Türkiye’ye acilen başkanlık sistemi gelmelidir. Sayın Erdoğan, parlamenter rejimin cumhurbaşkanına verdiği sınırlı yetkilerle yetinemeyecek karakterde bir insan ve bunu bütün ülke olarak biliyoruz.
Siz geniş çayırlarda koşması gereken bir yılkı atını etrafı çitlerle çevrilmiş dar bir toprak arsaya hapsedemezsiniz.
Bugün Cumhurbaşkanı tartışmalı açıklamalar yapıyorsa, memleket dahilinde muhtarlık faaliyetlerini sekteye uğratacak şekilde sürekli surette muhtarlarla buluşuyorsa ve ağzına açanı Cumhurbaşkanı’na hakaretten dava açtırıyorsa sebebi bu. Can sıkıntısı.
Sayın Erdoğan’ın bütün muhaliflerinin şapkayı önlerine koyup düşünmelerinin vakti gelmiştir. Onunla empati yapılacak, başka çıkış yolu yok.
Memleketin en büyük binası Cumhurbaşkanlığı sarayıysa ve bu saray Meclis binasından katbekat büyükse zaten sistem artık başkanlık sistemidir.
Memleketimizde çoğu şeyi inşaat sektörü belirler. İnşaat kriterlerine göre zaten çoktan başkanlığa geçilmiştir. Aksinde inat etmek ancak Sayın Erdoğan’ın canının daha da çok sıkılmasıyla sonuçlanacak.
Bakınız, bugün hiçbir devletin cumhurbaşkanı birinin Facebook’ta kendi fotoğraflarıyla Yüzüklerin Efendisi’nden Gollum’un yan yana koymasını dert edinecek kadar boş vakit sahibi değil.
Bizde ise o kişinin o paylaşımı tespit ediliyor. O kişiye memuriyetten men cezası veriliyor. Yetmiyor, kendisine ceza davası açılıyor ve Cumhurbaşkanı da müşteki oluyor.
Bunu yapmayalım. Bir millet olarak bu hallere düşmeyelim. Biz Cumhurbaşkanı’nın işsizlikten Facebook’larda bilmediği insanların sayfalarında gezindiği bir ülke olmamalıyız.
Biz, Cumhurbaşkanı’nın sosyal medyada bir paylaşımın altına kızgınlıkla yorum yapar gibi davalara müşteki olduğu bir ülke olmamalıyız.
Bu gidiş iyi bir gidiş değil.
Gollum’lu davanın hâkimi bilirkişiye başvurmak zorunda kalmış. Gollum nedir, ne yer ne içer, hırlı mıdır hırsız mıdır diye bilirkişi atanan bir yerde yaşıyoruz.
Sanığın avukatı müvekkilimi savunmayı bıraktım davada Gollum’u savunuyorum diye isyan ediyor.
Tekrar ediyorum. İşlerin bu denli çığırından çıkmasının, Çağlayan Adliyesi’nin her katında birinin Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanıyor olmasının sebebi parlamenter sistem.
Beyefendi sıkılıyor. Beyefendiye iş lazım. Başkan olsa, yeterince meşgul olsa, el âlemin Facebook sayfalarında gezeceğine vazifelerini yerine getirmek için koşturur.
Senelerini, hayatını siyasete vermiş. Çocuklar büyümüş evden gitmiş. Bilinen bir hobisi yok. Cumhurbaşkanlığı desen iş değil. Önüne gelen evrakı imzalıyorsun. İnsanın günde kaç saatini alır?
Halk ikametgâh senedi alamıyor, muhtarlıklar boş. Hepsi saraya taşınıyor.
Hâkimler, Gollum için bilirkişi arayacak hale geldi.
Millet, Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları sebebiyle borçlusunun peşine düşemiyor. Mahkemeler hep dolu.
Çok ciddiyim. Ya başkanlık sistemi gelsin ya da hep beraber Sayın Erdoğan’a bir meşgale bulalım.
Bu böyle gitmez.