Çiğdem Toker

Restorasyon: Kimin için?

15 Haziran 2015 Pazartesi

Nasıl bu topraklarda yaşamak, bütün kirli provokasyonlarda bize, “Kimin işine yarıyor?” sorusunu sormayı öğrettiyse; şimdi aynı soruyu, pat diye dolaşıma sokulan yeni kavramlarda sormamız gerekiyor.
7 Haziran akşamıyla birlikte, her biri ayrı ayrı sindirme, gözdağı amacı güden bir sürü berbat kavram, son kullanma tarihini doldurdu.
Artık, ne “darbecilik”ten bahseden var, ne “algı operasyonu”ndan.
Ne lobi lafını ağzına alan kaldı, ne de “Haçlı ittifakı”nı.
Bahsettiklerinde, korkutmak şöyle dursun, gülünç olacaklarını bildikleri için değil sadece.
Dolaşımdan düşen kavramlar, nasıl bir gücün eksilişini anlatıyorsa, yenilerinin dolaşıma girme hızı da onu dolaşıma sokanın gücünü yansıttığından aynı zamanda.

***

Şimdi günde beş posta, hepimizin başından aşağıya restorasyon ve normalleşme kelimeleri boca ediliyor.
Bugün, restorasyon ve normalleşmeyi kimlerin ısrarla ve hakiki anlamlarını perdeleyerek kullandığına bakarsanız, kimlerin işine yarayacağını gayet açık görürsünüz.
Bu kez, sermayeden siyasete doğru dolaşıma sokulup, kitleler nezdinde rıza üretmeyi hedefleyen bu kavramların tek muradı var:
AKP ile “büyük koalisyon”a meşruiyet kazandırmak.

***

Restorasyon ve normalleşme mucitlerinin tezine göre, AKP ile koalisyon yapılırsa, piyasalar coşacak, zaten kırılgan olan ekonomi rayına girecek.
Seçimden kısa bir süre önce ülkeye giren kaynağı belirsiz 4.3 milyar doların, seçimden hemen hemen sonra döviz deklarasyonunu kaldıran genelgenin, 8 milyar TL’yi aşan örtülü ödeneğin harcandığı alanların AKP’li bir koalisyonda sorgulanacağını taahhüt ediyor mu restorasyon savunucuları?
Peki Berkin’in katillerinin bulunması? Yahut Soma’da adaletin sağlanması, büyük holdinglerin ne kadar umurunda?
Bir hafta içinde unutulduysa hatırlatalım:
Artık bu ülkede, AKP rejiminin bitmesinden yana oy kullanan yüzde 60’lık yeni bir “milli irade” var.
Yeni “milli irade”yi oluşturanların ilk talebi de emin olabilirsiniz ki, hukukun üstünlüğü.
Emin olun çünkü; diğer bütün talepler hukukun üstünlüğünü sağlama iradesine bağlı.
Onun için, gencecik çocuklarını, Doğu’da savaş uçakları bombardımanında, Batı’da polis şiddetinde kaybedip eliyle mezara koyan anababalar, alınteriyle ödediği vergileri saraylarda, örtülü ödeneklerde çalınan, ayakkabı kutularına isyan eden hiç kimse “restorasyon” demiyor.
Santral, yol, köprü yapılacak, yandaş firmalara milyarlar akıtılacak diye yaşam alanları ellerinden alınan hiçbir köylünün, “mega proje” inşaatlarında can veren isimsiz işçilerin ailelerinin hiçbirinin ağzından, bu nedenle “normalleşme” lafını duymuyorsunuz.
Eğer yeni “milli irade”den gelen hukukun üstünlüğü mesajını okuyamazsanız, AKP ile restorasyonun tek anlamı, AKP’yi restore etmek olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları