Koalisyon ihtimali giderek azalıyor. AKP ve CHP’nin beş konuda anlaşamadıkları basında yer aldı. Buna anlaşamamaktan çok AKP’nin ayak diremesi de denebilir. Bu konular: Dış politika, eğitim, hak ve özgürlükler, sosyal politika ve cumhurbaşkanının yetkileriymiş.
İki parti arasındaki doku uyuşmazlığı gayet açık. AKP’nin bu başlıklarda politika değişikliğini kabul etmesi Erdoğan vesayetinden kurtulmasıyla mümkün. O da bu aşamada mümkün gözükmüyor.
AKP, Erdoğan vesayetinde olduğu sürece erişkin bir siyasi parti değil. CHP de vaziyetin farkında. Ancak sorumlu bir parti olarak görünmek istediği için koalisyon görüşmelerini devam ettiriyor.
Erdoğan, AKP üzerindeki sultasını devam ettirmek ve gücünü muhafaza etmek için MHP gibi şahane bir enstrümana sahip.
HDP’ye mi saldırılacak, MHP göreve.
Aksaray’a meşruiyet mi lazım? MHP’li milletvekilleri göreve.
Erdoğan’ın istediği üzere bir AKP azınlık hükümetiyle tekrar seçimlere mi gidilecek, MHP Meclis grubu göreve.
Bundan on üç sene evvel manasız bir erken seçim kararıyla ülkeyi AKP’ye teslim eden MHP, yine aynı şeyin peşinde. Demek ki geçen defa baraj altında kalmak ders olmamış.
Neticede Erdoğan’ın adayını seçtirmeyeceğiz diyerek Deniz Baykal’a oy vermeyip AKP’li bir Meclis başkanı seçtiren bir parti.
Elindeki tek siyasi argüman olan “Kürt kartı”nı Erdoğan’a kaptırmamak için şuurlu ya da şuursuz Erdoğan’ın yedek partisi olmuş halde.
Erdoğan’ın deyimiyle bir “tekrar seçim”de sonuç değişir mi?
HDP’nin barajı aşması halinde AKP’nin tek başına iktidar olması için yüzde 45 civarında oy alması gerekiyor. Bu da ancak AKP’nin hem MHP desteğiyle iktidarını sürdürmesi hem istikrarsızlığın sürmesi ve bundan dolayı da seçmenin AKP’yi suçlamaması ile mümkün.
Şiddetin sürmesi ve istikrarsızlığın bir erken seçimde kimin işine yarayacağı açık.
Ortada öyle karışık, anlaşılması zor bir tablo yok. Maalesef her şey seçmenin aklıyla dalga geçercesine açık bir şekilde ortaya konmakta.
Erdoğan, seçimden önce “7 Haziran bir kırılma sürecidir” demişti. Seçimden istemediği bir sonuç çıktı. Kırılma gerçekleşti. Şimdi iktidarını sürdürmek için neyi nasıl kıracağına karar verdi ve kırmaya başladı.
Erdoğan’dan kurtulmak amacıyla MHP’ye oy veren seçmen aldatılmıştır. Büyük ihtimalle de bu bir erken seçimin sonuçlarına yansıyacak.
Şu aşamada AKP’nin de yüzde 45’lere çıkması zor. Bu durumda MHP destekli bir AKP hükümetinin istediği oya ulaşana kadar iktidarda kalıp hem istikrarsızlık yaratmak hem de bu istikrarsızlığın suçunu başkasına atmak haricinde bir seçeneği görünmüyor.
Bu tuhaf seçeneğin ise bir seçimde partiye bedel ödetmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Erdoğan vesayetindeki AKP erimeye devam edecektir.