Çiğdem Toker

Başbakan’ın cevaplamadığı soru

11 Nisan 2017 Salı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum mitingleri yaparak anayasayı ihlal ediyor. Beğenmese de yürürlükteki anayasaya göre tarafsız davranmak, kendisi için bir ödev. Cumhurbaşkanı’nın il il miting yapıp cumhurbaşkanı sıfatıyla bir kanaat, bir siyasi görüş için oy isteyememesi gerekiyor.
Emredilen bunun tersi gibi, gözümüz, kulağımız, algımız, ufkumuz saldırgan bir propagandaya maruz kalıyor.
Devlet olanaklarını sonuna kadar suiistimal etmeler, bütçe olanaklarını kullanarak taşımalı sistemle miting alanı doldurmalar, fotoğrafçılık tekniklerinden kurnazlık devşirip olduğundan kalabalık göstermeler.
Gazetecilik rehin alınmışken agresiflik dozu artan bu propagandanın maksadı ortada: Beş altı gün sonra “evet” çıksın.
İyi. Bunu anladık. Peki, teklif kabul edilirse parlamenter sistemi bitirecek olan “partili cumhurbaşkanlığı” denilen ucube hemen mi devreye alınacak?
Hayır.
Ölünceye dek dokunulmazlık sahibi, istediği sayıda, canının istediği kişileri kendine yardımcı olarak atayacağı, aklınıza gelecek her konuda ve alanda ferman niteliğinde kararname çıkarabileceği sistem değişikliği için iki buçuk yıl beklenmesi lazım.
Ta 2019 Kasım’ına kadar. Eğer hayır çıkmazsa, Bakanlar Kurulu’nu ortadan kaldıracak değişikliklerin yürürlüğe gireceği tarih bu. İlk kez birlikte yapılacak Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yani.

***

Buna karşılık, Erdoğan’ın tek belirleyici olacağı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yeni üyeleri hemen seçilecek. Sonuçların Resmi Gazete’de yayımlanışını izleyen 30 gün içinde.
Yaklaşık bir hafta süre verelim. Ve diyelim ki sonuçlar 23 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu durumda HSYK’nin yeni kompozisyonu mayısın 23’üne kadar değişmek zorunda.
Kabul halinde, 13 kişiden oluşacak yeni HSYK’nin -adında yüksek kelimesi çıkıyor- 11’i cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından seçilecek.
Kimse Meclis’in üye seçiminde çoğulculuk romantizmi aramasın. Orada AKP aritmetiği konuşacak. Kalan iki kişi de zaten cumhurbaşkanının atadığı Adalet bakanı ile bakanlık müsteşarından oluşuyor.
Hasılı, anayasa değişikliğinde en acil iki uygulamadan biri Erdoğan’ın yeniden AKP üyesi olması. Diğeri HSYK’nin yenilenmesi.
Peki, bu acele neden?
İşte bu soruya Başbakan Binali Yıldırım bile cevap veremiyor.
Evet, dün İsmail Küçükkaya’nın Çalar Saat programında tüm soruları yanıtlayan Yıldırım, bu soruyu duymazlıktan geldi.
Üyelerin nasıl seçileceğini, Meclis’in kendi kontenjanını hangi usulle kullanacağını, turları ve Meclis’in üye seçen bir üstün irade olarak neden devreye sokulduğunu, hepsini anlattı. Mesela, “Milli iradenin kayıtsız şartsız tecelli ettiği Meclis yargıya üye seçemiyordu. En büyük demokratikleşme burada başlıyor” bile dedi.
Ama Küçükkaya’nın “Bu madde niye hemen yürürlüğe giriyor” sorusu havada asılı kaldı. Sorunun yanıtı için Prof. Kemal Gözler’in “Elveda Anayasa” kitabına kulak verelim:
“Eğer 16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliği kabul edilirse, son altı buçuk yılda HSYK’nin yapısı ve üye kompozisyonu 3 defa değiştirilmiş olacaktır. Birincisi, 2010’da seçilen ve o zamanlar ‘Gülen Cemaati, şimdi FETÖ/PDY’ denen grubun hâkim olduğu HSYK; ikincisi 2014’te seçilen ve ‘Yargıda Birlik Platformu’nun hâkim olduğu HSYK ve üçüncüsü de 16 Nisan’dan sonra, üyeleri bir ay içinde cumhurbaşkanı ve TBMM tarafından seçilecek olan HSK. HSYK, ülkenin en sükûnete ihtiyacı olan organıdır. Böyle bir organın yapısının ve üyelerinin bu kadar sıklıkla değiştirilmesi, şüphe uyandırıcıdır.”
Haydi açıklayın bakalım, yürütme ve yasama değişikliğini Kasım 2019’a bırakırken, HSYK’yi mayısta değiştirme acelinizi.
Hadi.
Nedir aceleniz sahi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları