Tamam insan sağlığı için seyircisiz oynanıyor maçlar ama adil ve doğru olan tehlike gidene kadar ligi durdurmak olmalıydı. Ama şimdilik böyle. Ve bomboş tribünlerin önünde FIFA hakemi olmayan Bitigen’in düdüğüyle başlıyor maç. Öyle sessiz ki ortalık yağan yağmurun sesi bile duyuluyor. 4-1-4-1’e karşı 4-4-2 gibi dizilmiş Beşiktaş. Ve Galatasaray’ın savunmasıyla orta alanının ilişkisini koparıp topun Seri ve Belhanda’ya ulaşmasını engelliyor. Boyd ve N’Koudou bile rakip beklerin çıkmasını engellemek için savunmada. Ama yine de topla daha çok oynayan taraf Cim-Bom. Beşiktaş’ın organize hiç atağı yok. İlk 45’te bir tane bile “isabetli-isabetsiz” şutu da. Aslında karşılaşma son derece zevksiz, ağır ve pozisyonsuz.

Maçın ilk isabetli şutu 30’da Feghouli’den. 45+1’de biraz heyecanlanıyoruz; Seri’nin kullandığı auta giden serbest vuruşla. Terim 2. yarı Seri’nin yanına Ömer’i alıp orta alanı güçlendiriyor. Giderek ev sahibinin rakip ceza alnındaki etkisi artıyor bu dakikalarda. Nihayet 55’te N’Koudou, Muslera ile karşı karşıya kalıyor ama Muslera başarılı. Kartal’ın ilk kaleyi bulan topu da böyle heba oluyor. Sakatlanan Gökhan 63’te yerini Lens’e bırakınca Lens’in tarafı açık üstüne açık veriyor. Feghouli’nin şutu 78’de kıl payı auta çıkıyor. Sona yaklaşırken Beşiktaş savunması bir miktar baskı yese de skor değişmiyor. Ve olumlu hiçbir şeyin olmadığı derbide puanlar paylaşılıyor.