Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siyasi bir sevgililer günü yazısı
Aşk aslen cinselliğin siyasetidir.
O yüzden de tehlikeli ve tekinsizdir.
Devlet ve aile gibi...
Kutsallaştırıldığı anda dokunulmazlık kazanır.
Ve dokunulamayan, sorgulanamayan, gerçek yüzü üzerine konuşulamayan tüm tabular gibi, kuzu postuna bürünmüş bir kurda dönüşür.
Âşık oldukları kadınları/erkekleri öldüren erkekler ve âşık oldukları erkekler tarafından gördükleri her türlü zulme katlanan kadınlar/erkekler hiçbir çağda ve coğrafyada bu yüzden bir türlü eksilmezler.
Cinselliğin, gündelik konuşmalardan sanata ve siyasete kadar hemen her alanda mühürlü çekmecelerde saklanmasını uygun gören;
Ama aşkın yine her alanda çerçevelenip başköşeye asılmasında bir sakınca görmeyen iradeler...
Aşk bahanesiyle ateşlenen şiddeti hukuki açıdan bile meşrulaştırabilecek kadar şuursuzdurlar.
Aşkı dokunulmaz yapan ahlaki değerler ve zaaflar üzerinden ilerleyen birtakım kötücül değerler, farklı ortamlarda farklı şekillerde meşrulaşırlar.
Aşk yüzünden acı çekenler ve aşk yüzünden acı çektirenlerin arasında gidip gelen bir ilişki trafiğinde biçimlenen aile kavramı ve tüketim alışkanlıkları derinleştikçe derinleşen tuzaklara dönüşür.
Bu arada bedeninden ve kendi varoluşsal gerçekliklerinden gönüllü olarak vazgeçen insan;
Aşk sosuyla yutulabilir hale getirilmiş bir zehrin lezzetli sofrasında kendi felaketini inşa eder.
Kadim cinsel arzularını görmezden gelip, somut dürtülerini aşk gibi soyut bir kavramla maskeleyen ve ehlileştirmeye yeltenen insan için aşkın tarifi haliyle muallaktır.
O yüzden de tarifi muallak tüm kavramlar gibi siyasi bir yapısı vardır.
Şartlara göre biçimlenir ve hedefe ulaşmak için her yolu kendisine mubah görür.
***
Aşkın en tehlikeli hali, sevişemeyecek “şey”ler birbirine âşık olduğunda belirir.
Misal, bir gün bir cemaatle bir iktidar birbirine âşık olur.
Bu aşkın adı bir türlü konulamaz.
Sınırları bir türlü çizilemez.
Bu tehlikeli aşkın fermante olmuş meyvelerini yiyenler sarhoş olup kendinden geçerler.
Bu aşk için, dayanağı şaibeli milatlarla “başladı” ve “bitti” denilir.
Sevgililer arasındaki aşk, azılı bir savaşa dönüşür.
Kimin yenik kimin galip olduğu anlaşılamaz hale gelir.
Bu kanlı ve gözyaşlı ilişkinin dokunulmazlığına emanet edilen her şey ziyadesiyle zarar görür.
Bir siyasi oluşumla bir dini cemaat neden birbirine âşık olur?
Çöpçatanı kimdir?
Hedef nedir?
Bu aşkın koşulları nelere mal olur?
Bu aşkın sonuçları nereye varır?
Sevgililer arasındaki aşk bittiğinde çocuklar kimde, mektuplar kimde kalır?
Aşkın çeşitli ayakları, kolları, parmakları, saçları ne zaman birbirine dolanır?
Bu ayakları, kolları, parmakları, saçları kim birbirinden nasıl ayırır?
Bu soruları soranlar ve bu aşkın tehlikesine yıllar boyunca parmak basanlar farkındalıklarının cezasını madden ve manen fazlasıyla alırlar.
Hatta bazıları bu cezayı canlarını kaybederek öderler.
Aşk cinselliğin siyasetidir;
Ayrıca siyasetle din arasındaki aşk da insanlığın felaketidir.
Yani, demem o ki, sevgililer günümüz kutlu olsun!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Tanrıkulu'ndan Diyarbakır iddiası: Kayyım atanacak mı?
- Akşener'den oy bölme tartışmalarına cevap!
- YURTTAŞLAR KABİNEYE ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
- Ekonomik kriz tiyatronun yolunu unutturdu
- Yerel seçime son 5 gün
- Akşener Özel'in o sözlerini hatırlattı
- İmamoğlu önceki dönemi anlattı
- Mart ayı 1. Dönem Çocuk Meclisi toplandı
- İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile Vefa Bozacısı'na gitti
- Özel İYİ Partili ve AKP'li adayları yerden yere vurdu
En Çok Okunan Haberler
- Büyükşehirlerde başa baş seçim
- 'Mahremimizi ortaya saçıyor'
- Belediye çalışanlarına miting ‘yoklaması’
- '30 yıl sonra aynı yanlışın tekrarlanmaması için...'
- Öğretim görevlisi açığa alındı
- Diyarbakır'da dikkat çeken çıkış
- Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 'altın' kararı
- ‘İçişleri Bakanlığı’nın izni olmadan taktık’
- Özgür Özel'den 'anket' açıklaması!
- ‘Bağış olarak verdim’