Malum, sayın Cumhurbaşkanı bir tekzip bağımlısı. Her gün bir gazetede zorla yayımlattığı tekziplerden biri olmasa belli ki rahat edemiyor. O rahat edemiyor etmesine ama beyefendinin bu işlere memur kıldığı avukatının hali harap.
Havuzdu, kayyumdu senelerdir medyayı zapturapta almaya çalışıyorlar. Büyük ölçüde de amaçlarına ulaştılar. Fakat her şeye rağmen, Roma’ya direnen Asteriks’in köyü gibi birkaç gazete ve televizyon mevcut.
Tekzibe bir defa bağımlı olmaya gör. Eskiden yüreğini soğutan, vücudunu dinlendiren doz bir süre sonra yetmez olur. O vakit çökersin avukatın başına ki o bir yerlerden daha fazlasını edinsin.
Tekzip nedir? Bir haberde ya da yazıda hakikat tahrif edildiyse, bir yanlışlığı düzeltmek için verilmiş bir haktır. Yani tekzip metninde, tekzibe konu olan yazı ya da haberde hakikat nasıl tahrif edildi o açıklanır ve işin doğrusu anlatılır.
Gelgelelim sürekli artan doz ihtiyacını karşılamak zorunda olan Cumhurbaşkanı avukatı bunun peşinde değil. Her habere, her köşe yazısına daha evvelden hazırladığı metni gönderiyor. Yani o haber ya da yazıda hakikate aykırı ne var, işin aslı nedir onu izah etmiyor. Bunun yerine muhatabına hakaret eden, Türkçesi bozuk bir metni zorla yayımlatıyor.
Ölmüş bir köşe yazarına tekzip gidiyor.
Birisinin yazdığı yazı için başkasına tekzip gidiyor.
Bütün tekzipler aynı. Avukat, bilgisayarın “kopyala-yapıştır” özelliğine abanmış sabah akşam tekzip gönderiyor.
Belli ki hâkimler de artık yılmış. Bakmadan gelen metnin gazetelerde yayımlanmasını onaylıyorlar. Cumhuriyet’e gönderilen tekzibin ihtarnamesinde arada Sözcü gazetesi yazacak kadar acemi bir kopyala yapıştırıcı Cumhurbaşkanı’nın avukatı. Yapacak bir şey yok. Doz artacak, ihtiyaç var.
Bu da yetmiyor. Bu tıpkıbasım, tekzibin tanımına aykırı metinler yağmur gibi yağarken iktidarın medyası da onlara destek veriyor.
Nasıl mı?
Mesela Karar diye bir internet sitesi var. Bir saray kavgası sebebiyle şimdilik ıskartaya çıkartılmış eski AKP kalemlerinin ileride bir gazeteye çevirmeye çalıştıkları bir mecra. Bu sitede daha sonra Akit’te ve ondan sonra da troller eliyle mesela benim Cumhurbaşkanı’ndan özür dilediğim iddia ediliyor.
Sebep?
Demin özelliklerinden bahsettiğim bir tekzip metninin zorla gazetede yayımlanmış olması.
Tekzip olmayan metinleri tekzip niyetine zorla yayımlatıyorlar. Sonra da hakkınızda özür diledi diye haber yapıyorlar.
Devlet eliyle havuz medyasının yüzölçümü artırılırken emre itaat etmeyenler üzerinde de kâh hakaret davalarıyla kâh neden bahsettiği belirsiz hakaret içeren tekziplerle baskı kurmaya çalışıyorlar.
Medya üzerinde kurulan bu baskı rejimi artık bir otoriter rejim karikatürünü andırıyor.
Biz de yüksünmeden adliye koridorlarını arşınlıyoruz, yalanlayamadıkları için hukuku istismar ederek tekzip yayımlatarak ancak haklarında hakaret edebildikleri yazılar yazıyoruz.
O sanık sandalyesinden kalkıp tanık sandalyesine oturacağımız günü bekliyoruz.
Yani, bilgisayarında “kopyalayapıştır” ı yeni öğrenmiş avukat efendi. Elini korkak alıştırma. Yolla tekzip metinlerini. Yolla ki biriksin. Biriksin ki bir gün hukuk hüküm sürdüğünde tek tek bunları size hatırlatalım.