Çiğdem Toker

Kitlesel tasfiye

03 Eylül 2016 Cumartesi

Haberi, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, üç hafta önce vermişti.
Ekonomi Muhabirleri Derneği üyelerinin sorularını yanıtlarken memuriyetle ilişkisi kesileceklerin, ekli listeyle Resmi Gazete’de yayımlanacağını, ta 9 Ağustos’ta açıkladı Bakan.
O sıra böylesi bir uygulamanın benzerine rastlanmadığını, okuyan-yazan herkes aklından geçirse de kapsamının -OHAL’e rağmen- bu kadar devasa ve hukuksuz olacağı öngörülemedi.
Söylemesi, yazması, okuması kolay.
Resmi Gazete’de yayımlanan kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile 50 bine yakın kişi kamudaki görevlerinden ihraç edildi.
Listeler öyle uzun ki, sayı konusunda uzlaşı sağlanamıyor. Kimi 40 binin üzerinde diyor. Kimi 50 bine yakın. Kimisi de 50 bini geçti.
Cumhuriyet tarihinin bu en yaygın kitlesel tasfiyesinin, dayanağını, başarılı olmuş 80 darbecilerinin hazırlattığı anayasadan aldığını unutmayın sakın.

***

Belki de tam bu yüzden bu KHK’lerdeki listelere baktığımızda darbecilerle mücadele söylemi altında, farklı düşünenlerin hedef alındığını görüyoruz.
Sözgelimi Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin tamamı, ihraç kapsamında. FETÖ’cü mü onlar sahi?
Yanı sıra, herhalde (!) Gülen Cemaati ile yan yana anamayacağınız Eğitim-Sen üyesi eğitimci sayısı 130’a ulaşmış.
Aralarında açığa alınmamış, hakkında idari soruşturma açılmamış kişiler var.
Peki, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden bu yana geçen altı haftalık sürede, 50 bin kişi nasıl soruşturuldu, hukuksal, somut bulgular, deliller nelerdir?
Şehit kardeşinin cenazesinde “Saray”a tepkisini haykıran Yarbay Mehmet Alkan’ın, Tunceli Üniversitesi Öğretim Üyesi Candan Badem’in FETÖ’cü olduğunu söyleyebilecek herhangi bir yetkili var mı?
Bu sorular yanıtsız.

İşkenceye karartma
1 Eylül’de yayımlanan bir başka KHK’de de cezaevlerindeki işkence iddialarına dair kuşkuları artıracak bir madde yer alıyor: Her yargı çevresinde bulunan Cezaevi İzleme Kurulları’nın görev süresi dün aniden sona erdi. Neden? O kurullarda görev yapan herkes FETÖ/PDY bağlantılı mı acaba?
Bütün kurullar 10 gün içinde yenilenecek. Yasaya göre, 5 asil ve 3 yedek üyeden oluşan Cezaevi İzleme Kurulu üyeleri 4 yıllığına seçiliyor.
Peki, bu değişiklik şu ana kadarki işkence, kötü muamele kayıtlarını “sıfırlayacak” mı?
Yoksa yapılan şikâyetler ve kayıtlar muhafaza edilecek mi?
1 Eylül KHK’lerindeki bir başka düzenleme de belediyelere kayyım atanmasını mümkün kılan madde. Daha geçen ay “uzlaşma” ile Meclis’ten “çekilen” düzenleme şimdi OHAL şemsiyesi altında KHK olarak karşımıza çıkıverdi. Ne de olsa Meclis’e ihtiyaç yok.
O gün o “uzlaşma”ya gerçekten inananlar şuna da mı inandı acaba?
AKP, birkaç hafta önce, kayyım atayacağı belediyelerin “terör örgütü”ne destek verdiğini düşünüyordu ama muhalefet itiraz ettiği için bundan vazgeçti. Gelgelelim, bu fikri de aniden değişiverdi!
Acaba 15 Temmuz kanlı darbe girişimine dair “Allah’ın lütfu” değerlendirmesiyle murat edilen bütün bunlar mıydı? Kim bilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları