Hortumu dışarıda sallanan oksijen maskesinin, yaşıyor “süsü” vermek üzere ölü madencilerin yüzüne kapatılarak çıkarıldığı anlarda Soma’daydım.
Bir kıyamet provasından farksızdı o gece.
Kurtarma ekipleri ertesi gün; cehennemin yedi kat dibinde, elleri havada dua eder pozisyonda buldukları ölü madencileri, ceset torbalarına düzelterek koymak için nasıl zorlandıklarını anlatırken ağlıyordu.
Sekiz ay.
Paraya tapan patronlar ile onları siyaseten himaye edenlerin, ortaçağ koşullarında çalıştırdığı o madenin 301 işçiye mezar oluşunun üzerinden sekiz ay geçti.
Zamanın mı, yoksa bin türlü insanlık dışı ucuz ölümün sıradanlaştığı bir ülkede yaşıyor olmanın ağırlığı mı!..
Belki ikisi birden:
En insanlık dışı toplu ölümlerin kederi, kıyıcılığı dahi, ilerleyen takvimden bir “özet” olarak alıyor payını.
Ve ne büyük trajedi ki aynı takvim, özetlemek şöyle dursun çoğaltıyor kanlı serveti.

***

Hacer Boyacıoğlu, Sayıştay raporunu Hürriyet’te yazdı; öğrendik.
Soma AŞ, kömür diye taş satarmış meğer devlete.
2013’te satılan 1.5 milyon ton kömürün sadece 768 bin tonu kömürmüş.
Yıkama sonrası kalan 780 bin 520 ton, kömür vasfını taşımıyormuş.
“Milyonlar çöpe gitmiş” manşetiyle duyurulan habere göre, devletin, Soma A.Ş’ye ödediği paranın 49 milyon TL’si taşlara gitmiş.
Aslında vergilerimizden ödenen bu para çöpe gitmiş sayılmaz...
Zira 301 işçinin, meğerse taş çıkarmaları için ölümüne çalıştırıldığı
o maden için ödenen paralar, patron Alp Gürkan’ın şirketlerini büyütmeye, servetine servet katmaya akmış...

***

Alp Gürkan’ın Soma İnşaat’ı, Soma Kömür’ün devlete kömür diye 49 milyon TL’ye taş sattığı 2013 yılını kârla kapatmış. (Soma Kömür AŞ bünyesinde Soma İnşaat, Tilaga Madencilik gibi şirketleri de bulunduran Soma Holding’in bir şirketi.)
Bu durumu, 24 Aralık 2014 tarihli Ticaret Sicili’nde yayımlanan şirket kararıyla açıklamışlar.
Dahası, bu kârlarını, 75 katlık bir sermaye artırımıyla da taçlandırmışlar.
Soma İnşaat’ın 100 bin TL olan şirket sermayesi, 18 Aralık 2014 tarihli Genel Kurulu’nda 7.5 milyon TL’ye çıkarılıyor.
Artırılan sermaye yani 7 milyon 400 bin TL geçmiş yıl kârlarından karşılanıyor. Yanı sıra, Alp Gürkan’ın diğer madencilik şirketi Tilaga Madencilik’in Soma İnşaat’la birleşmesine karar vermişler. (Tilaga Madencilik’in sermayesi ise 59 milyon TL.)

***

Soma faciasının ardından Meclis Komisyonu’na bildirdiği “sağlık” mazeretiyle ifade vermekten kaçan Alp Gürkan, şirketlerinin toplantılarına katılacak ve sermaye artırımı yapacak sağlığa sahip gördüğünüz gibi.
Devlete kömür diye 780 bin 520 ton taş satıp 49 milyon TL’yi de bir güzel tahsil eden, 301 işçinin ölümünden sorumlu tutulduğu yıl, şirket sermayesini 75 kat artıran Alp Gürkan sağlıklı olmasın da kim olsun.
Kömür diye yüz binlerce ton taşa, milyonlarca TL ödeyecek devleti, kapı gibi arkasında nasılsa.
Hem, bir sonraki yılın sermaye artırımı da şimdiden hazır sayılır.
Taş taşımaya da hacet yok; zamlı maaşları yanlış hesaplanan memurlardan kesilir aylık 7-8 lira, olur biter.