Noel Baba yoktur ama devlet baba maalesef vardır

01 Ocak 2021 Cuma

Bu yıl Milli Piyango’ya bile umut bağlamamışken...

Yılbaşı gecesi ne yapacağımızı ilk kez detaylı düşünmemişken, seçeneklerden seçenek beğenmemişken...

Olduğumuz yerde, olduğumuz gibi olabildiğimiz kadar mıhlanıp kalmışken...

Eski yıl bir tuhaf geçmiş, yeni yıl muhtemelen ondan da tuhaf geçeceğinin işaretlerini vermişken...

Ve yaşadığımız dünya da yaşadığımız ülke de ilk kez bize, yalandan da olsa güzel bir gelecek vaat edemez hale gelmişken...

Yılın bu ilk günü, hayat muhasebesi yapmak için mükemmel bir zaman.

Kötü yıllar, iyi yıllar

Kötü geçen yıllarımız daha önce de oldu.

Ama o yıllarda en fazla, güvendiğimiz dağlara karlar yağardı, Karadeniz’de gemilerimiz batardı...

Bu sefer düpedüz tüm dağlar yıkıldı, cümle denizler kurudu.

Şu ülkede, şu dünyada, şu hayatta ne denli yalnız olduğumuzu ilk kez bu kadar net fark ettik.

Hiç güvenli bir hayatımız olmadığıyla ilk kez hiç beklemediğimiz bir yerde yüzleştik.

Artık adımız gibi biliyoruz;

Yarın hastalansak, başımıza gelecekler muamma.

Üç gün sonra hâlâ bir işimizin olup olmayacağı belirsiz.

Hele bir de halihazırda işsizsek...

Birikmiş paramız varsa onun hızla tükeneceği ve yerine yenisinin kolay kolay gelmeyeceği kesin bilgi.

Çocuğumuzu nasıl bir geleceğin beklediğini artık hayal bile edemiyoruz.

Ona yalandan da olsa parlak bir istikbal biçemiyoruz.

Aldığı eğitime artık hiç ama hiç güvenmiyoruz, bir meslek sahibi olsa bile o mesleği yapıp yapamayacağını öngöremiyoruz.

Biraz daha böyle giderse, emekli maaşlarının bile gün gelip ödenemeyeceği aşikâr bir ülkede...

Biz salgın yüzünden evlere kapandık, bu arada tüm kapılar da tek tek yüzümüze kapandı.

Kolektif iyimserlik

O yüzden yeni yıla ilk kez, zorlama bile olsa, neşeyle değil, endişeyle girdik.

Ortada kendimizi yatıştırabileceğimiz ya da kandırabileceğimiz kolektif bir iyimserlik furyası da yok.

Seyrettiğimiz dizilerin, eğlence programlarının, filmlerin, tartışmaların oyalayıcı gücü artık cılız.

Yüzleştiğimiz ağır gerçekliğe dayanmak için kafamızı dağıtabileceğimiz ve olanları ve olacakları unutabileceğimiz alternatif kaçış yolları da kalmadı.

Oysa geçmiş yıla lanet edilip yeni yıla umut bağlanan bir iklimde biçimlenen reflekslerimiz, bugüne kadar hep bize kendimizi kandırmayı ne de güzel öğretmişti.

Şimdi öğrendiklerimizin hepsini unutma zamanı.

Eski alışkanlıklarımızın, inançlarımızın ve hayallerimizin gücü kendimize bir gelecek inşa etmemiz için yeterli değil.

Savunduğumuz ideolojiler, taptığımız tanrılar ve güvendiğimiz iktidarlar...

Şu anda hiçbir işe yaramıyorlar.

Takvimlerde 2020 yerini 2021’e bıraktı ama yaşadığımız hayat zerre değişmedi, yaşayacaklarımız da değişmeyecek. Dünyanın güneşin etrafındaki turunu bir kez daha tamamlaması kaderimizi zerre değiştirmeyecek.

Kaderimizin değişebilmesi için yılların değil, bizim değişmemiz ve artık gerçeklerle yüzleşmemiz gerek.

Yılın ilk gününde gerçeklerle yüzleşmeye şuradan başlayabiliriz:

Kötü yıl diye bir şey yoktur, kötü insanlık diye bir şey vardır.

O yüzden kötü yıllar geçmişte kalmaz ve yeni yıllar da durduk yerde kendi kendine iyi olmaz.

Bir de koca göbekli Noel Baba gerçekte yoktur ama kötü niyetli devlet baba maalesef vardır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları