘yüzük taşları’ dedi...

Köylüler ören yerlerinde yağmurlardan sonra dolaşırlarmış... Yüzük taşı, yüzük, sikke ve bunun gibi bazı şeyler bulurlarmış. Bu yanıt bana, evde bir kâsede duran, babamdan yadigâr küçük taşları anımsattı. Bu taşları alıp Josef’e getirdim. Romalılardan beri kullanılan yüzük taşları olduğunu söyledi. Böylece o yıllardan bugüne kadar süren koleksiyonculuk yolculuğum başladı...

Bir gün 500 liraya bir şey satın aldım. O tarihte bizim konumuzdaki bir devlet memuru 4 bin lira, biz ise ‘sermaye biriksin’ diye, GAMA’dan ancak 2’şer bin lira çekebiliyorduk. GAMA’yı bu özverilerle kurmuştuk.

Eşim Nurdan, ‘500 lira... O parayı, o sahte işlere harcıyorsun!’ diye kızdı. Kayınpederim Abdullah Bey’in, İstanbul Hilton’da antika dükkânı olan bir Azeri arkadaşı vardı. Bana ‘Abdül Bey’e göster, gerçekten aldatılıp aldatılmadığını sana söylesin!’ dedi.

Abdül Bey, ‘Aman sakın engelleme, bunlar çok güzel taşlar. Hele bu fiyattan alıyorsa hiç durmasın...’ deyince Nurdan ikna oldu. Ben de, o hızla bunları almayı sürdürerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kayıtlı koleksiyonumu oluşturmayı sürdürdüm...”

Ankara Kalesi’nde “Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi” dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katılımıyla 12 Mart 2015’te resmi törenle açıldı.

Yabancı müzelerde, Anadolu’dan kaçırılmış yapıtları gördüğünde Erimtan çok üzülüyordu. Koleksiyonu ile bu yapıtların yurtdışına kaçırılmasını da önlemiş oldu...

Yüksel ve Nurdan Erimtan

Ülkemizin kültürel ve sanatsal varlığını en iyi biçimde değerlendirmek, tarihsel mirasın ve kültür varlıklarının korunmasını teşvik etmek ve kaçırılmalarını önlemek için, aynı düşüncede olan kişilerle 1996 yılında “Kültür Varlıkları Koleksiyoncular Derneği’ni” kurdu.

Başımız sağ olsun...

Elazığ ve Malatya’yı sarsan 6.8 gücündeki depremde, yaşamını yitiren vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da sağlıklarına bir an önce kavuşmalarını dilerim. Salı günü Karayipler Denizi odaklı ve Küba, Jamaika ile Cayman Adaları’nı etkileyen 7.7 gücünde depremde ise can ve mal kaybı olmadı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları