CHP, Çarşaf, ve...

28 Kasım 2008 Cuma

Baykalın çarşaflıveya başı örtülü, türbanlı kadınları gösteri halinde partiye üye kaydetmesine eleştiriler berdevam! Şüphesiz tartışılacak konu. Bunca kamplaşan Türkiyede, bazı kesimlerin böyle bir gelişmeye itirazlarını sürdürmesini anlıyorum. En önemli itiraz da şüphesiz, türban simgesinin, AKPnin kadınları toplumsal olarak türbanlama politikalarının bir parçası olması... Ancak itirazlar aşılır, türbanın bir alet olmasından çıkmasına da hizmet edebilir, CHPnin yaklaşımı...

Baykalın başı örtülü veya türbanlı kadınlara bu açılımı politik olarak doğrudur. Dinlerin tamamen erkeklerce yorumlandığı ve kadınlara dayatıldığı, dinci erkek çıkarları ve egemenliğinin korunduğu (Bkn: Türban: Kadın Sorunu mu, Erkek Sorunu mu, Cumhuriyet Kitapları) bir toplumsal alanda, kadınların üzerindeki baskı katmerlidir.

Kadınlar toplumun iki kat ezileni, sömürülenidir. En çok isyan etme hakkına sahip olan, en çok isyan etmesi gereken toplum kesimidir!

Bu nedenle, kadınların (türbanlı türbansız!) siyasi olarak en çok aktif olması gereken örgüt, sol ve sola yakın olandır.

Sol, özgürlükçü olması gereken yapısı gereği, kadınlara birey-yurttaş olmanın yolunu açar, yani açması gerekir!

Kadınların hepsinin potansiyel olarak solcu olduğunu kabul ederim! Sorun, farkındalık oluşmamasında, kadınların kendileri için sınıf oldukları bilincinin, emekleme aşamasında olmalarında!

Tutucu, tutuculuğu kadim gelenek ve dogmalarla katmerleştiren AKP ve benzeri partilerde kadınların ne işi var?

Olaya bu açıdan bakıldığında, türban, çarşaf gibi sorunların nihai çözümünün adresi de sol örgütlenmelerdir! CHPnin buna sahip çıkması da çok doğaldır!

***

Fakat, sanırım Baykalın bu açılımına ana itiraz, Baykalın oy tıkanmasındaki çözümü, sağcı siyasetçileri vitrine koyan anlayışlara sarılmasınadır! Baykal, şüphesiz ki solunada bakıyor! DSP ile ittifak, Karayalçınla anlaşma vb. Fakat esas çizdiği manzara, merkez parti konumu: Sağa da açığım, sola da!”

Türbanlı kadın üyelerkonusunu ayırarak, eleştirilecek olan bu tutumu öne çıkarmak gerekir! Bazılarımız yanlış denizlerdekulaç atıyor!

Çok bilinen bir politik kuralı anımsayalım: Bir sol parti sağa açılarakoy toplayamaz! (CHP vitrinine konan pek çok sağcı politikacı, güçlü oldukları yerel illerden seçilemedi!)

CHP gibi, gücünü geçmişinden alan bir parti hem sağ hem sol diyerek de, bugünkü Türkiye koşullarında yüzde 20leri aşan düzene muhalif oyları toplayamaz... Ama bunun tersi biraz doğrudur: Bir sağ parti, merkez ve solun kıyısında duran oylardan pay alabilir (Özal vb.)...

***

CHP liderliğinin yapması gereken, sağcı politikaların Türkiyeyi çıkmazlar içine (dinin alet edilmesi, ekonomik çökmeler, geri kalmışlıklar, yoksulluk, vurgun, hırsızlık, eşitsizlik, eğitimde gerilik vb.) soktuğunu göstermek ve sol, özgürlükçü, şeffaf, katılımcı, daha eşitlikçi ve demokrasiyi özüyle benimseyen politikaların Türkiyeyi bu badireden kurtarabileceğini ortaya koymaktır!

Ve ciddi ve gerçekçi çözümler üretebilmektir. (CHPnin her telden çalan ve herkesi avlamaya yönelik seçim programının içi boştur!)

CHP, bugün iktidar olsa, neyi ve kimlerle yapabileceği konusunda, bir kapasiteye sahip değildir; sanırım AKP kadar bile bir ekonomik başarısağlayamaz! İktidarı bırakır gider, demek istemiyorum!?

Seçmen kalıp, katı değil. 20 yıllık geçmişe bakarsanız, kimleri iktidara getirdiğini, kimleri kovaladığını ve çökerttiğini çok iyi görürsünüz!

Yeter ki, gerçek iyinin, gerçek güzelin, gerçek umudun ve gerçek başarının kokusunu alsın!

——————————————

Okur Notu: Abdullah Ergüden: CHP, Çarşaf,  Kürtlerköşe yazınızda doğrusunu yazdınız. CHPyi eleştiren solculara anımsatırım: Lenine Bir papaz partinize üye olabilir mi diye sorarlar. Yanıtı: Partimizin programına sadık kaldıkça tabii olur. Kilisede dini görevini de yapabilir. Kilise dışında da parti programına aykırı davranamaz.

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları