Tek derste faşizm

02 Aralık 2020 Çarşamba

Bu yoksullaştıkça yoksullaşan ülkede;

Düne kadar iktidara gelebilmek ve iktidarda kalabilmek için çuval çuval kömür dağıtan...

Kapılara erzak paketleri bırakan...

Göklerden ekmek, çay ve şeker yağdıran...

Yoksul evlere beyaz eşyalar hediye edecek kadar çıtayı yükseltebilen...

İşsiz tüm yandaşları iş sahibi yapmayı beceren...

Kaynağı şaibeli paralarla akademisyenlerden medya mensuplarına kadar her şeyi satın almayı başaran bonkör bir hükümetin...

İktidarının 18. yılında yaşanan pandemi kaynaklı ekonomik yıkımda gerçekten ve aniden yoksullaşan halkına hızla sırtını dönmesi...

Ve kasası dibine kadar boşaltılmış, kamu malları tek tek satılmış, dış politikada itibarsızlaştırılmış, hukuku hukuk olmaktan çıkarılmış, milli eğitim sistemi cahilliğe odaklanmış ve demokrasisi tek adam rejimiyle baltalanmış bir memleketin halkına faşizm dersi vermesi...

Bu halkı hâlâ nasıl oluyor da yeterince öfkelendirmiyor?

Zorunluluklar kâbusu

Yeterince öfkelenilmediği ve köleliğe boyun eğildiği, köleliğe seyirci kalmak içe sindirilebildiği için;

Bu korkunç günlerde birileri hâlâ...

Sabah beşte evden çıkmak zorunda. O otobüse binmek zorunda. O fabrikadan, o dükkândan içeri girmek zorunda. O inşaatta kum taşımak zorunda. O şantiyede tıkış tıkış uyumak zorunda. O yemekhanede yemek yemek zorunda.

O işten çıkıp evine dönmek zorunda. Girdiği evde yaşlılarıyla, çocuklarıyla, eşiyle aynı odayı, mutfağı, banyoyu kullanmak zorunda.

İşini kaybetmemek zorunda.

Eve ekmek götürmek zorunda.

Gerekirse bu yüzden hasta olmak zorunda.

Hastalığı da yakınlarına bulaştırmak zorunda.

Hastanede yer bile bulamadan bir köşede nefessiz kalıp ölmek zorunda.

Şu anda en zorlu ve tehlikeli işi yapan doktorların bile can güvenliğinin yeterince sağlanmadığı, hayatlarının madden ve manen kolaylaştırılmadığı, Covid-19’un onlar için hâlâ meslek hastalığı sayılmadığı bu düzende...

Olan biteni eve kapanıp sessizce izlemek zorunda.

Hep birlikte katlanılan bir zulmün adını koyarsa başına geleceklerden korkmak zorunda.

İyi bir köle olursanız ‘Şirinler’i görebilirsiniz

Bu arada da;

Ekonomi çökmesin, insanlar sokaklara dökülmesin, iktidar elden gitmesin, bu kaos ortamında kendi çarkı dönmeye devam etsin ve her şey bittiğinde düşülen çukurdan kendisi kazanımlarla çıkabilsin diye faşizmin tüm unsurlarını kendi bünyesinde toplamış bir iktidardan faşizm dersi almak zorunda...

Bu halk şu anda ülkeyi kendisine köle etmiş bir efendiliğin kıskacında sadece salgın yüzünden değil, siyaseten de boğulmakta.

Binlerce yıl süren kölelik düzenine insanlığın şüpheyle bakmaya anca 1700’lerde başladığı şu dünyada kölelikle hesaplaşmanın iki yüzyıldan uzun sürmesi...

Hesaplaşmanın sonunda resmi köleliği yavaş yavaş kaldıran “uygar” dünyanın, onun yerine tıkır tıkır işleyen gayri resmi bir kölelik düzeni kurması...

Ve kaçak işçilerden, sosyal güvenceleri yetersiz, düşük ücretli yasal işçilere kadar uzanan ucu açık bir kölelik sisteminde hâlâ birbirine eziyet eden ve tanrısı para olan insanlığın bu vahşi düzene kapitalizm adı vererek onu rasyonelleştirmesi...

Üstüne üstlük bu kölelik düzenini en çok yoksulların yani yeni nesil kölelerin sevip içselleştirmesi...

Dünyanın başına çeşitli felaketlerin gelmesinin değil, gelen felaketlerle baş edilememesinin başlıca müsebbibi.

Celladına âşık olan esirler gibi gözleri kapanan ve akılları tutulan kalabalıklar, yasalarla korunduklarına ve iyi birer köle olurlarsa “Şirinler’i görebileceklerine” inandırıldıkları bu düzenle ödedikleri bedelleri hesaplamaksızın her koşulda “iyi” geçinmeye çalıştıkça...

Kölesinin öfkesini de korkusunu da itirazını da kapsamayı başaran kapitalizm, bu başarısının meyvesini en çok savaşlarda, afetlerde, salgınlarda, yıkımlarda yiyor. Ve ihtiyacı olduğunda faşizmin çeşitli tonlarına tereddütsüz yeşil ışık yakıyor.

Evet, “Hiçbir denetimin olmadığı dijitalleşmenin bizi götüreceği yer faşizmdir” diyen böyle bir iktidarla şu noktada baş etmek kesinlikle zor.

Ama tercihleri değiştirerek onu tahtından etmek kolay.

Muhtaç olunan kudret de olaylar arasında kurulacak bağlarda var.

Hamiş;

Dünya Köleliğin Kaldırılması Gününüz kutlu olsun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları