Öyle bir gün ki bugün insana hiçbir şey anlamlı gelmiyor. Aklımızda hep İdlib’de kaybettiğimiz gencecik evlatlarımız varken sahadaki oyunu yorumlamak gerçekten çok zor.

Ve “Milletimizin başı sağolsun” pankartıyla çıkıyor her iki takımın oyuncuları. Ortam tam bir yas havasında. Gözyaşlarıyla birlikte başlıyor karşılaşma. Hakem Özkahya ufak tefek faulleri es geçip oyunu kesmek istemeyip tempo katmak istiyor. Fakat tarafların buna pek niyeti yok. Düşük tempolu başlıyor maç. Çünkü Beşiktaş pas kayıplarıyla bir ritim tutturamamış durumda. Alanya rakibini kolluyor daha çok. Ama ilk dakikaların ardından Siyah-Beyazlılar rakip ceza alanı yakınlarında inisiyatifi ele alıyor. Hatta Burak’la, Atiba’yla, N’Koudou ile pozisyonlar yakalıyor. Son vuruş yetersizliği sürüyor Kartal’da. Sergen Hoca, Boateng’i ve Diaby’yi kulübeye koymuş. Boateng’in yerine -Burak’ın arkası- Boyd’u tercih etmiş. Amaç Boyd’la yormak, sonra yaşlı Boateng’le vurmak herhalde. Ayrıca Boyd kanattan çok daha iyi ortada. Tempo zaman zaman hızlanıyor. Derken Alanya oyunu bir hızlandırıyor ve Fernandes 37’de kalabalık Beşiktaş savunmasının arasından Karius’un bakışları eşliğinde kafayla golü buluyor. Böylece Alanya 2 şutundan biriyle skoru değiştiriyor. Hemen ardından bu kez Gökhan beraberlik golü şansını yakalıyor fakat aşırtma vuruşu auta gidiyor. 2. yarıya pozisyonlu başlıyor Siyah-Beyazlılar. Atiba’nın vuruşu direkten dönüyor. 57’de Gökhan’a müdahale penaltı tartışmaları yaratıyor. 62’de Lens çıkıyor Boateng giriyor, Boyd kanata kayıyor. Sonra 70’te Elneny ilginç (!) bir şey yapıyor; Burak’a gollük pas veriyor, Burak da bunu değerlendirince skor dengeleniyor Alanya’da. Galibiyet golü için daha çok pozisyona giren taraf Beşiktaş. Rize’de Beşiktaş’ın 3 penaltılık pozisyonunu es geçen Özkahya bu kez 85’te penaltıyı veriyor. Ve Burak golleri ikiliyor. Sonrası Alanya’nın beraberlik golü arayışlarıyla geçiyor ancak 3 puanı Siyah-Beyazlılar kapıyor.